Ozonlu su, ¾ ü dolu olan cam bir kapta, ozon gazının suyun içine baloncuklar halinde verilmesiyle elde edilir. En az 0.4 g/h ozon üretimi olan bir ozon jeneratörü ile ozonlu su yapımı için uygundur. Ozonlu su ozonun yarılanma süresi kısa olması sebebiyle üretildikten sonra kısa bir süre içerisinde türetilmelidir.
Ozon, bilinen en kuvvetli dezenfektandır. Dolum amacıyla tesise getirilen suya ozonla zenginleştirilmiş hava yöntemi uygulandığında, bütün bakteri ve virüslerin dezenfeksiyonu, tat, koku ve rengin giderilmesi, yosunların yok edilmesi ve oluşumunun önlenmesi sağlanıyor.
Ozonlu su içmek, enerji düzeyini artırır. Vücuda ekstra oksijen verir. Ozonlu su boş mideye soğuk olarak içilmeli, yemeklerle içilmemelidir. Yemekten ½ saat önce veya 2 saat sonra içilmelidir.
Suda ozon uygulaması yapıldıktan sonra herhangi bir koku ya da tat oluşmaz. Ozon, suyun tadını değiştirmez. Bunun aksine ozon, su içindeki zararlıları temizleyerek sudaki kötü tat kaynaklarını yok etmekte görev alır. Ozonlu su özellikle ağız ve diş sağlığı ve sindirim sistemi için oldukça faydalıdır.
Ozon sudaki kokun, demir ve mangan gibi inorganik maddelerin yanı sıra herhangi bir sebeple suya karışan organik maddeleri, ilaç kalıntılarını ve pestisitleri etkin şekilde yükseltgeyerek ortamdan uzaklaştırır. Ozon, uygun şekilde ve doğru miktarlarda kullanıldığında etkin bir kimyasal ve mikrobiyolojik dezenfektandır.
İlgili 45 soru bulundu
Ozonla Atık Suların Dezenfeksiyonu
Ozon bu tip sular için bir yandan etkili dezenfeksiyon sağlarken diğer taraftan da rengi ve bulanıklığı giderir, kimyasal oksijen ihtiyacını azaltır.
Ozon, protein kaplamasından nükleik asit çekirdeğine nüfuz ederek virüsleri yok ederek viral RNA'ya zarar verir. Daha yüksek konsantrasyonlarda kullanılan ozon ise, kapsid veya dış protein kabuğunu oksidasyonla yok eder.
1976'da yapılan ve 2006'da tekrarlanan değerlendirmede FDA, ozonun toksik bir gaz olduğu ve gösterilebilen tedavi edici, koruyucu hiçbir güvenli tıbbi kullanımının olmadığına dair bilimsel olarak konsensusa varmıştır.
Antioksidan etkisi: Ozon, serbest radikallerle savaşarak oksidatif stresi azaltabilir ve hücrelere antioksidan koruma sağlayabilir. Antiinflamatuar etkisi: Ozon, inflamasyonu azaltabilir ve inflamatuvar hastalıkların tedavisine yardımcı olabilir.
Yara ve enfeksiyon hastalıklarının da tedavisinde kullanılan ozon, mikrop ve bakterilerin üremesine engel olarak dokuların iyileşmesini hızlandırmaktadır. Özellikle kronik ve iyileşmeyen diyabet ve yatak yaraları, varis ve yumuşak dokuda görülen enfeksiyon ve yaralanmalarda etkili sonuçlar alınmaktadır.
Ozon tedavisi sırasında ortaya çıkabilecek yan etkiler arasında baş ağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi, uyku bozuklukları, iştahsızlık ve mide rahatsızlıkları bulunabilir. Ozon tedavisi sırasında ortaya çıkan yüksek doz ozon, solunum yolu tahrişi, göz ve cildin tahrişi gibi zararlı etkilere neden olabilir.
Ozon terapi olarak da bilinen ozon tedavisi geleneksel tıbbı destekleyen güvenli ve bilimsel bir tedavi yöntemidir. Temel olarak vücuttaki oksijen seviyesini artıran ozon tedavisi karaciğerde yağlanmayı azaltır, kan dolaşımını hızlandırır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve aynı zamanda anti-aging etkisine sahiptir.
Ozon oksidasyon gücü çok yüksek ve bilinen en güçlü dezenfektandır. Yüksek oksidasyon gücü bakterilerin yok edilmesinde çok etkilidir. Ozonun suya 4 ile 10 dakika arasında uygulanması suyun dezenfekte olması için yeterlidir.
OZON normalde de doğada bulunan, delinmesi ile ilgili bir çok kez haberlerde de duyduğumuz bir gaz aslında.Ozonun güçlü dezenfeksiyon özelliğinden dolayı bazı illerimizde çamaşır suyu kelimesi yerinede kullanılır.
Temel gıda besinimiz olan suyun, ozonsuz su olması da büyük risk taşımaktadır. Bunun başlıca sebebi ise suyun içerisinde bulundurmuş olduğu klorun insan sağlığına karşı büyük ölçüde zararı bulunmasıdır.
Genel olarak ozon tedavisinin fizik tedavi veya diğer tedaviler ile beraber tamamlayıcı amaçla kullanılması tavsiye edilmektedir. Eklem iltihapları, kireçlenmeleri, eklem harabiyeti ve kemik erimesi gibi pek çok ağrılı, fonksiyon kısıtlığı da yapabilen hastalıklarda da ozon kullanılmaktadır.
Ozon Tedavisi Kimlere Uygulanamaz? Ozon tedavisi glukoz-6-fosfat-dehidrogenaz enzim eksikliği olan 'favizm' hastalarına kesinlikle uygulanmaz. Enzim eksikliği olan kişiler, ozon gazanın kanda oluşturduğu metabolik yolakları yerine getiremez. Hamile ve emzirenlere, kronik alkolizmi olan kişilere uygulanmamalıdır.
Ozon tedavisi ameliyatsız ve zahmetsiz bir işlem olduğu için son yıllarda daha sık tercih edilmektedir. Diz ağrısında ozon tedavisi, diz eklemine veya kas içine uygun miktarda lokal olarak ozon enjeksiyonu uygulanır. Ozon, daralmış olan eklemin açılmasını, hareket etmesini sağlayarak ağrıyı ve enflamasyonu giderir.
Bu tedavi yöntemi oksijenlenmeyi ve kanlanmayı arttığı için cinsel fonksiyon bozukluklarının tedavisinde de tercih edilmektedir. Erkeklerde sertleşme, ereksiyon; kadınlarda ise vaginismus, orgazm olamama gibi rahatsızlıklarda ozon tedavisi çok büyük fayda sağlamaktadır.
Ozon tedavisi yardımcı ve destekleyici bir yöntemdir. Ozonun uygulanmasının yasak olduğu hastalıklar son derecede sınırlıdır. İleri derecede kansızlık ve kanla ilgili bazı rahatsızlığı ( kanama pıhtılaşma hastalıkları ) olan hastalara uygulama yapılmaz.
Yanlış uygulandığında veya aşırı dozda kullanıldığında, ozon tedavisi ciddi yan etkilere neden olabilir. Bunlar arasında akciğer hasarı, göz tahrişi, solunum zorluğu, cilt yanıkları, kan pıhtılaşması sorunları ve enfeksiyon riski gibi durumlar yer alabilir.
eldeki bilimsel kanıtlar vücuttaki oksijen düzeyini artırmanın kanser hücrelerine zarar verdiği veya öldürdüğü iddialarını desteklememektedir.
Ozonun güçlü bir antioksidan olması, vücuttaki toksinlerin temizlenmesini sağlayarak böbrek hastalıklarına eşsiz faydalar sağlar zira böbreğin fonksiyonu da kandaki toksinlerin temizlenmesidir. İlaveten ozon tedavisi, bağışıklık sistemini güçlendirerek böbrek hastalıklarıyla mücadelede etkin rol oynar.
Tedaviyi düzenlerken önce kişiye zarar vermemek, dozu kademeli olarak artırmak ve doğru konsantrasyonu, metodu ve kombinasyonu uygulamak ozon tedavisinin temel ilkelerini oluşturuyor. Ozon tedavisinin bu alanda deneyimli ekipler tarafından donanımlı merkezlerde uygulanması önem taşıyor.
Minör uygulamada 2-5 cc kan ozonla karıştırılır ve kas içerisine enjekte edilir. Subkutan uygulaması ince uçlu iğnelerle deri altına ozon verilmesi işlemidir. Torbalama uygulaması kapanması güç yaralarda (özellikle diyabetik yaralar) torba içerisine ozon verildikten sonra vücudun bu torba içerisinde bekletilmesidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri