Muhammed (SAV)'in nesli kızı Hz.Fâtıma ve damadı Hz.Ali'den devam etmiştir. Oğulları Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin'den gelen zürriyet bugüne kadar ulaşmıştır. Birbirlerinden farklı olduklarını belli etmek için Hz.Hasan'dan gelen kola şerif, Hz.Hüseyin'den gelen kola seyyid denilmiştir.
Seyyid (Arapça: سيد), İslam peygamberi Muhammed'in kızı Fatıma ve torunları Hasan, Hüseyin, Zeynep, Rukiyye ve Ümmü Gülsüm'ün soyundan olduğu inanılanlar genel olarak bu adla anılır. Hanımlar için Seyyide sıfatı kullanılır.
Muhammed'in soyu, Fatıma ve eşi Ali bin Ebu Talib'in çocukları yoluyla devam etmiştir, çünkü Muhammed'in ölümünden sonra hayatta kalan tek çocuğu Fatıma'dır.
Dünya Seyyidler ve Şerifler Kültür ve Araştırma Derneği Genel Başkan Hüseyin Zerraki, İslam Dini Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V. )'nın soyu ve Ehl'i Beyti olan, dünyadaki seyyid ve şeriflerin yarısından fazlasının Türkiye'de yaşadığını söyledi.
Seyyidlerin genelde soy şecereleri bulunmaktadır. Bu şecerelerden kişinin seyyid olduğu anlaşılabilir. Seyyid olmanın verdiği asıl şeref İslamı yaşamak ve İslam davasını dava edinip ona sahip çıkmaktır. İslama sahip çıkan ve onu yaymaya çalışan kimseler, peygamber soyundan gelmeseler de manevi seyyid sayılırlar.
İlgili 23 soru bulundu
Değerli kardeşimiz, Osmanlı zamanında seyyid ve şeriflerin şecereleri kayıtlı idi. Günümüzde de bazılarında bu senetler bulunmaktadır. Bununla beraber Peygamberimizin (asm) soyundan geldiği halde bilinmeyen bir çok seyyid ve şerif de vardır.
Peygamberler dışında tüm insanlar günah işler ve cehenneme gitme ihtimali olabilir. Bu bakımdan seyyidleri günahsız görmek veya tamamen cennetelik nazarı ile bakmak hatadır. Allah yolunda gitmeyen kişi seyyid de olsa cehennemliktir.
(Şeşen 1998: 30). Demek ki bu Arapça kaynağa göre Türk, Nuh peygamberin torunudur. Şimdi de 1077'de yazılan Dîvânu Lugâti't-Türk'e bakalım: “Türkler aslında yirmi boydur. Bunların hepsi Nuh peygamberin oğlu Yâfes oğlu Türk'e dayanır (Kâşgarlı Mahmud, el yazması 2008: 20).
Şeyh Mahmud Nedim, Şeyh Güzel Barslan, Muhammed Şerif Sükuti, Kuddusi Münir ve Şeyh Sadık Diyarbakır'da yaşamış olan seyyid şeyhler olarak bilinmektedir.
Peygamber Efendimizin torunu Hazret-i Hasan (r.a.)ın soyundan gelenlere "şerif" deniliyor. Hazret-i Hüseyin (r.a.)ın soyundan gelenlere de "seyyid" deniliyor.
Tüm eş ve cariyelerinden 14 erkek, 18 de kızı olduğu bilinen Hz. Ali'nin oğullarının çoğu ise Hicret'in 61. senesinde yapılan Kerbala Savaşı esnasında vefat etmiştir. Soyu ise Hasan, Hüseyin, Abbas, Ömer ve Muhammed ile devam etmiştir.
Hz. Muhammed, Hz. İbrâhim'in oğlu İsmâil'e nisbetle İsmâilîler diye de anılan ve iki büyük Arap topluluğundan birini teşkil eden Adnânîler'e (Arab-ı müsta'ribe) mensuptur (diğeri Arab-ı âribe, Kahtânîler'dir).
Soyun devam etmesi, erkekle kadın arasında müşterek bir hadisedir. Çünkü insan üremesi iki eşin varlığına bağlıdır. Bu konuda birisinin diğerinden üstün olması düşünülemez. Ancak, taşıyıcı anne olduğundan Kur'an ve hadislerde ona daha fazla önem verilmiştir.
Hasan, Ehl-i beyt'e ve Âl-i abâ'ya dahil olmasının yanında kardeşi Hüseyin'le birlikte Hz. Peygamber'in neslini günümüze kadar devam ettiren iki kişiden biridir.
Kısacası, Peygamber Efendimiz'in soyundan gelen ama adı bilinmeyen birçok seyyid ve şerif bulunur. Hz. Muhammed (SAV)'in nesli kızı Hz.Fâtıma ve damadı Hz.Ali'den devam etmiştir. Oğulları Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin'den gelen zürriyet bugüne kadar ulaşmıştır.
Peygamberimiz (asm) Hz. İbrahim'in soyundan gelmiştir.
Hz. Peygamber'in soyundan gelenleri ifade eden bir terim. Sözlükte “efendi, bey, önder, sahip, faziletli, kerim” gibi anlamlara gelen seyyid kelimesi (çoğulu sâdât) Kur'ân-ı Kerîm'de “toplumda seçkin bir yere sahip olan kimse” (Âl-i İmrân 3/39) ve “kadının kocası” (Yûsuf 12/25) mânasında yer alır.
Peygamber'in torunları ve Hz. Fatıma'nın çocukları olan Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in neslinden gelen kız veya erkek evlâtlarıyla evlenen her kim olursa olsun (Arap, Türk, Kürt, Acem, hiç fark etmez) hepsinin çocukları anne veya baba tarafından seyyid sayılırlar.
Peygamber'in bir sözüne dayanıyor: Halifeler Kureyşten'dir. Öyle olunca, Osmanlı padişahları da, Yavuz Sultan Selim'den beri halife ünvanını taşıyorlar.
“Hz. Peygamber buyurmuştur ki: Habeşliler sizinle uğraşmadıkça sizde onlarla uğraşmayınız, (Hele) Türkler size dokunmadığı sürece siz de Türklere (sakın) dokunmayınız"[40]. Cüveynî ise aynı hadisi; “ Türkler size dokunmadıkça sizde Türklere Dokumayınz. Zira onlar çok sert ve haşin tabiatlı kimselerdir.
Oğuz Kağan ya da Oğuz Han, Türk ve Altay mitolojisinde Oğuz Türklerinin atası. Uğuz Han, Uz Han veya Oğur (Ogur, Ugur) Han olarak da bilinir.
TARİHTE BİLİNEN İLK TÜRK KİM? Nuh peygamberin oğullarından Yâfes'in "Türk" adlı oğlunun neslindendir. Türk milletinin kökünün dayandığı "Türk" adındaki insan, insanlığın ikinci babası Hz. Nuh Aleyhisselam'ın oğlu Yâfes'in oğlu olan kişidir.
Ehl-i beyt soyundan gelen ocakzâdeler, evlâd-ı resûl oldukları için “seyyid” olarak anılmaktadırlar. Anadolu'da kurulan Alevi dede ocaklarının büyük bir bölümü bu seyyidlerin adlarını taşımaktadır.
Fatıma'nın çocukları olan Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in neslinden gelen kız veya erkek evlâtlarıyla evlenen her kim olursa olsun hepsinin çocukları anne veya baba tarafından seyyid sayılırlar.
Seyyidüs's-sâdât denmektedir. İslamiyet öncesi Seyyid ve şerif soylu ve sil kimseler için kullanılırdı İslamiyet'le bu iki terim, Allah Resûlü'nün kızı Hazreti Fatıma ile Hazreti Ali'nin çocukları ve torunları için kullanılmıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri