PİŞREV OKU: menzil atışlarında ve koşularında kullanılan ok. Yapılışlarına göre, kamış pişrev, ağaç pişrev, bakkam pişrev gibi çeşitleri vardı.
AĞAÇ PİŞREV OKU : Ağaç ok kullanılmaya başlandığı dönemde, menzilin ne çeşit okla atıldığını belirtmek amacıyla, menzil okları kamış pişrev ve ağaç pişrev diye ikiye ayrılmıştı. Bkz. kamış pişrev oku. AĞAÇ TİRKEŞ OKU : Ağaç ok kullanılmaya başlandığı dönemde, harb okunun ağaçtan yapılanlar böyle anılırdı.
Menzil koşusu oku daha uzağa atmaya dayanan bir yarışmaydı. Fakat bu yarışmalarda yarışmacılar kendi seviyelerindeki yarışmacılarla eşleştirilirlerdi. Ulaştıkları mesafe 900-1000 gez arasında olanlar “dokuzyüzcü”, 1000 gezi geçmiş olanlara “binci”, 1100 geze ulaşabilmiş olanlara “binyüzcü” denirdi.
Kancalı uç: Temrenin sivri ucunun aksi yönde (oku atana doğru) çıkıntılar eklenmesiyle elde edilirdi. Amaç, ok hedefin vücuduna saplandığında çıkarılmasını engellemekti. Kurban oku çıkarmak isterse, ters çıkıntılar derisini parçalayacağı için ölümcül bir silahtı.
Yaylar genellikle fiberglas, karbon veya ahşaptan yapılır. Yayın gerilmesini ve okun doğru bir şekilde yerleştirilmesini sağlayan okçuluk dizgisi, önemli bir aksesuardır.
İlgili 29 soru bulundu
Türk Dil Kurumundan alınan bilgiye göre Kemankeş kelimesi yay ile ok atan kişiye denmektedir.
Okçunun zikr'i, doğruluk, Tanrı ve gerçek anlamına gelen "Ya Hak"tı.
Oklara takılan tüylerin amacı okun havada daha dengeli ve daha az sapmayla hedefe gitmesini sağlamaktır. Tüylerin kendi içinde boyları vardır. Kapalı alanda “uzun ve büyük tüy” kullanılması önerilir. Sebebiyse rüzgârsız ortam olduğu için okun hedefe giderken minumum sapmayla gitmesidir.
Okçuluk, ok fırlatmak için yay kullanma sanatı, pratiği veya becerisidir. Ok fırlatmak için yay kullanan kişilere "okçu" denir. İnsanlar, yazılı tarihten çok daha eski zamanlarda avcılık ve şiddet için yay ve ok kullanmıştır.
"Temren” okçulukta okun ucundaki özel, delici demir parçaya denir. “Temür” yani demir kökünden gelmektedir.
Rekorları Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli illerinde 10 ayrı rekor kırmış, daha sonra bu rekorlar aşılamamıştır. Tozkoparan İskender en uzun rekorunu, gündoğusu havasıyla atılan Akrurı Menzili'nde 1281,5 gezle kırmıştır. 846 (veya 848) metrelik bu mesafe bir dünya rekorudur.
Modern okçulukta salonda (indoor) 18 metre, açık havada (outdoor) makaralı yaylar için 50 metre, olimpik yaylar için 70 metre mesafeden ok atışları yapılır. Geleneksel okçulukta oklar 30 – 90 metre mesafeden atılır. Menzil okçuluğunda ise mesafe sınırı yoktur.
Geleneksel Türk Okçuluğu atış tekniğinde oldukça kısa bir yay -sağlaklar için- sol elle tutulur, ok en arkasından, gez kısmından tutularak sporcunun sağ tarafa takılan tirkeşten çekilir. Yay tutan ele tutturulan ok, yayın sağında kalacak şekilde kirişe takılır (gezlenir).
Okun temreni üzerinde delikler açılmıştır; ve ok fırlatıldığında delikten hızla geçen hava tiz bir ses çıkarır. Bu nedenle çavuş okuna ıslık çalan ok, ıslıklı ok veya vızlayan ok da denir. Çin tarih kaynaklarında aktarıldığı üzere çavuş okunun mucidi bizzat Mete Han'dır.
Dayanak noktası, elin çene üzerinde olduğu ve kirişin de okçunun yüzüne değdiği yeri ifade eder. Okçulukta uzun mesafe atışına menzil atışı adı verilir.
Azmayiş Oku: İki çeşittir. 1-Ok koşularında ve azmayiş menzillerinde kullanılan, zeytuni demir temrenli atış oku. 2-Aşağı koşuda kullanılan kısa ve hafif, zeytuni temrenli atış oku. aşağı koşu azmayişi, sala azmayişi.
Bugün ve geçmişte okçuların piri olarak kabul edilen Sa'd bin Ebu'l Vakkas, peygamberin yakın sahabelerindendir. Ona Uhud Gazası'nda “At ya Sa'd anam babam sana feda olsun.” dediği söylenir. 14. yüzyıldan itibaren yazılan okçuluk risalelerinde yay ve okun ilk yapılışı Hz. Adem ve Cebrail'e dayandırılır.
Ben NAVEK okçuluktan Burak Başaran. Okçuluğa başlamadan önce dominant gözümüzü belirlememiz gerekiyor. Dominant göz görüş açımız üzerindeki baskın gözümüzü ifade eder. Eğer sağ bir sporcu isek sol gözümüz dominant ise sol gözümüzü kapatmamız gerekecek.
Tirkeş: İçine ok konulan ve sırtta taşınan meşinden yapılmış ok kılıfı anlamına gelmektedir. 2014 yılında çıkan 6360 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu kapsamında köy; Tirkeş Mahallesi olmuştur. Mahallede Alevi ve Sunniler bir arada yaşamaktadırlar.
Okçuluk, muhtemelen Taş Devri (M.Ö. 20.000)'ne kadar tarihlense de, yay ile ok kullandığı bilinen ve okçuluğu avcılıkla-savaşa da en az 5.000 yıl önce uyarlamış olan ilk insanlar; Eski Mısırlılardır. Çin'de okçuluğun tarihi Shang Hanedanı(M.Ö. 1766-1027)'na kadar dayanmaktadır.
Okun arkasında oku yönlendiren 3 tane tüy bulunur. Oklar 60 ila 71 cm uzunluğunda, ağırlıkları ise 20 ila 28 gram arasında olmalıdır.
2 Günde atılır ise 1. gün uzun mesafeler (Erkeklerde 90m - 70m, Bayanlarda 70m 60m), 2. günde kısa mesafeler (Erkeklerde ve Bayanlarda 50m – 30m) atışları yapılır). Aşağıda kategorilere göre belirtilmiş olan mesafelerde 2 x 36'şar ok olmak üzere toplam 72 ok atışı yapılır.
Yeniçeri Ocağı'nda Kara Hasan Ağa tarafından yetiştirildi ve zaman içinde yükselerek yeniçeri ağası oldu. Okçuluktaki yeteneğinden dolayı "Kemankeş” ve "Kara” lakaplarıyla anılmaya başlandı. Revan seferindeki başarılarından dolayı kaptan-ı deryâlığa getirildi.
Peygamber, “Ok atma, at ve deve yarışı dışında ödül caiz değildir” (Tirmizi, “Cihad”, 22; Nesaî, “Bey”,14) buyurarak, bu tür sporları teşvik etmiştir.
Kemankeşlik Sırrı, Osmanlı okçuluk tekkelerinde menzil okçuluğunda becerisini ispatlayan okçulara icâzet verme amacıyla düzenlenen Büyük Kabza Alma Töreninde, tekke şeyhinin çiçeği burnunda kabza sahibi kemankeşin kulağına fısıldadığı bilinen meslek sırrıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri