ihtiyar / ihtiyâr / اختيار Yaşlanmış kimse. Yaşlı.
ihtiyar / ihtiyâr / اختيار / اِخْتِيَارْ
Yaşlanmış kimse. Yaşlı.
taht / تحت / تَحْتْ
Alt, aşağı.
feta / fetâ / فتى (Çoğulu: Fitye, Fityan veya feteyân) Genç.
ekber / اكبر / اَكْبَرْ Daha büyük, en büyük.
İlgili 17 soru bulundu
aheste / âheste / آهسته Yavaş, ağır.
aşb. (Çoğulu: A'şâb) Yaş ot.
kiyaset / kiyâset / كياست Zeki.
Osmanlı Türkçesi ببك (bebek).
ahsen / احسن / احش / اَحْسَنْ En güzel. Çok güzel.
ala / alâ / âlâ / علاء / على
Yükseklik. Büyüklük. şeref. şan.
ah / âh / آه / اخ
Kardeş, birader. Dost.
Güneş ile ayın beraber olması anlamına gelen isimdir.
hirdebe. Korkak, ihtiyar, yaşlı kimse.
Sonuç: Eski Türkçede kişi “insan” ve kisi “hanım, zevce, eş” diye iki ayrı kelime var.
Yaşlılara dilimizde ihtiyar denir. İhtiyar seçim sahibi, seçmeye ehliyetli demektir. (Köylerde eskiden ihtiyar heyetleri vardı, muhtarın senatörleri gibiydiler, köyle ilgili kararlarda muhtar onlara danışırdı.) Yaşlanmayla beraber aklın arttığı düşüncesiyle âkil kişilere ihtiyar denirdi.
habib / habîb / حبيب / حَب۪يبْ
(Hubb. dan) Sevilen.
Osmanlı döneminde hatun terimi kadınlar için bir onur olarak kullanılmıştır, kabaca İngilizce kadın terimine denktir ve katun'un farklı bir yazılışıdır. Çoğu Türk unvanı gibi, ilk addan sonra kullanılır. Geleneksel olarak hatun diye hitap edilen kadınlar şunları içerir: Börte, Cengiz Han'ın eşi.
hasna / hasnâ / حسنا Güzel kadın. Hüsün ve cemal sâhibesi.
kamil / kâmil / كَامِلْ Mükemmel, olgun.
keşk. Kavi, kuvvetli, sağlam.
kavi / kavî / قوی Sağlam, metin, zorlu, kuvvetli, güçlü.
umur / umûr / امور / اُمُورْ
İşler. Hususlar.
medma' (Çoğulu: Medâmi') Göz. Ayn. Gözyaşı.
كم عمرك ، كم سنك ؟ yaş (kaç yaşındasın?) كَمْ عُمْرُكَ ؟
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri