Tencere yemekleri tuzlu olduğunda soyulmuş patates eklemek en sık kullanılan yöntemdir. Patatesi doğrayarak yemeğe ilave edebilir, veya çorbalarda yaptığınız gibi birkaç parçaya bölüp piştikten sonra yemekten çıkarabilirsiniz. Sadece suyu tuzlu olmuş yemeklerde ise kızarmış ekmek çözümdür.
Toparlamamız gerekirse, yemeğiniz: Hafif tuzlu ise içine 1-2 adet kesme şeker atın. Orta derecede tuzlu ise patatesi dörde bölüp yemekle birlikte kaynatın ve sonra çıkarıp atın. Fazla tuzlu ise hem patates kullanın hem de suyun bir kısmını kızarmış ekmekle dışarı alın.
Eğer evinizde sirke yoksa aynı şekilde tuzlu yemeklerinize birkaç damla limon sıkabilirsiniz. Tıpkı sirkede olduğu gibi limonun da asidik özelliği sayesinde tuzun alkali yoğunluğunu dengeleyebilirsiniz. Bu yöntemi kullanmak için en uygun yemek türü çorbalardır. Çorbanın türüne göre bir miktar süt yada yoğurt ekleyin.
Tuzu Fazla Kaçan Yemek Çorbaysa…
Çorbanın kıvamından ve lezzetinden ödün vermek istemiyorsanız tuzu fazla geldiğinde ona su katmak yerine bir miktar süt ekleyerek sorunu çözebilirsiniz. Böylece hem çorbanın besin değerini artırmış hem de fazla gelen tuza veda etmiş olursunuz.
İlgili 34 soru bulundu
Çok tuzlu bir yemek yediğinizde kanınızda sodyum seviyesi yükselir. Sodyum su çeker ve buna tutunur. Bu da kan hacminin artmasına sebep olur ve kişinin şişkin hissetmesine yol açar. Çok sodyumlu bir öğünden sonra fazladan su içmek sodyumun bir kısmının vücuttan atılmasını sağlayabilir.
Tuzsuz yemek çok tatsız diyorsanız biber, sirke, limon suyu ve değişik bitkilerle yemek tatlandırılabilir.
Fasulyeler akşamdan ılık suda bekletilir, Bekleme suyu süzülüp haşlanacak tencereye alınır, üzerini geçecek kadar su ve 1 çay kaşığı karbonat eklenerek kısık ateşte haşlanıp süzdürülür.
Eğer yemeğinizi tencerede yapmayacaksanız geceden ıslattığınız suyu süzdükten sonra fasulyeyi ocağa alıp su ve süt içinde kısık ateşte haşlayarak devamında yemeğinizi yapmalısınız. Yemek tencerede yapılacaksa fasulyeler önceden haşlanmadan yemek pişmez.
Tuz ve suyun ayrılması için kimyasal bir yöntem vermek gerekir ise tuzlu suyla dekanoik asiti karıştırmaktır. Ardından çözelti ısıtılmalıdır. Soğuduktan sonra tuz çökelerek çözeltiden ayrılır. Su ve dekanoik asit ayrı fazlarda bulunur ve bu sayede su kolaylıkla ayrılabilir.
Türkiye'de tuz üretiminin %28'i İzmir-Çamaltı'nda deniz suyundan, %64'ü Tuz Gölü, Seyfe Gölü ve Palas Gölü'nden, kalanı da kaya tuzu yataklarından yapılmaktadır. Türkiye'de önemli kaya tuzu yatakları Çankırı, Nevşehir-Gülşehir ve Yozgat-Sekili'de bulunmaktadır.
İyotlu tuz, hormonlar için önemlidir ve tuz alımını tamamen keserseniz iyottan mahrum kalabilirsiniz. Sonuç olarak sorunlu ve kuru bir cilt, kas güçsüzlüğü, yorgunluk, kilo problemi ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Düşük sodyum diyetinin, özellikle kalp sorunları olan kişiler için birçok faydası olduğu belirtilmiştir.
Eğer çorbanın tuzu çok fazla gelmişse bir kaşık yoğurt eklemenizi öneririz. Yoğurt ekleyerek hem tuz oranını düşürmüş olursunuz hem de çorbaya terbiyeli bir kıvam vermiş olursunuz. Tuzlu yemeğe yoğurt eklerken bir kase içinde yemek suyu ile yoğurdu karıştırın ve ılık sıcaklığa gelince yemeğe ekleyin.
Soğuk kış günlerinde yollardaki buzları eritmek için sıklıkla başvurulan bir uygulama yollara tuz serpilmesidir. Tuz aslında buzu eritmez, ancak buzun erime sıcaklığının düşmesine sebep olur.
Ayrıca suya eklediğiniz karbonat yemeklerde kullanacağınız nohutun daha yumuşak olmasına da destek olacaktır. Karbonatın sindirim sistemi için de etkisi bulunuyor.
Oda sıcaklığında bir suyla ıslattığınız kuru fasulye ve nohutu haşlamadan önce bu ıslatma suyunu dökün. Haşlama işlemi için tencereye aldığınız nohut veya kuru fasulyenin üzerine yine soğuk su dökün. Ardından suyun içine yarım kahve fincanı kadar sirke ekleyin ve kaynaması için bırakın.
Fasulye haşlanırken içerisine bir yemek kaşığı karbonat eklemek de yaygın şekilde kullanılan bir yöntemdir. Fasulyenin de daha hızlı haşlanmasını sağlayacak bu yöntem, gaz yapma sorununu da yok edecektir.
Yanlış: Diyet tuzlarında çoğunlukla tuz tadını veren potasyum klorür (KCl) bulunur. Bazılarında ise buna ek olarak bir miktar normal tuz da olabilir. Potasyum klorür böbrek hastalarında zararlı olabilir. Onun için diyet tuzunu ancak doktorunuz önerirse kullanmalısınız.
Kas krampları, bitkinlik, sersemlik hissi, bulantı ve vücutta kuruma olur. Bu nedenle hemen gerekli tuz takviyesi yapılmalıdır. Müdahale edilmezse özellikle bebeklerde ve yaşlılarda ölüme bile yol açabilir.
Dr. Sezer, "Kişinin sağlıklı kalmak uğruna tüm yiyeceklerdeki tuzu kesmesini önermiyoruz. Çok düşük tuz da vücuttaki sempatik sinir sistemi, kalp gibi bazı organlardaki hasar riskini artırabilir. Kişi sağlıklı ise, kan basıncı normal ise şeker hastası değil ise, kilosu iyiyse sıfır tuz gibi bir gıda önerimiz yok.
Sodyum yüksekliği; vücutta su tutulumu ve kan basıncını artırarak yüksek tansiyona ve osteoporoza neden olabilir. Yüksek tansiyon; felç, kalp hastalığı ve böbrek hastalığı için önemli bir risk faktörüdür. Ayrıca sodyum yüksekliği mide bulantısı, kusma, kasılmalar, ateş ve solunum problemlerine neden olabilmektedir.
Sodyum yüksekliğine neden olan farklı etkenler bulunur. Bunlardan en yoğun olanı yetersiz su tüketimidir. Bunun yanı sıra sık idrara çıkma da sodyum yüksekliğinin oluşmasını tetikleyebilir. Aynı zamanda sodyum yüksekliğine sebep olan ilaçların kullanımı da nedenler arasında yer alır.
Üre, kreatinin , idrar dansitesi , böbrek testleri , karaciğer testleri , kanda şeker ve trigliserit testlerine bakılmalıdır. Mutlaka TSH , T3 ve T4 ölçümlerine de bakılmalıdır. Kan sodyum düzeyinin 125 mEq/L altında olması durumu ciddi sıkıntılar yaratacaktır. Bu durum varsa, hemen bir acil servise başvurulmalıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri