Probiyotik kullanımında en çok merak edilen konular içinde, probiyotik ne kadar sürede etki eder sorusunun yanıtı yer alıyor. Probiyotik çeşitlerine ve kullanıma göre değişebilmekle birlikte, probiyotik yapıların etkisini gösterme süresi en az 2 hafta olarak belirlenmiştir.
“Probiyotikler hemen etki göstermezler, etkilerini görebilmek için en az 2 hafta düzenli kullanılmalı. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerin ( HIV, AIDS vb.) probiyotik tüketimi, tehlikeli sonuçlara yol açabileceği için mutlaka dikkat edilmeli.
Hastalıklarda bozulan bağırsak geçirgenliğini düzenle ve güçlendir. Floradaki dengesizliği düzeltir ve alerjide rolü olan bazı maddelerin açığa çıkıp, kana geçme riskini azaltırlar. Ayrıca, IgA antikor yapımını arttırarak mukoza bağışıklığını da artırırlar. Bu sayede alerjik tepkilere karşı etkili olurlar.
Probiyotiği kullanırken bağırsaklarınıza yatırım yaptığınızı düşünün. Eğer birlikte gönderilen yeme düzenine de uyarsanız daha kolay yerleşip bağırsakta probiyotik mikroplar üreyebilir. Bunun için 6-8 ay kullanmanı gerekebilir. Bazı inatçı bağırsaklarda bu süre daha uzun olabilir.
Probiyotikler, bağırsak sağlığını destekleyici etkiye sahiptirler. Sindirim süreci sırasında bağırsağa geçen yiyeceklerin, bağırsaklardan atılmasına yardımcı olarak sindirim sistemini desteklemeye yardımcı olurlar. Bazı probiyotik türlerinin, ruh sağlığı üzerinde de olumlu etkilere sahip olduğu düşünülmektedir.
İlgili 39 soru bulundu
Probiyotikler, özellikle koruyucu bağırsak bariyerini güçlendirerek sindirim sistemi düzeninin korunmasına destek olan yararlı bakterilerdir. Dolayısıyla probiyotik takviyeleri, bağırsak mikrobiyotası üzerinde pozitif etkiye sahiptir ve bağırsaktaki fizyolojik dengenin korunmasına yardım eder.
Probiyotiğin hedeflenen yararlı etkiyi gösterebilmesi için bağırsak florasına ulaşabilmesi ve oradaki zararlı flora ile yarışabilecek düzeyde canlı mikroorganizma sayısına sahip olması gerekmektedir. Seçilen probiyotik, mide asidi ve safra tuzuna dayanıklı olmalı ve bu sayede bağırsağa kadar ulaşabilmelidir.
Sık görülen enfeksiyonlar, uyku bozukluğu, ruh hali ddeğişiklikleri, bağırsak rahatsızlıkları ve kilo artışı, cilt rahatsızlıkları probiyotik eksikliğinin yol açtığı sorunlardır.
Bu sorunun cevabı kullanılan suşa bağlı olabildiği gibi en yaygın öneri, probiyotiklerin yemekten bir saat önce veya yemek sırasında alınmasıdır. Yemeklerden uzun süre sonra alınan probiyotikler, artan mide asidi nedeniyle bağırsaklara ulaşacak kadar hayatta kalamayabilir.
Tercihen gün içerisinde probiyotik içerikli gıdalar tüketilebileceği gibi, gece ara öğüne veya akşam yemeğine de dahil edilebilir. Son olarak; bağırsak sağlığını korumak adına probiyotik içerikli gıdaların tüketimine başlamak için ihtiyaç duymayı beklememek gerekiyor.
Aşırı miktarda bilinçsizce probiyotik kullanımı, ince bağırsaklarda da aşırı bakteri çoğalmasına (SİBO) neden oluyor. Bu da özellikle hazımsızlık, karın şişliği, kabızlık gibi sorunlara neden olabiliyor." bilgisini paylaştı.
Günde 1 kez, sabah veya akşam yemekle veya yemekten sonra gıda, su, süt, meyve suyu ya da yoğurt ile karıştırılarak kullanılır.”
Probiyotikler doğal ve aktif bir şekilde bağırsaklarımızda bulunan dost bakterilerdir. Bağırsaklarımızdaki dengeyi korurlar; kötü bakterilerin zararlı etkilerini azalttıkları gibi önemli bir savunma hattı oluştururlar. Bu denge sağlanırken de kilo vermeyi destekleyici bir yapıdadırlar.
Probiyotik aç karnına mı yoksa tok karnına mı alınmalı sorusuna ise uzmanların cevabı tok karnına alınması yönündedir.
Sonuç: Lactobacillus ailesinin bazı türlerinin kilo ve göbek yağını azalttığı gösterilmiştir. Lactobacillus gasseri bu konuda en etkili probiyotik olarak görünmektedir. Kilo vermek, obezite ile mücadelenin tek yolu değildir. Kilo alımını önlemek başta daha da önemlidir.
Probiyotikler çoğu insan için sağlıklı kabul edilseler de yaygın yan etkileri arasında gaz ve şişkinliğe sebep olabilirler. Probiyotik kullanırken karın ağrısı gibi belirtileriniz varsa günlük dozunuzu azaltarak zamanla tekrar artırabilirsiniz.
Probiyotiklerin yan etkileri kullanılmaya başlandığı ilk zamanlarda şişkinlik veya karın ağrısı şeklinde görülebilir. Bu etkisi bakteri açısından zengin olmasında kaynaklanmaktadır. Gaz, şişkinlik veya karın ağrısı gibi şikayetler görüldüğünde probiyotik kullanımı bırakılmamalıdır.
Probiyotikler, tüketildiğinde veya vücuda uygulandığında sağlık için, özellikle de sindirim sistemi için yararlı olan, vücuttaki iyi bakterileri (normal mikrop florası) korumayı ve iyileştirmeyi amaçlayan canlı mikroorganizmalar içeren gıdalar ve takviyelerdir.
Yakın zamana kadar yapılan bazı araştırmalar egzama gibi bazı kaşıntılı rahatsızlıklarda probiyotik takviyelerinin kullanılmasıyla, tedavide gözle görülür sonuçlara ulaşılabildiğini gösteriyor.
Yoğurt, bilinen en iyi probiyotik gıda olsa da, kefir daha iyi bir bakteri kaynağıdır. Kefir, birkaç ana dost bakteri ve maya türü içermektedir. Bu da kefiri çeşitli ve güçlü bir probiyotik yapmaktadır. Yoğurt gibi kefir de laktoz intoleransına sahip kişiler tarafından iyi tolere edilmektedir.
Bağırsaklarımıza dost bakteriler içeren probiyotik besinler; florayı düzenleyerek bağırsağın düzgün çalışmasını sağlıyor ve toksik maddelerin geri emilimini engelliyor. Kefir; içerdiği probiyotikler sayesinde bağırsak sağlığının korunmasında önemli bir etkiye sahip.
Probiyotikler irritabl bağırsak sendromunda ishali ve karın ağrısını azaltmaktadırlar. Ayrıca antibiyotik ishallerini önlemede etkileri fazladır. Bağışıklık sistemini güçlendirirler Probiyotikler, kansere yakalanma riskini azaltmaktadırlar.
NBL, Solgar, Enterogermina, Wellcare, Abdi İbrahim, Assos, Bactoblis, Biocodex, Biodesis, Neptune, Orzax, Decottopia, Naturopathıca, Nestle, Nutraxin, Simbiyol, Velavit ve Zade Vital, diğer vitamin ve mineral çeşitlerinde olduğu gibi probiyotik takviyelerinde de öne çıkan markalar arasında yer alıyor.
Kabızlığı azaltabilecek diğer probiyotikler arasında B. longum, S. cerevisiae ve L. acidophilus, L. reuteri, L. plantarum, L. rhamnosus ve B. animalis'in bir kombinasyonu bulunmaktadır.(10, 11, 12).
Farklı probiyotik türlerinin İBS üzerindeki etkinliğini araştır- mak için yapılan çalışmalarda Lactobacillus (L.) plantarum 299v'un İBS'deki abdominal ağrıyı ve bağırsaklarda gaz bi- rikimini azalttığı belirlenmiştir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri