el Cevab: Evet bu renkteki akıntı pamuk ya da peçeteyle dışarı çıkması engellense abdestlilik hükmü devam eder. Dışarı çıktığında ise çamaşırın değişmesi ve abdestin yenilenmesi gerekir. Ön ve arkadan çıkan her necis olan nesne dışarı çıktığında abdest bozulur bu bazen oluyorsa çıkıncaya kadar abdestli sayılırsınız.
- Herhangi bir ortamda, bayanlarda oluşan akıntının (meni değil) iç çamaşırları lekeletmesi söz konusu olduğunda, bu çamaşırla namaz kılınabilir mi? Değerli kardeşimiz, Âdet dönemlerinde akıntı geldiğinde, zaten namaz kılınmamaktadır.
Bu haliyle söz konusu akımı burun akıntısı, tükürük gibi değerlendirilmektedir. Bu nedenle burun akıntısı ve tükürük normal şartlarda abdesti bozmadığı gibi, şehvet ve hastalık sebebiyle olmadıkça beyaz, kokusuz ve berrak olan vajinal akıntının da abdesti bozmaması gerekir.
Hanefi mezhebine göre vajinadan gelen akıntı idrar, kan ve meni ile karışmamışsa temiz akıntı olarak nitelendirilmektedir. Bu sebeple de abdesti bozmamaktadır.
Buna göre, kadının organından gelen akıntı/ıslaklık, eğer istincada/taharet almada yıkanması gereken (otururken açığa çıkan) yerden geliyorsa, bu kesinlikle temizdir.
İlgili 23 soru bulundu
Hanefi mezhebinde kadınların vajina bölgesinden gelen normal ıslaklıklar, insanların ağız ve burunlarından gelen akıntılar ile aynı şekilde değerlendirilmektedir. Bununla birlikte ıslaklığın temiz olması durumunda, kişilerin abdesti bozulmamaktadır.
Bu akıntı rahimden değil, daha aşağıdan gelmekte, herhangi bir necis madde ile de karışmamaktadır. Bu nedenle temiz kabul edilen akıntı, abdesti bozmadığı gibi bu akıntının çamaşıra bulaşması da namaza engel değildir.
Kişiden gelen sıvı meni ise gusül abdesti alması gerekir; mezi veya vedi ise abdest bozulsa da gusül gerekmez. Kişinin elbisesine bulaşan akıntının (bu pisliğin), kuru veya yaş bir madde olup olmamasına göre, namazın sıhhatine mâni olan miktar değişir.
Öz: Fıkıh kitaplarında belirtildiğine göre sebileynden (vücut dışına açılan iki boşaltım yolu) çıkan her şey abdesti bozar.
Gusül almaya devam edebilirsiniz. Gusül sırasında gelen akıntı guslü bozmaz, guslün abdest oluşunu bozar. Yani sahih olan ve insanı cünüplükten kurtaran bu gusülle namaz kılınmaz. İbadet için yeniden abdest almak gerekir; gusül ise tamamdır.
Bu fizyolojik vajinal akıntı, yumurtlama dönemi yaklaştıkça iç çamaşırlarını ıslatacak kadar artabilir. Yumurtlama gününde yumurta akı kıvamında, çekince uzayan, sümüksü ve şeffaf bir görünüm alır. Her ne kadar aşırı miktarda olabilse de, fizyolojik akıntı renksiz, kokusuzdur; kaşıntı ve tahriş yapmaz.
Hayız kanının kesilmesinden veya kuruluktan sonra görülen sarı veya bulanık akıntı hayız sayılmaz. Bu durumda kadın temizlenmiştir, namaz kılabilir, oruç tutabilir ve eşiyle ilişkiye girebilir.
Bu idrarda birkaç damla kadardır. Dolayısıyle elbiseye veya bedene değmesinden dolayı namaza engel teşkil etmez. Elbette idrar damlayan yeri yıkamak veya kağıt kullanarak damlayı elbiseye bulaştırmamak daha güzeldir. Ama idrar damladı diye namazı terk etmek, hiç doğru değildir.
Bu tür akıntılar kadında bir dereceye kadar normal sayılır ve pamuk gibi bir şey kullanmak suretiyle (kürsüf) dışarı çıkması önlenebiliyorsa, kadın bununla özür sahibi sayılmaz. Yani kürsüf akıntıyı tuttuğu sürece; istediği kadar vakit namazı kılabilir. Diğer namazları ise evveliyetle kılar.
Değerli kardeşimiz, Mezi gelirse namaz abdesti bozulur, ancak gusül abdesti bozulmaz.
Pamuğun içi ıslanıp dışı ıslanmazsa abdest bozulur. Ama içeri konan pamuk ıslanır, pamuğun dış kısmı kuru ise, pamuk dışarı çıkarılmadıkça abdest bozulmaz. İçinin ıslandığını çıkınca anlar ki o zaman bozulmuş olur.
Binâenaleyh söz konusu “vedi” ve “mezi”den dolayı gusül gerekmez. Şehvetten dolayı kadından gelen ıslaklığa ise "kazi" denilmektedir. Bundan dolayı sadece abdest bozulur, ancak orucu bozmaz ve gusül gerekmez. Kişiden gelen sıvı meni ise gusül abdesti alması gerekir; mezi veya vedi ise abdest bozulsa da gusül gerekmez.
Özellikle menstrüel döngünün başında veya sonunda bir miktar beyaz akıntı normaldir. Bununla birlikte, akıntıya kaşıntı eşlik ediyorsa ve yoğun, süt kesiği benzeri bir kıvam veya görünüme sahipse normal değildir ve tedavi gerektirir. Bu akıntı türü sıklıkla bir maya enfeksiyonunun belirtisi olabilir.
Parmağın erkek parmağı ile kadın parmağı olması arasında bir fark yoktur. Cinsel doyuma ulaşmadıkça gusül gerekmez. Şöyle ki: Kadının fercine plastik aletin sokulması halinde asla gusül gerekmez. Zira cinsel doyuma ulaşmadıkça bundan dolayı gusül gerekmez, fakat cinsel doyuma ulaşırsa o zaman gusül gerekir.
Birine bakmak veya birine dokunmak neticesinde eğer şehvetle meni gelirse bu, guslü gerektirir. Akan şeyin rengi ve kokusundan meni olup olmadığını anlayabilirsiniz. Eğer akan şey beyaz renkli ince bir sıvıysa bu meni değil, mezidir. Dolayısıyla boy abdestini gerektirmez, sadece abdestinizi bozar.
344- İnsan, iki yolla cünüp olur: 1) Cinsel ilişkide bulunmak. 2) İnsandan meni çıkması.
Cinsel olarak uyarılmış olmak veya cinsel şeyler düşünmek gusül gerektirmez.
Vedi ası verilen sıvının gelmesi abdesti bozar ancak gusül abdesti almayı gerektirmez. Yani vedi akıntısı görülen kişiler abdest tazelemek zorundadırlar.
Âdet kanı, namazı kılmaya engel olur, istihâze kanı ise, namaz kılmaya engel olmaz. İstihâze kanı için korunmak ve diğer namaz vaktine kadar kan akıntısı devam ediyorsa, her namaz için abdest almak yeterlidir. Eğer namaz sırasında kan akarsa, bunun namaza bir zararı yoktur.
İnsan vücudundan çıkan ve abdest veya gusül almayı gerektiren her şey necistir: İdrar, kazurat, meni, mezi, vedi, kan, irin, sarı su, ağız dolusu kusmuk, hayız-nifas ve istihaze kanları gibi. Abdesti bozmayan şeyler necis değildir. Sümük ve balgam çıkarmak da abdesti bozmadığına göre necis değildir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri