Yetişkinlerde günde 3-4 fincan kahve tüketimi yararlı etkiler sağlar. Yani maksimum kafein alımı günde 400 miligram geçmemeli yani 3 tatlı kaşığı kahveyi geçmemeli.
Günde 3 fincanın üzerinde kahve tüketiminin doğurganlığı olumsuz etkileyebildiği, 5 fincanın üzerinde kahve tüketiminin de kemik erimesine yol açabildiğini gösteren bilimsel çalışmalar mevcuttur. Yine aşırı kahve tüketimi uykusuzluk, gerginlik, sinirlilik ve hassasiyet gibi olumsuzluklara yol açabilir.
Günde ortalama 300-400 mg kafein tüketimi genel olarak güvenilirdir. ( 500 mg fazla anlınmamalıdır.) Kahvenin türüne göre değişmekle birlikte ortalama bir fincan kahvede 80 - 200 mg kafein vardır. Ortalama 3-4 fincan kahve içilebilir.
Fazla kahve tüketimi metabolizmayı ve kan akışını hızlandırdığı için kalp çarpıntısına hatta kalp krizine bile neden olabilir. Bu sebeple gün içerisinde fazla kahve tüketimi yapılmaması gerekmektedir. Ayrıca yüksek tansiyonu da tetikleyen kahve kalp sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Bilim insanlarına göre, kortizol seviyesi uyandıktan hemen sonra yüzde 50 oranında artıyor. Bu nedenle uzmanların tavsiyesi kahve içmek için bir saat beklemek. Kahve içmek için en iyi saatler ise 08.00-09.00, 12.00-13.00 ve 17.30-18.30 dışındaki saatler olduğu belirtiliyor.
İlgili 32 soru bulundu
Yapılan bu deneye göre, bir işi su da dahil olmak üzere gün içinde hiçbir şey içmeyip yalnızca kahve içmeye başlarsa ikinci ve üçüncü fincan kahve, enerjisinin her zamankinden daha fazla artmasına neden oluyor. Çünkü kahve, vücudumuzdaki dopamin, serotonin ve adrenalin seviyelerini hızla artırıyor.
KAHVE İÇİN GÜNÜN EN İDEAL SAATLERİ
Sinir hastalıkları uzmanı Steven Miller, kortizol seviyesinin yüksek olduğu saatlerde kahve içilmemesini öneriyor. Kortizol seviyesinin yüksek olduğu saatler ise sabah 8-9 arası, öğleden sonra ise 13.00 ve akşamüstü 17:30-18:30 arası.
En Sağlıklısı Sade Kahve
Granül kahveler, daha ziyade kalitesi düşük Robusta türü kahve çekirdeklerinden yapılırken, Türk kahvesi ve Espresso denilen Arabika cinsi ise oldukça kaliteli kahve çekirdeklerinden üretilmektedir.
Kafein, sperm sağlığı açısından risk oluşturabilir. Buna rağmen semen kalitesi üzerinde net bir etkisi yoktur. Kahve tüketimi, daha geç çocuk sahibi olunmasına sebep olabilse de ciddi bir risk faktörü oluşturmaz. Özellikle hem şeker hem de kafein içeren soda benzeri içecekler sperm kalitesini olumsuz etkiler.
KİMLER KAHVE İÇMEMELİ? Reflü, ülser, gastrit gibi sindirim sistemi problemi olanlar, akut veya kronik ishali olanlar, hipertansiyon hastaları ve yüksek kolesterolü olanların kahve içmemesi gerekir.
Araştırmalar, kahveyi aç karnına içip içmediğinize bakılmaksızın, kahve ve sindirim sorunları arasında güçlü bir bağlantı bulamıyor.
Kafein vücutta saatlerce kalır
Ancak buradan hareket ederek vücuda alınan kafeinin tamamının 8 saatte sindirilip vücuttan atıldığını söylemek mümkün değil. Sabah içilen bir kahvenin içindeki kafeinin tamamen sindirilip vücuttan atılması 12 saat sürebiliyor.
Araştırmaya göre, uykunuzu olumsuz yönde etkileyebileceğinden, kafeini öğleden sonra saat 2'den itibaren veya yatmadan en az 7 saat önce tüketmekten kaçınmalısınız.
Uykudan uyanılan ilk saatlerde (Özellikle 08.00-.09.00 arası) kortizol seviyesi en yüksek düzeyde salgılanır. Bu yüzden uyanır uyanmaz tüketilen kahveler, uykuyu açmak yerine bağlılığa neden olur. Sabah kahvesini uyandıktan hemen sonra değil, aradan biraz zaman geçtikten sonra tüketmek daha etkili sonuç verir.
Kahve tüketmeyi bırakanlar depresyon, anksiyete, baş dönmesi, grip benzeri semptomlar, uykusuzluk, sinirlilik, ruh hali değişimleri ve halsizlik gibi yan etkiler bildirdiler.
VÜCUDUNUZ TEMEL MİNARELLERİ DAHA HIZLI KAYBEDER. Sabahın erken saatlerinde kahve içmek, birçok temel vitamin ve minerali kaybetmenize neden olabilir. Vücudunuz, sinir sisteminiz için hayati önem taşıyan magnezyum ve B vitaminlerinin emilimi konusunda sorun yaşayabilir.
İçerdiği kafeinle, cildi gençleştiriyor, ölü hücreleri temizliyor, renk tonunu eşitliyor. Aşırıya kaçılmadan tüketildiğinde, serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarından koruyan ve yaşlanma belirtilerini geciktiren kahve, cilde uygulandığında da sayısız faydaya sahip. CİLDİ YAŞLANMAYA KARŞI KORUR!
Erkeklerde kısırlık, düşük sperm üretimi, düzensiz veya hareketsiz sperm hücreleri veya sperm taşıyan kanallarda tıkanma sonucunda meydana gelebilir. Sakatlıklar, hastalıklar, kronik sağlık problemleri, yaşam tarzı ve birçok diğer faktör de erkek kısırlığında rol oynayabilir.
Erkek sağlığına ilişkin olarak ise az miktarda alınan kafein miktarı sperm hareketliliğini artırmaktadır. Normal spermlere oranla kafein tüketilmesine bağlı olarak sperm hareketliliği daha fazladır. Ancak bu durum sizi yanıltmasın çünkü kahvenin ve dolayısı ile kafeinin fazla tüketimi ters etki göstermektedir.
Kömür gibi yanmış olmamalı. koyu kahve veya siyah renkte değil orta – açık kahverenginde olmalı. Bir diğer dikkat edilecek nokta da kahveyi sade içmek. 2011 yılında yapılan bir çalışmada kahvesini hayvansal süt ile içen kişilerin kanında, sade içenlere göre daha az antioksidana rastlanmış.
Kahve içip uykuya daldığımızda bir yandan kahve enerjimizi yükseltmek için harekete geçerken uyku da adenozin ile savaşır. Tam olarak kazan-kazan (win win) durumu oluşur. Kahve içtikten sonra uyumak, enerji üretmesi için tüm işi beyne bırakmak olarak da yorumlanabilir.
Günde 3 ila 5 fincan kahvenin pozitif etkisi olduğu belirtiliyor. Gelin, bu etkilere hep birlikte göz atalım... Yorgunken bir fincan kahve içtiğinizde, konsantrasyonunuzun arttığını ve daha iyi muhakeme yapabildiğinizi fark edeceksiniz.
Kahve kafein içerdiği için içtiğinizde enerjinizi yükseltir, kanınızdaki epinefrin (adrenalin) seviyelerini arttırarak egzersiz performansınıza katkıda bulunur. Kilo verme sürecinizde metabolizmanızı hızlandırarak yağ yakımınıza destek olur. İyi bir antioksidan kaynağıdır. Konsantrasyonu arttırır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri