Peygamber (s.a.v. )'e namaz kıldırmış ve namaz kılmayı öğretmiştir. Eve dönünce Rasûlullah (s.a.v.) abdest almayı ve namaz kılmayı eşi Hz. Hatice'ye öğretmiş, o da abdest almış ve ikisi birlikte cemâatle namaz kılmışlardır.
Fakat Cebrail'in (as) Peygamberimiz'e (asm) öğrettiği ilk amel “abdest almak” olmuştur. Gün içerisinde kirlenebilecek azalarımızı nasıl yıkayacağımızı öğretmiştir. Daha sonra da mânen kirliyken (cünüpken) nasıl temizleneceğimizi yani “gusulü” öğretmiştir.
Harama baktığın yüzünü, gözünü, yasak meyveyi yediğin ağzını, kokladığın burnunu yıka. Harama yürüdüğün ayaklarını da topuklarınla beraber yıka”.diye buyurdu. Abdest, Hazreti Âdem'in fiili tövbesi olup, yeryüzünde ilk abdesti alan da Hazreti Âdemdir.
)'e ilk vahiy, miladi 610 yılı, Ramazan ayı, Kadir gecesinde inzal olunmuştur. Mekke'nin yukarı tarafında(2) vadinin bir köşesinde ökçesini yere vurdu. Oradan bir su kaynadı. Cebrail (a.s.), ondan abdest aldı.
Peygamber Efendimiz, kendisine Cebrail Aleyhisselam'ın iki defa Beytullah'ın yanında imam olup namaz kıldırdığını, öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah namazlarını kıldırarak vakitlerini öğrettiğini ifade etmiştir.
İlgili 42 soru bulundu
İşte tam da böyle zor bir zamanda Allah'ın rahmeti habibine ulaştı, yüce yaradan onu yanına çağırdı. Hazreti Peygamber Miraç'tan müjdelerle döndü. 5 vakit namaz o gece farz kılındı.
Peygamber (s.a.v. )'e ilk imân eden ve O'nunla birlikte ilk defa namaz kılan kişi, eşi Hz. Hatice oldu.
Kuran-ı Kerim'de Maide Suresi'nin 6. Ayeti, abdest almanın önemini şu şekilde vurguluyor; "Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin, ayaklarınızı da topuk kemiklerine kadar (yıkayın). Eğer cünüp olursanız temizlenin.
Abdest Ayeti
Kur'anda; Maide Suresi 6, Nisa Suresi 43, Müddessir Suresi 4-5, Bakara Suresi 222, Tevbe Suresi 108 ve Vakı'a Suresi 79. ayetlerde geçer.
Sabah namazını ilk kılan, Hz. Âdem Peygamberdir. Hz. Âdem, yeryüzüne geldiğinde, ilk akşamın karanlığı çökünce karanlıktan korkuya kapılmıştı. Şafak sökmeye başlayıp ortalık ağarınca Cenabı Mevla'ya şükür için iki rekât namaz kıldı.
Adem ibadet eder miydi; mesela namaz kılar mıydı? Değerli kardeşimiz, Her peygamber gibi, Hz. Âdem aleyhisselam da ibadet ederdi, namaz kılardı.
Lokmân 31/17), İslâm'da hicretten yaklaşık bir buçuk yıl önce gerçekleşmiş olan mi'rac esnasında farz kılınmıştır (Buhârî, “Salât”, 1). Namazın ön şartı olan abdest ve gusül de namazla birlikte farz kılınmış olup ibadet tarihinde hiçbir zaman abdestsiz namaz kılınmamıştır (Elmalılı, III, 1583; İbn Âşûr, VI, 126 vd.).
Kur'an'da abdest emredilirken dört azadan söz edilir, üçünün yıkanması, birinin meshedilmesi emredilir. Bilindiği gibi, hilafına delil olmadıkça emir tekrarı gerektirmez. O bakımdan abdest azasını birer defa yıkamak farzdır; ikinci ve üçüncü defalar ise sünnettir. Amaç iyi bir temizliktir.
Yukarıda verilen deliller çerçevesinde ilk dönemden itibaren Kur'ân'a abdestsiz olarak dokunulamayacağı konusunda ümmet arasında ortak bir kanaat ve bir nevi amelî sünnet oluşmuştur. Kur'ân'ın Allah kelamı olmasından hareketle, abdestsiz dokunulmaması ona gösterilmesi gereken saygının bir gereği olarak görülmüştür.
İşte Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığının yanıtı: "Kur'an'da Hz. Muhammed'den (s.a.s.) önceki peygamberlerin de namaz ibadetiyle mükellef kılındıkları belirtilmektedir (Bakara, 2/83; Yûnus, 10/87; Hûd, 11/87; İbrâhim, 14/37, 40; Meryem, 19/30-31, 54-55; Tâhâ, 20/14; Enbiyâ, 21/72-73; Lokmân, 31/17).
Çünkü abdest Mekke'de namazla beraber farz kılınmış ve İslâm'da hiçbir zaman abdestsiz namaz kılınmamıştır. Oysa bu âyet-i kerîme Medîne'de, hicretin 6. yılında, Benî Mustalik Gazvesi'nde cereyan eden meşhur “İfk hâdisesi” üzerine gece susuz bir yerde kalınıp abdest almak mümkün olmadığından dolayı nâzil olmuştur.
Abdestin farzları, âyette (el-Mâide 5/6) zikredildiği üzere şunlardır: Yüzü yıkamak, kolları dirseklere kadar yıkamak, başı meshetmek, ayakları topuklara kadar yıkamak.
Hanefîler'e göre abdestin farzları, Kur'ân-ı Kerîm'de (el-Mâide, 5/6) ifade edildiği üzere; yüzü yıkamak, kolları dirseklerle birlikte yıkamak, başı mesh etmek, ayakları topuklarla birlikte yıkamaktır (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/7).
Fakat müslümanın sürekli abdestli bulunması sünnettir. Abdest her şeyden önce her türlü pislik ve kirlilikten kurtulmak, yani maddî ve manevî bütün pislik ve mikroplardan uzak kalmak için İslâm'ın emrettiği önemli bir ibâdettir.
Elbette kılınmaz. Abdest, namazın şartlarındandır. Abdestin farzları, sünnetleri, edepleri ve yasak olan şeyleri vardır. Abdestsiz olduğunu bilerek, zaruretsiz namaz kılan kâfir olur.
İslâmiyet'ten önce, gerek Yahudilik ve Hıristiyanlık, gerekse eski Mısır, Mezopotamya, Yunan, Roma ve Uzakdoğu dinlerinde, genellikle âyine bağlı ve sembolik yönleri ağır basan abdest benzeri bazı temizlik çeşitleri görülmektedir.
Yasin Suresi Abdestsiz Okunur mu? Yasin suresi Kuran-ı Kerimde yer alan ayetlerden oluştuğu için bir dua niteliği taşımaz. Kuran-ı Kerim'de yer alan ayetler gusülsüz ve abdestsiz olarak okunamamaktadır. Böylece Yasin suresi de abdestsiz okunmamalıdır.
Peygamber'den (s.a.s.) önce de var mıydı? Kur'ân'da Hz. Muhammed'den (s.a.s.) önceki peygamberlerin de namaz ibadetiyle mükellef kılındıkları belirtilmektedir (el-Bakara, 2/83; Yûnus, 10/87; Hûd, 11/87; İbrâhim, 14/37, 40; Meryem, 19/30-31, 54-55; Tâhâ, 20/14; el-Enbiyâ, 21/72-73; Lokmân, 31/17).
Muhammed, yaklaşık üç yıl kadar devam eden bir süre içerisinde gerek evinde, gerek ıssız dağ eteklerinde, tenha olan öğle vaktinde, Harem'de namaz kılmış, bazen de Hz. Ali ile birlikte Mekke dışındaki vadilerde akşam namazını kıldığına dair rivayetler bulunmaktadır.
Çünkü Kur'an Hz. Peygamber (asm)'in sünnetine uymayı da emretmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri