MUHAMMED HANGİ GÜNLERDE ORUÇ TUTARDI? Süleyman bunu Şerik kanalıyla aktarmış ve rivayetinde şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her aydan üç gün oruç tutardı. Bunlar ayın ilk pazartesi günü, ilk perşembe günü ve ikinci perşembe günüdür."
Peygamber Efendimiz, şâban ayını ne ölçüde oruçlu geçirmeye çalışırdı. Pazartesi ve perşembe günlerinde "amellerinin oruçlu iken arz olunmasını istediği için" oruç tutardı.
- Pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmak müstehaptır.
Bu hadislere göre Hz. Resullullah (Sav) bu iki günde oruçlu olmaya ayrıca bir özen gösterirmiş. Dolayısıyla pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmanın müstehap olduğunu söyleyebiliriz. Müstehap demek, Peygamber Efendimizin (Sav) ömründe bir iki kere dahi olsa yaptığı, sevdiği ve beğendiği hususlardır.
İlgili 29 soru bulundu
Fakat bugünlerde oruç tutmak için, bir gün öncesini veya bir gün sonrasını oruçlu geçirmekle mekruhluk ciheti ortadan kalkmış olur. Cuma günü oruçlu bulunmak isteyen kimse, ya perşembe gününden itibaren oruç tutar veya cuma ile birlikte cumartesi'ni de oruçlu geçirmesi gerekir.
Çünkü farz olan, Ramazan ayının tamamını oruçlu geçirmektir. Bu sebeple; Ramazan ayının 29 gün olduğu yıllarda tutulan orucun eksik olması sözkonusu değildir. Nitekim Peygamber Efendimiz 9 Ramazan orucu tutmuştur. Bunlardan dördü 29 gün, beşi de 30 gün olmuştur.
PERŞEMBE GÜNÜ TEK GÜN ORUÇ TUTULUR MU? Normalde Pazartesi ve Perşembe günü oruç tutmak sünnet olduğu için bu günlerde oruç tutulabilir. Fakat yarın yani 26 Ocak Perşembe Recep ayının 1. perşembesi olduğu için bu gün için özel bir hadis var. Haliyle bu güne özel hadis olduğundan tek gün oruç tutulabiliyor.
Pazar günü, tek olarak oruç tutmakta hiçbir mahzur yoktur.
- Her hafta pazar günleri oruç tutarak borçlarımı ödeyebilir miyim? Değerli kardeşimiz, Farz ve vacip oruçları, sadece cuma günü veya cumartesi günü tek gün olarak tutmak mekruh olmaz. Bu nedenle kaza borcu olanların veya adağı bulunanların, haftanın istediği günü oruçlarını tutmalarının bir sakıncası olmaz...
Efendimiz (âleyhissalâtu vesselam) "Sizden hiç kimse cuma günü oruç tutmasın. Ancak bir gün önceden veya sonradan oruç tutuyorsa, bu takdirde cuma günü de oruç tutabilir" diye buyurmuştur (Ebû Dâvûd, Siyam 50, No: 2420). Yine sadece cumartesi günü oruç tutmak da mekruhtur.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.); ”Kimse Cuma günü oruç tutmasın. Ancak bir gün önceden veya sonradan oruç tutuyorsa bu takdirde Cuma günü de oruç tutabilir” buyurmuştur (Ebû Davud, ”Savm”, 50). Buna göre, Cuma günü, kazaya kalan veya adak gibi vacip bir oruç tutmakta sakınca bulunmamaktadır.
Oruç İslâmın beş temel şartından biri kabul edilir. Orucun gün sayısı olarak değil, ay olarak farz kılındığına ve bütün ay boyunca oruç tutulması gerektiğine inanılır.
Cünüplük oruç tutmaya engel değildir. Cünüp olmayı gerektiren hâl ister oruca başlamadan gerçekleşmiş olsun ister ihtilam olma şeklinde oruçlu iken gerçekleşmiş olsun fark etmez. Ancak cünüp olan kişi, bir an önce yıkanıp temizlenmelidir. Cünüp iken üzerinden bir namaz vakti geçmemelidir.
Cuma günü kazaya kalan farz veya adak gibi vacip bir oruç tutmakta sakınca yoktur. Cuma günü nâfile oruç tutmak isteyenlerin, bir gün önce veya sonrasında da oruç tutması uygun olur. Oruç tutmak için özellikle cuma gününü seçmenin mekruh oluşu, bu günün Müslümanların haftalık bayram günü kabul edilmesindendir.
3568- İbn Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her aydan (ilk) perşembe gününü sonra ikinci haftanın pazartesi gününü, sonra yine perşembe veya pazartesi gününü, sonra bir sonraki perşembe gününü sonra da pazartesi gününü olmak üzere üç gün oruç tutardı. Tahric: Ravileri güvenilirdir.
Kur'ân-ı Kerim'de oruç, gün olarak değil, ay olarak farz kılınmıştır. Yirmi dokuz, yahut otuz gün denmemiş, Şehr-i Ramazan (Ramazan ayı) diye buyrulmuştur.
1- Eğer kişi uykuda iken ihtilam olmuşsa ya da bakmakla veya hayal etmekle cünüp olduysa bu durumlarda orucu bozulmaz. Ancak kişinin yabancı bir kadına şehvetle bakması haramdır. 2- Öpmek, ellemek gibi bir yolla cünüp olduysa, kişinin orucu bozulur. Ancak sadece kaza gerekir.
Bir orucun bozulduğu gün için tutulur. Yani Ramazan orucunu bozan kişinin 61 gün oruç tutmasıgerekmektedir. Buna da gücü yetmeyen kişi, 60 fakiri bir gün ya da bir fakiri 60 gün doyurur. Bu kefaretin yanında ayrıca, tövbe edilmesi ve bozulan orucun da kazası gerekir (Merğînânî, el-Hidâye, II, 261-262).
Enes İbni Malik'ten (r.a) rivayet edilen bir hadisi şerife göre, Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Her kim herhangi bir haram ayda perşembe, cuma ve cumartesi olmak üzere üç günü oruçlu geçirirse, kendisine tuttuğu her güne karşılık iki sene ibadet sevabı yazılır.”
Taberi'de yer alan bilgiye göre ilk orucu Hz. Adem tutmuştur.
Ramazan'ı karşılamak amacıyla oruç tutmanın dinî bir dayanağı yoktur. Ramazan ayı girmediği hâlde, Ramazan'ın gelmiş olabileceği düşüncesiyle ihtiyaten Ramazan'dan bir veya iki gün önce oruç tutmak da mekruhtur. Dinî ıstılahta bugüne “şek günü” denilir.
Oruç tutmamanın cezası, bir güne bir gün tutmaktır. Mazereti varsa oruç tutmaz, gününe gün kaza eder. Hastalanırsa bozar, yine bir gün kaza eder.
Hz Muhammed, sahur ve iftarda genellikle hurma yiyebilir ve su içerdi.
Dâvûd orucu nedir? Bir gün oruç tutup bir gün tutmamaya “Dâvûd orucu” denir. Bu ismin veriliş nedeni Hz. Dâvûd'un (a.s.) bu şekilde oruç tutmuş olmasıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri