Kur'an'ın tamamını ezberleyene de hâfız denilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) bizzat hâfız olup Asr-ı Saadet'ten günümüze kadar Kur'an-ı Kerim hâfızların hıfzlarıyla taşınmıştır. Bu sebeple hâfızlık müesseselerini necip milletimiz her daim koruyup gözetmiştir.
Muhammet peygamberin sonradan yani peygamber olduktan sonra kısmen okuma yazma öğrenmesi de mümkün. Yarım yamalak kendi ismini yazacak kadar veya biraz okuyacak kadar okuma yazmayı sonradan öğrendiği de müslümanlar arasında kabul görüyor.
Yazılan şey şu: "Bir rivâyete göre peygamber efendimiz Kur"an-ı Kerîm"i çargâh makâmında okumuştur. Bu sebepten ve ona saygıdan dolayı mûsikîmizde bestekârlar çargâh makâmında pek beste yapmamışlardır. Hatta Bilâl-i Habeşî"nin dahî ezanı çargâh makâmında okuduğu rivâyet olunur ".
Muhammed'in (sav) doğumunun 1447. sene-i devriyesi nedeniyle Fatih Camiinde “Yirmi dört Saatim Sana Feda Olsun Ya Rasulallah' temalı bir program yapıldı. 630 hafızın oluşturduğu 63 halka ile Hz.Peygamber'in (sav) yeryüzünde geçirdiği her seneye mukabil bir hatim okunmak suretiyle canlı hatim okundu.
Kimi zaman yüksek sesle, kimi zaman da sessizce içinden okurdu. Sesli okurken ancak yanındakiler duyardı. Tatlı ve yumuşak bir sesi olan Peygamberimiz etkileyici ve ahenkli bir okuyuşa sahipti. Ayetlerin arasında bir müddet duraklar, anlamları üzerinde düşünürdü.
İlgili 27 soru bulundu
Kur'ân-ı Kerîm'de يَا مُحَمَّدُ “Ey Muhammed!” ve قَالَ مُحَمَّدٌ “Muhammed dedi” ifadeleri geçmez. Diğer peygamberler ve başkaları hakkında ise bu ifadeler kullanılmaktadır. KUR'ÂN'DA, RASÛLULLAH'A: “EY MUHAMMED!” DİYE HİTAP EDİLMEMİŞTİR.
Kur'an-ı Kerim kırk iki vahiy katibi tarafından yazılmıştır.
En meşhurları Mekke'de Abdullah b. Sa'd, Medine'de ise Übey ibni Kab'dır. Kur'an ayetleri kağıt, bez, deri parçaları, taş, tuğla, kürek kemikleri üzerine yazılmıştır.
Peygamberimiz (a.s.m.) kendisine vahyolunan âyetleri ezberinde tutar ve daha sonra Sahabilere okurdu. Kur'ân'ı hâfızasına nakşedip ilk muhafaza eden bizzat kendisidir, ilk hâfız odur.
Kur'an Hz. Peygamber zamanında tamamen ezberlenmiş ve sahabe tarafından da değişik yazı malzemeleri üzerine kaydedilmiştir.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Türkiye'de hafızlık belgesine sahip yaklaşık 160 bin hafız olduğunu dile getirerek, "Bu ülkenin insanlarının yüzde 1'i hafız olsa 820 bin hafız eder ama bizim şu anda hafız sayımız binde 2'ye denk geliyor, bu yeterli değil” dedi.
Peygamber efendimiz aleyhisselatu vesselam, yatmadan önce İhlas, Felak, Nas ve Ayetel Kürsi ayetlerini okur avucuna üfler ve vücuduna mesh ederdi. Yatsı namazı sonrası Amenerrasulü ve Mülk suresini okurdu. Yatsı namazı sonrası dünya kelamı konuşmamak ve gece namazı için uyumak sünnettir.
Tecvid: Her bir harfin hakkını vererek telaffuz etmek anlamını taşır. Bu bakımdan Kur'an-ı Kerim tecvidli okunduğu gibi duaları da tecvitli okumak en güzelidir. Ancak tecvid bilmeyen bir kişinin Kur'an-ı Kerim ve duaları okuması caiz olduğu gibi Kur'an-ı Kerimi ve namaz dualarını tecvitli okumamak da namazı bozmaz.
Cevap. Harflerin mahreçlerini ve kelimeleri değiştirmemek şartıyla Kur'an-ı Kerimi ve ezanı ahenkle okumak, makamlı okumak müstehabdır.
Prof. Dr. M. Saim Yeprem (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi): “Peygamber efendimizin yüzme, binicilik, ok atma gibi maharetleri vardı.
Peygamberimizin şemaili nasıldı? Hazreti Ali'nin (r.a.) beyanına göre Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.): Uzuna yakın orta boylu, iri kemikli, iri yapılı, güçlü kuvvetli ve yakışıklı bir insandı. Cildi yumuşak, teni kırmızıya çalan beyazdı.
O Nebiyy-i Mücteba (seçilmiş, kıymetli peygamber), ezherüllevn (rengi nurlu, parlak) idi; yani ne ak, ne de kara esmer, belki ikisi ortası ve gül gibi kırmızıya mail (benzer) beyaz ve nurani ve berrak olup, mübarek yüzünde nur lemean (parlardı) ederdi.
Günümüzde Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te Eski Eserler Müzesi'nde metal bir sandık içinde muhafaza edilmekte olan Kur'an sayfaları, literatürde “Semerkant Kur'anı” olarak anılır. Özbekler tarafından Halife Osman'a ait olduğu; dünyada el yazması Kur'anlar içerisinde en eski olduğuna inanılmaktadır.
Ebubekir zamanında Mushaf yazısı, Hz. Osman zamanına göre az gelişmişti. Yazının az gelişmişliği yüzünden bu Mushaf, okuma ayrılıklarına neden olabilirdi. İşte Mervan bu tehlikeyi önlemek için o Mushaf'ı da imha etmiştir.
İlk vahiy katipliğini Abdullah bin Sa'd Mekke'de, Übey bin Kâ'b Medine'de yapmıştır.
İcmaen Kur'an-ı Kerim'in ezberlenmesi müstehaptır.
Yine icmaen Kur'an'ın ezberlenmesi farzı kifayedir. Namaz kılmak için gerekli olan Fatiha ve bir süre gibi surelerin ezberlenmesi ise farzdır. Kur'an'ın hıfzedilmesi, şüphesiz çok büyük bir fazilettir.
Kur'an ezberlemek zihinsel egzersiz yapmak gibidir. Ezberlemeye çalıştığın sayfayı ne kadar çok tekrar edersen nöronlar ve beynin arasındaki bağ o kadar güçlü olur. Böylelikle beyninin hafıza kapasitesi artar. Bunu hafıza çipini 16 GB'tan 128 GB'a çıkarmak gibi düşünebilirsin.
İmamlık sadece erkeklerin yapabileceği bir meslektir. Bunun yanında imam olmak için hafız olma şartı bulunmamaktadır. İmam hatipten mezun olmasanız bile imam olma şansınız vardır.
İngiltere'de Birmingham Üniversitesi'nde bulunan elyazmalarının en az 1370 yıllık olduğu yapılan karbon testiyle belirlendi. İngiliz yayın kurumu BBC'nin haberine göre, Kur'an-ı Kerim'e ait sayfalar yaklaşık 100 yıl boyunca üniversite kütüphanesinde fark edilmedi.
Biz Müslümanlara göre Kur'an, Yüce Rabbimizin insanlığa gönderdiği son ilahî mesajdır. Kur'an öncesinde gönderilen ilahî kitaplar zaman içinde insanlar tarafından bozulmuş ve tahrif edilmişti. Hz. Muhammed'den (sav) sonra bir peygamber gelmeyeceği gibi Kur'an'dan sonra bir ilahî kitap da gelmeyecektir.
Çünkü bu, birden bire cemiyetin 20 bine fite yükselmesi demekti ki o cemiyet buna dayanamayacaktı. Öyleyse Kur'ân-ı Kerim'in, hükümlerini insanlara yirmi üç senede getirmesi, yavaş yavaş, adım adım telkin etmesi, insan yaratılışına uygunluğun gereğidir ve insanın yapısına da en uygun olanıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri