Roza hastalığı için Metronidazol içeren kremler veya jeller kullanılabilir. Doktorun önerdiği azeleik asitli kremler de roza hastalığında işe yarayabiliyor. Bu dönemde kortizon içeren kremlerden uzak durmalı ve alkollu tonik, serum gibi cilt bakım ürünlerini cildinden uzaklaştırmalısın.
Roza hastalığının kesin bir tedavisi olmamakla birlikte en etkili tedavi roza hastalığını tetikleyebilecek etkenlerden uzak durmaktır. Hastalığın gözlemlendiği bölgenin temiz kalmasını sağlamak, alkolden uzak durmak, cilt besleyici kremler kullanmak kabarcıkların ağrısını ve hassasiyetini azaltır.
Ciltte akneye meyil yok ancak kuru ve kızarık ise rüzgar ve soğuk hava-sıcak havaya karşı koruma adına çivit otlu serum veya okaliptüs içeren bir serum da kullanılabilir. Tüm bu cilt serumlarının katkısız, doğal ve parfümsüz olması tavsiyedir.
Lavanta yağı ve çay ağacı yağı da iltihaplı bölgelere iyi gelen bitkisel ürünlerden.
En çok kullanılan metronidazol (krem, jel, losyon), azelaik asit (krem, jel) ve sodyum sülfasetamid, sülfasetamid+sülfürdür.
İlgili 42 soru bulundu
Bu konuda rozaseayı alevlendiren besinler; baharatlı yiyecekler, alkollü içecekler, sıcak ve kafeinli içeceklerdir. Bunlara ek bazı meyveler, marine edilmiş etler ve peynirler eklenebilir. Alkollü içeceklerden en fazla olumsuz etkiyi gösteren kırmızı şarapken, baharatlardan kırmızıbiber ve arnavut biberidir.
Bu nedenle, rozalı ciltler için özel olarak formüle edilmiş ve cildi rahatlatan kozmetik ürünleri tercih edilmelidir. Cilt Temizleyici, güneş koruyucu, nemlendirici, tonik ve makyaj ürünleri kullanabilirler ancak bu ürünler mutlaka hassas ciltlere uygun biçimde tasarlanmış olmalıdır.
Alkol rozase hastalarında atakları artırmaktadır, özellikle şarap ve likörden kaçınmalıdır. Alkol içeren soslar ve bozadan da kaçınmalıdır. Kahvenin artık rozaseyi şiddetlendirmediği bilinmektedir, ancak aşırı sıcak kahve ve çay içilmemelidir.
Kadınlarda daha sık görülebilmektedir. Nedenlerine baktığımızda karşımıza en çok B vitamini eksikliği çıkmaktadır, sindirim sistemi problemleri, mide asit salgısında azalma, çok alkol tüketmek, depresyon da etkilemektedir.
Yüz temizleme bezleri, mendiller, fırçalar, keseler gül hastalığı için uygun değildir. Bu ipuçlarını cilt bakım rutininizin bir parçası haline getirmek, gül hastalığına meyilli olan cildinize daha iyi bakmanıza yardımcı olabilir.
Ardıç Katranlı Sabun, uzun yıllardan beri cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Egzama, sedef, mantar, uyuz ve gül hastalığı gibi cilt hastalıklarına önerilir.
Dermatologlar temiz içeriği sebebiyle özellikle çinko oksit Mineral UV filtreli güneş koruyucu kremlerin en iyi seçenek olduğunu söylüyor.
Uygun kullanım ve doz / uygulama sıklığı için talimatlar:
Doktorunuz tarafından başka bir şekilde önerilmediyse; ROZA'yı, sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez deri üzerine sürerek uygulayınız. ROZA ile ortalama tedavi süresi 3 - 4 aydır. Önerilen tedavi süresini aşmayınız.
Roza hastalığı olan kişilerin cilt bariyerleri zayıfladığı için diğer cilt sorunlarının da görülmesi daha kolay bir hale gelebilir. Bu yüzden gül hastalığı yaşayanlar cilt bakım ürünlerine dikkat etmesi ve cilt bariyerini onarması önerilir.
Roza hastalığının tamamen iyileşmesi zor olsa da, tedavi ile kontrol altında tutulması mümkündür. Genel önlemler: En önemlisi klinik belirtileri arttıran faktör- lerden uzak durmanızdır.
Gül hastalığı genellikle yüz bölgesinde ortaya çıktığı için estetik olarak da kötü bir görünüme neden olur. Güneşin zararlı etkileri, çevresel kirlilik, stres ve soğuk havalar da bu hastalığın görülme sıklığı ve seyri üzerinde etkili oluyor.
Hastanın Günlük Aktivitesi ve Cilt Bakımının Düzenlenmesi
Roza hastalığında cilt bakımında temel yaklaşım cildin nemlendirilmesi, güneşten korunma ve iritan kimyasal içeren kozmetiklerden uzak durulmasıdır.
Gül hastalığı olan hastalar öncelikle güneş ışığı, sıcak ortamlar, buhar, hamam ve saunadan uzak durmalıdır . Sıcak yiyecek ve içecek, çok miktarda çay ve kahve tüketimi, çikolata, acı ve baharatlı yiyecekler, yüzdeki damarlarda genişleme yaparak hastalığın alevlenmesine neden olabilir.
Gül Hastalığı Tedavi Edilmezse Ne Olur? Gül hastalığı, müdahale edilmediği durumlarda şiddetlenebilen kronik bir hastalıktır. Devam eden süreçte iltihaplı yaralar ve sivilceler meydana gelebilir. Eğer erken teşhis yapılmazsa ve hastalık ilerlerse, lenf kanserine neden olabilir.
Gül hastalığı belirtileri aylarca ciltte sebat edebilir ve kendiliğinden gerileyebilir. Belirtiler aralıklı alevlenmelerle seyredebilir; her yaştan ve cinsiyetten kişiyi etkilemekle beraber sıklıkla orta yaşlı ve beyaz tenli kadınlarda görülür.
Güneş kremlerinin dimetikon, pantenol gibi nemlendiriciler ve irritasyona neden olmayan maddeler içermesi yaşadıkları sorunları azaltmaya yardım edecektir. Ayrıca Titanyum dioksit, Çinko oksit gibi fiziksel filtrelerin bu hastalar tarafından daha iyi tolere edildiği bilinmektedir.
Pityriasis rosea her yaşta görülebilen, fakat sıklıkla 10-35 yaşlara arasında rastlanılan döküntülü bir deri hastalığıdır. Döküntü bir kaç hafta veya yıl sürebilir. Genellikle hastalık kalıcı bir iz bırakmaz, fakat esmer kişilerde zaman içinde gerileyen kahve renkli lekeler kalabilir.
Lavanta yağı, gül hastalığından dolayı oluşan kızarmayı ve iltihaplanmayı hafifleterek iyileştirecektir.
BBL tedavisi, rozaseadan etkilenen bölgeleri hedefleyerek cildinizin düzensiz tonunu parçalayıp kolajen büyümesini teşvik eder. BBL tedavisinden sonra rozaseadaki belirtilerin azalır ya da tamamen ortadan kalkar.
Rosacea kırmızı yüz tedavisinde kullanılan pulsed dye lazer yada IPL ile yüzeye yakın ve geniş damarları yok ederken, ince ve daha derin kılcal damarlar çatlamaları için Nd:Yag lazer kullanılmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri