Vak'a-Nüvis, Osmanlı İmparatorluğu zamanında saltanatın tarihî olaylarını kaydetmekle görevlendirdiği kişilere verilen isimdir. Vakanüvîsân devlet görevlisidir. Her yılın sonunda saraya o yıl içinde ölen önemli şahısların biyografilerini vermekle yükümlüdürler.
Abdurrahman Şeref Efendi (1853 – 1925):
Osmanlı Devleti'nin son resmî vakanüvisi olan Abdurrahman Şeref Efendi 1853 yılının Ağustos ayında İstanbul'un Tophane semtinin Otakçılar mevkiinde dünyaya gelmiştir (Kodaman vd. 1996: 18).
Osmanlı'da resmi tarihçiler için kullanılan bir unvan olan vakanüvisin son temsilcisi Abdurrahman Şeref Bey iken; ilk resmi vakanüvis olarak ise Naima Efendi seçilmiştir.
Kendi dönemlerindeki olayları yazmakla görevli olan ve vakanüvis denilen resmî Osmanlı tarihçileri, tarihçilik görevine getirilirken özenle seçilirlerdi. Vakanüvis olarak görevlendirilecek olanlarda güzel yazı, dil bilgisi, dile hâkimiyet ve bilgiyi aktarabilme kabiliyeti gibi yetenekler aranırdı.
Mustafa Naîmâ ya da tam adıyla Halepli Mustafa Naîmâ Efendi, (Osmanlı Türkçesi: مصطفى نعيما; d. 1655, Halep - ö. 1716, Patras), Osmanlı tarihçisi, ilk resmî Osmanlı vakanüvisi.
İlgili 37 soru bulundu
Divan-ı Hümayun'a bağlı ilk resmi vakanüvis Halepli Mustafa Naima, sonuncusu ise Abdurrahman Şeref olup Osmanlı'nın yetiştirdiği en büyük vakanüvis Ahmet Cevdet Paşa olarak kabul edilir. 17. yüzyılda yaşayan Evliya Çelebi, Kâtip Çelebi ve Halepli Mustafa Naima önemli vakanüvisler arasındadır.
Osmanlı'da resmi tarihçiler için kullanılan bir unvan olan vakanüvisin son temsilcisi Abdurrahman Şeref Bey iken; ilk resmi vakanüvis olarak ise Naima Efendi seçilmiştir.
Doğrulanmış Cevap
⇔ Vakaniüvis; Osmanlı devletinin tarih bilime Vakaniüvis denir. ⇒ Osmanlı devletindeki ilk tarihçilere ise Vakanüvist denir.
Vekaniyüvis devletin görevlendirdiği olayları kaydeden kişilere verilen isimdir. 1.Kendisinden önceki vekaniyüvisin notlarını gözden geçirir. Temize aktarır ve matbaanın kurulması sonrası basılmasını sağlar. 2.Görevli olduğu süre için de meydana gelen olayları kaydetmek.
Osmanlı Devleti'nde zamanın olaylarını tespit etmek ve yazmakla görevli devlet tarihçisi anlamına gelir. Bu kelime genellikle vakıanüvis, vaka nüvis şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı vakanüvis şeklinde olmalıdır.
Ahmed'in, tahta geçer geçmez on dokuz erkek kardeşini nasıl idam ettirdiğini bile açık açık anlatmıştır. ”Naimâ Tarihi”nin bir başka bölümünde, Sultan III. Mehmed'in korkaklığı bile anlatılmıştır. Naima, tarih yazımına yepyeni bir stil getirmiştir. Onun renkli ve çekici bir üslubu vardı.
XVIII. yüzyıla gelindiğinde Şehnameciliğe ilaveten Osmanlı tarih yazımında Vakanüvislik denen yeni bir makam ihdas edilmiştir. Vakanüvislerin görevi devletçe kendilerine verilen belgeleri kaydet- mekti (Sertoğlu 1986).
20 Ağustos 1853 tarihinde İstanbul'da doğan ve 18 Şubat 1925 tarihinde yine İstanbul'da hayata gözlerini yuman Abdurrahman Şeref Efendi, genelde Osmanlı Devleti'nin son resmî tarih yazıcısı (vak'anüvis) ve bilhassa 1923 yılındaki Cumhuriyetin ilânını “doğan yeni çocuğun adını koyma” olarak değerlendirmesi ile tanınır.
Tanzimat Fermanı'ndan sonra etkili olmaya başlayan bir düşünce akımıdır. Osmanlı devletinde yaşayan tüm tebaanın yani halkın din, dil, ırk farkı gözetilmeksizin eşit olması gerektiğini savunan bir fikir akımıdır. Tanzimat ve Islahat Fermanı bu akımın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Başka bir alim de 1655 ve 1716 yılları arasında yaşamış olan Naima Efendi'dir. Kendisi Katip Çelebi'nin büyük uğraşlar sonucunda açtığı Batı'nın ilmini Doğu medeniyetlerine aktarmayı motto olarak benimseyen yolda adımlar atmıştır ve o da Katip Çelebi gibi dönemin ilmini Osmanlı'ya yansıtmak uğruna uğraşmıştır.
-1655-1716 yılları arasında yaşayan ve Osmanlı Devleti'nin ilk vakanüvisti olan Naima Efendi, Kâtip Çelebi'nin ilim ve irfan geleneğinde açtığı yolda ilerlemiştir.
Vak'a-Nüvis, Osmanlı İmparatorluğu zamanında saltanatın tarihî olaylarını kaydetmekle görevlendirdiği kişilere verilen isimdir. Vakanüvîsân devlet görevlisidir. Her yılın sonunda saraya o yıl içinde ölen önemli şahısların biyografilerini vermekle yükümlüdürler.
Vakayiname, olayları günü gününe kaydeden, genellikle ya hükümdarın ya da önemli devlet adamlarının başından geçenler temel alınarak yazılan tarih eserleri.
Takvim-i Vekayi, Osmanlı Devleti döneminde 1 Kasım 1831 tarihinde yayınlanmaya başlayan ve bugünkü Resmi Gazete'nin temelini oluşturan resmi yayındır. Gazete, haftalık olarak yayına başlamış, Osmanlıca, Arapça, Ermenice, Farsça, Fransızca ve Rumca baskılar yapmıştır.
Öşürlü topraklar, mülkiyeti Müslümanlara ait olan ve her sene elde edilen gelirinden 1/10'i kadarı devlete vergi olarak ödenen topraklardır. Bu topraklar özel mülkiyete konu olan topraklardır. Toprağın sahibi, sahip olduğu bu arazi üzerinde dilediği gibi tasarruf edebilme hakkına sahip durumdadır.
Dilsizlere mahsus işaret dili 16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlı iç sarayında yaygın olarak kullanılırdı. Bir rivayete göre bu âdet, Kanuni Sultan Süleyman'ın dilsiz olmayan saray görevlilerini de bu dili kullanmaya teşvik etmesiyle başlamıştı. Hikmet Kızıl yazdı.
En genel anlamıyla Layihalar, Osmanlı Devleti'nin ıslahı için hazırlanmış raporlar şeklinde tarif edilebilir. Kendi içerisinde birkaç gruba ayrılırlar. Bunlar içerisinde en çok bilinen ve kullanılan- ları ıslahat layihalarıdır (Kütükoğlu, 2003).
Tekâlif-i Şer'iyye (Şer'i vergiler), ve aşar, haraç, zekât, cizye ve bunların alt kolları olarak seksene yakın vergiden oluşmaktaydı. Bu vergiler esas itibarıyla İslam kurallarına dayalı vergilerdir.
Suphi Paşazade Ayetullah, Ahmet Beyzade Mehmet, Yusuf Paşazade Hacı Nuri, İskender Beyzade gibi isimler cemiyetin ilk kurucularıdır. Daha sonra Namık Kemal, Şinasi ve Ziya Paşa da bu cemiyete katılmışlar ve cemiyetin öncüleri olmuşlardır.
Osmanlı tarihçiliği xv. yüzyıl otalarında başladı. İlk eserler menakıbnâme, destan ve gazânâme türündedir. Daha sonra Tevârîh-i Âl-i Osman adı altında ilk standart eserler ortaya konuldu.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri