Pırlanta, elmas madeninin belirli bir formda kesilmesiyle elde edilen taşın kesim şeklidir. Yani elmas pırlantanın ham maddesidir. Elmasın 57 yüzey oluşturacak şekilde kesilmesi ile pırlanta oluşturulmuş oluyor.
Pırlanta Nasıl Elde Edilir? Pırlanta, doğal bir taş olan elmastan elde edilen çok değerli bir taştır.
Pırlanta, çok değerli bir maden olan elmasın kesilip parlatılması sonucu elde edilen bir taştır. Elmas çıkartılması çok zor olan ve çok nadir bulunan bir madendir.
Dolayısı ile pırlanta, bilinen hali ile yer altında çıkarılmaz. Elmas madeni, çoğu zaman yerin kilometrelerce altında dağınık olarak yer alsa da volkanik patlamalar gibi doğa olayları sonucunda yer değiştirerek yüzeye yakın konuma gelebilir. Bu hali ile okyanus diplerinde ya da yer altında özel ocaklarda bulunabilir.
Elmas, doğal madenin adıdır. Bu doğal maden, eski adıyla “gül kesim”, yeni adıyla “elmas kesim” formunda kesildiğinde elde edilen taşa “elmas” deniyor. Aynı elmas madeni, kesim yüzeyi daha fazla ve alt kısmı kubbe gibi olan özel bir formda kesildiğinde ise daha ışıltılı olan “pırlanta”ya dönüşüyor.
İlgili 30 soru bulundu
Pırlanta elmas madeninin belirli bir formda işlenmiş halidir. Bir başka deyişle elmas, doğandan çıktığı haliyle pırlantanın hammaddesidir. Elmas kıymetli taşlar arasında en eski olanıdır.
Uzun süren ısıyla birlikte muazzam bir basınçtan meydana gelir. Elmas, insanın bildiği en zor maddedir. Elması değerli yapan katı koşullar altında uzun süren bir zamana ihtiyacı olmasıdır. Elmasları nadir yapan aynı zamanda bu oluşum sürecinden kaynaklanmaktadır.
Sonsuz Aşkın Temsilcisi Olan Pırlanta: 1477 yılından günümüze kadar süren geleneğe göre ise, pırlanta oluşumu milyonlarca yıl sürmesi, oluşumunda yoğun bir emek olması ve sonunda oluşan parçacığın bir ömür boyu sürmesi sebebiyle aşk ve aşkın en dorukta hissedildiği an olan evlilik teklifine konu olmuştur.
Elmasın ışıltılı gösterişini ortaya çıkaran en iyi kesim biçimi pırlanta olduğu için zamanla elmastan öne çıkmıştır. Manevi ve maddi olarak pırlanta daha değerli olarak kabul edilir. Kısaca açıklamak gerekirse elmas pırlantanın işlenmemiş ham hali pırlanta ise sadece kesimin ismidir.
Elmasın en çok bulunduğu yerler olarak, Avustralya, Güney Afrika (Kimberley'de), Güney Amerika, Endonezya ve Hindistan sayılabilir.
Pırlantanın hammaddesi olan elmas, günümüzden yaklaşık 3000 yıl önce, M. Ö. 1000'li yıllarda keşfedilmiştir. İlk olarak Hindistan'da keşfedildiği düşünülen elmasın Avrupa ile teması ise büyük Makedonya Kralı Büyük İskender'in aracılığıyla gerçekleşir.
Pırlantanın sivri ucuyla kağıda bakılır. Taşın içinde dairesel bir yansıma görülürse pırlanta sahtedir. Taştaki noktayı veya yansımayı göremezseniz, o zaman elmas gerçektir. Gerçek bir pırlantanın güçlü kırılma nitelikleri olduğu için, ışık düz bir çizgi yerine farklı yönlere doğru uzayacaktır.
"Görünümü neredeyse pırlanta ile aynı olan mozanit taş, son zamanlarda tercih edilen takılar arasında yer alıyor. Mozanit taş, pırlantanın aksine laboratuvar ortamında yapılıyor. Safir, yakut, zümrüt gibi parlak ve ılıştılı olan mozanit taş, pırlantadan sonra en dayanıklı ikinci taş sınıfında kabul ediliyor.
Safir taşlar dünyanın en değerli taşları arasında kabul edilir. Bunun sebebi ise elmastan daha nadir bulunmalıdır. Safir pırlanta yüzük modellerinde temel renk mavidir. Mavi rengin safirle buluşması ise büyüleyicidir.
En çok kullanılan altın ayar ve milyemleri; 14 ayar 585 milyem, 18 ayar 750 milyem, 22 ayar ise 916 milyemdir. 24 ayar ise iki farklı milyemden oluşur, 995 ve 999,9.
Mücevher sektöründe kullanılan taşlar arasında, pırlantadan sonra en değerli taş zümrüttür denilebilir. En üst kalitedeki zümrütler, orta kalite bir elmastan dahi daha yüksek değerde olabilmektedir.
İşlenmesinin ardından değerini, kalitesi, büyüklüğü ve ayarı belirler. Bu birkaç farklı etkene göre şekillenir. Dünya üzerindeki en değerli taş olarak kabul edilen, şüphesiz elmastır.
Eskidikçe değeri artan bu yüzük modellerinin bakımına da dikkat etmek gerekmektedir. Su ile temas eden pırlanta yüzük modellerinde yıpranma ya da bozulmalar meydana gelmez. Ancak özellikle kimyasallarla temas giren yüzüklerde ışıltıda azalmalar meydana gelebilir.
İlk olarak Hindistan'da M.Ö. 2500 yılında, bugünden 45 asır önce keşfedilen elmas, aradan geçen yüzyılların ardından kusursuz pırlantaya dönüştü. Elmasın pırlantaya dönüşüm süreci, tıpkı diğer değerli taşların mücevherlerde kullanımı gibi oldukça etkileyici bir öykünün parçasıdır.
Özellikle pırlanta yüzükler, evlilik tekliflerinin en anlamlı parçası olarak kabul edilir. Bununla birlikte pırlanta, satın alındığından itibaren fiyatta değer kaybına uğrar. Ayrıca pırlantanın kullanımdan kaynaklı ne kadar yıprandığı da pırlanta satarken değerinin düşmesine sebep olmaktadır.
Elmas yer kabuğunun alt tabakasında, üst manto sınırında yaklaşık olarak yeryüzünün 150 km altında oluşur. Yer kabuğunun hareketleriyle veya volkanik patlamalarla yeryüzüne ulaşır.
Pırlanta mücevherler, bazı kozmetik ve temizlik ürünlerine yoğun bir şekilde maruz kalmaları durumunda sararabilir. Ayrıca kimyasal bileşenler ve bazı durumlarda vücudun salgıladığı kimyasallar, pırlanta mücevherlerin kararmasına neden olarak, pırlantanın muhteşem ışıltısını kusursuzlukla yansıtmasını engelleyebilir.
Altına benzemeyen pırlanta ilk alındıktan sonra satılmak istendiğinde fiyatlar çok yüksek olacaktır. Pırlantanın yeniden satış değeri aslında birkaç faktöre bağlıdır ve sadece altın oranı gibi dalgalanmaz. Tipik olarak, pırlantanızı satın aldığınız fiyattan %25 ila %50 daha düşük bir fiyata satmayı beklemelisiniz.
Çoğunun renksiz veya birbirinden ayırt edilemecek kadar benzer tonlarda olduğu düşünülen pırlantalarda renk sıralaması, diamond kelimesinin baş harfi olan D'den başlayarak Z'ye kadar uzanır. Genellikle bir pırlanta ne kadar renksizse o kadar değerlidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri