kun / kûn. Kuyruk sokumu bölgesi. Arka, mak'ad, kıç.
kari / karî
(A, uzun okunur) Köyde sâkin olan, köylü.
kut / kût / قوت
Yaşatacak gıda, rızık. Kuvvetlendirmek.
hasid / hâsid / حاسد Haset edilen, kıskanç.
kah / kâh / كاخ / كاه
Sultan.
İlgili 39 soru bulundu
Kın. Kılıcın kılıfı. Bir şeyin üzerinin örtüsü.
Bir şey üzerine gelip toplanmak.
cenani / cenanî
Kalben duyulan. (Arabça müfred, birinci şahıs sigası ile "kalbim" mânasınadır.)
aşk / عشق (Işk) Çok ziyâde sevgi. Şiddetli muhabbet. Sevdâ.
atıfet / âtıfet. Koruma, sevgi, Acıma. Şefkat. Esirgeme.
Kut inancı, Türk devletlerinde başta olan insanların, kendilerine bu görevin Tanrı tarafından verilmiş olduğu inancıdır.
Kök Türk Kitabeleri'nde; Tanrı bağışı olan güç ve yeteneklere küç denilmektedir. Küç: Güç anlamında kullanılmaktaydı. Tanrı'nın Türk kağanının savaş yeteneğini artırıp onu savaşlarda başarılı kılmasıydı. Tanrı'nın kut verdiğine inanılan ve kurultayda seçilen kişi, ülkenin hakanı olurdu.
İlk ve bilinen anlamı Eski Türklerde ülkeyi yönetme yetkisinin hükümdar ve ailesine bağlı olması geleneği olarak kabul edilmektedir. Ayrıca kelime anlamı olarak mut ve mutluluk anlamlarına gelmektedir. Kut, bir diğer anlamıyla ülke yönetiminde sahip olunan güç, liderlik, yaratıcılık ve yetenek anlamlarına gelmektedir.
Karı, bir erkeğin evlenmiş olduğu kadının o erkeğe (kocaya) göre alan akrabalık durumu. Türkçede hanım sözcüğü, nadiren de Arapça kökenli zevce sözcüğü aynı anlamda kullanılır. Karı sözcüğü eş anlamının yanı sıra argoda kadın anlamında da kullanılır.
Eski Türkçe karı “yaşlı kişi, pir” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe karı- “yaşlanmak” fiilinden türetilmiştir. 15. yy başlarına dek "yaşlı (kadın veya erkek)" anlamındayken, bu tarihten sonra "yaşlı kadın" ve "evli kadın" anlamı ağır basar.
Bu kelimelerin lügat anlamları ise şu şekildedir: Ker: 1. Sağır 2. kuvvet ve kudret 3. meram ve maksat.
hasna / hasnâ / حسنا
Güzel kadın.
semin / semîn / ثمين (Semine) Çok değerli, pahalı, kıymetli.
belzi. Muhkem, güçlü, sağlam deve.
muhted. (Hadd. dan) Hiddetlenmiş, kızmış. Keskin.
kazib / kâzib / كاذب
Yalancı. Yalan söyleyen.
ahd-i cedid / ahd-i cedîd.
Korkunç, ürküten, ürkütücü.
kuud / kuûd / قعود
Cülus. Oturmak. Namazın oturarak kılınan kısmı.
kayd / قيد
Kelepçe, bağ. Bağlamak. Bir şeyi bir yere yazmak. Deftere geçirmek.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri