Bu nedenle kaybedilen sıvının mutlaka yerine konması gerekir. Bu noktada bilinmesi gereken en önemli şeylerden biri çay, kahve ve bitki çaylarının sıvı ihtiyacını karşılamadığı ve su yerine geçmediğidir. Aksine bu içecekler idrar söktürücü etkiye sahip oldukları için vücuttan daha fazla sıvı atılmasına neden olurlar.
Kahvenin içeriğinde yüksek oranda oksalat bulunuyor ve bu oksalat böbrek taşı oluşumuna zemin hazırlıyor. Bu yüzden kahvenin yanında su içmek, oksalatın böbreklerden dışarı atılmasını sağlıyor.
Gün içinde genellikle çay, kahve tüketim miktarı su tüketim miktarını geçmektedir. Özellikle soğuk havalarda tercih edilen sıcak içecekler, size su içmeyi tamamen unutturuyor. Oysaki hiçbir içecek suyun yerine geçmemelidir. Su, asit değildir ve kalorisi yoktur.
Soda ve ayranın dışında çay, kahve ve meyve suyu gibi içecekler de gün içerisinde alınması gereken sıvı miktarının bir kısmını oluşturur. Fakat yine bu tarz sıvıların tüketiminin sudan fazla olmaması gerekir.
İlgili 37 soru bulundu
Çay ve kahvenin suyun yerine geçmemektedir. Fazla tüketimi ise idrar sökücü özellik gösterip vücuttan sıvı kaybına neden olur.
Kahve midedeki asit seviyesini arttırıcı hormonları uyarmaktadır. Bu dönemde su tüketimi oldukça önemlidir ve kahve diüretik (İdrar söktürücü) olduğundan dolayı vücuttan su kaybına sebep olmaktadır.
BÖBREK YETMEZLİĞİNE GÖTÜREBİLİYOR
Böbrekler vücudumuzda her gün oluşan zararlı atık maddeleri (üre, kreatinin, ürik asit gibi) su ile seyreltip atıyorlar. Günlük ihtiyacından daha az sıvı alan insanlarda idrar akımı yavaşlayacağı için kolayca idrar yolu iltihapları ve taşları oluşabiliyor.
Su, vücudumuzdaki besin maddelerini hücrelere taşır ve hücrelerdeki atıkları alır, vücut ısısını dengeler, eklemleri ve iç organları kayganlaştırır, kan dolaşımını sağlar, kalp damar fonksiyonlarını korur2.
Su vücuda mide-bağırsak sisteminden girer, cilt-akciğer, mide-bağırsak ve asıl böbrekler yoluyla atılır.
Kahvenin yararlı olduğunu düşünerek günde çok sayıda içmenin en büyük hatalardan biri olduğunu kaydeden Ceylan, “Çünkü kahvede bulunan kafein fazla miktarda tüketildiği takdirde vücutta ödem tutmaya başlatır.
Yapılan araştırmalar yetişkin bir kadının günlük 2.7 litre, erkeğin ise 3.7 litre sıvı alması gerektiğinin altını çizer nitelikte. Fakat bu noktada karpuz, salatalık gibi su miktarı fazla olan yiyeceklerin de vücut için sıvı kaynağı olabileceğini unutmamalısınız.
Atatürk'ün gün boyu en az 15-16 kahve ve 40 kadar sigara içtiği biliniyor.
Böbrek taşlarının %75'i oksalattan oluşur. Birçok besinin yanı sıra kahvenin içerisinde de oksalat bulunur. Kahvenin yanında ikram edilen su kahveyle içildiğinde oksalatın atılmasında yardımcı olur. Bu sebepten kahvenin topraklarımıza geldiği ilk günden bu yana kahvenin yanında su ikram edilir.
Çay, kafeinli ve diğer içecekler su gereksiniminizi karşılamaz. Bu içecekler idrar söktürücüdür, vücutta su kaybına neden olurlar" ifadelerini kaydetti.
Aynı zamanda kahve, metabolizmayı hızlandırır ve az da olsa yağ yakımını destekler. Dopamin salınımını uyarır ve mutluluk verir. Dozunda tüketildiğinde, Tip-2 diyabet riskini azalttığı araştırmalarla desteklenmiştir ve Alzheimer ve Parkinson'un oluşum riskini içeriğindeki kafein sayesinde azalttığı düşünülmektedir.
1-3 yaş: 1.3 litre, 4-8 yaş : 1.4 litre, 9-13 yaş: Kızlarda 2.1 litre, erkelerde 2.4 litre, 14-18 yaş: Kızlarda 2.3 litre, erkeklerde ise 3.3 litre, su içilmesi gerekir.
Sağlıklı bir yetişkinin kilo başına her gün yaklaşık 35 ml su içmesi gerekir. En azından bilimsel kuruluşların genel kılavuz ilkelerine göre. 50 kilogram ağırlığındaki bir kişinin 1,7 litre, 60 kilogram olan kişinin 2,1 litre, 70 kilogram olan kişinin 2,4 litre ve 80 kilogram olan kişinin 2,8 litre içmesi gerekir.
Su eksikliğinin ciddi boyutlara ulaşması kişinin komaya girmesine kadar gidebilir. Su az tüketildiğinde; deri elastikiyetinde azalma, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, kan basıncı düşüklüğü gibi şikayetler görülebilir. Bu bulgulara rağmen gerekli su alınmazsa ölümcül sonuçlar ortaya çıkabilir.
Hindistan'nın Ahmedabad kentindek iyaşayan Prahlad Jani adlı yaşlı bir adam, 2010 yılında yaptığı çıkış le 1940'tan beri hiçbir şey yiyip içmeden yaşadığını söyledi.
Saç dökülmelerine dikkat!
Günay, "Günde 2 - 2,5 litre su içmek, cildimize olduğu gibi saçlı derimize de gerekli nemi içeriden sağlayarak saç dökülmesinin önlenmesinde önemli rol oynar." dedi.
Yeterli Miktarda Su İçmek Sivilce Oluşumunu Azaltabilir
Bunun nedeni ise kuru cildin yağ üretimini artırması ve artan yağ üretiminin de sivilce oluşumuna neden olabilmesidir8.
Günde 1000 mg (10 bardak kahve) kafein almazsa anksiyete, ajitasyon, uyku bozukluğu ve baş ağrısı gibi semptomlar yaşadığını belirten hasta, kafein alımını durdurmak istese bile psikiyatrik ve psikolojik semptomların önünü kesemediği için kafein alımına devam ettiğini belirtmiştir.
Aşırı miktarda kafeinin böbreklere kan akışını hızlandırdığı ve sodyum emilimini sınırladığı biliniyor. Vücutta emilmeyen sodyum ile baş edebilmek için daha fazla idrar üretiliyor. Kafeinin idrar söktürücü özelliği buradan kaynaklanıyor olabilir.
Kafeinin 8 Zararı
İdeal kafein alımı bağırsak hareketlerini düzenlerken, fazla kafein alımı ise ishal yani diyareye neden olabilir. Yüksek kafein alımı sinir sistemini aşırı uyarıp, kafa karışıklığına sebep olabilir. Fazla kahve tüketimi ve kafein alımı ülser veya gastirit gibi mide sorunlarına neden olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri