Narsistik kişilerin en büyük özelliğinden birinin de en değer verdiği şeyi kaybetmekten korkmak olduğunu belirten Tarhan, “En değer verdiği şey, paraysa onu kaybetmekten korkarlar.
İyi aile ilişkileri olan insanlar, hobileri veya özel yetenekleri olanlar, geniş bir sosyal çevresi olan ve sevilen kişiler, kısacası hayatta belli alanlarda başarı gösteren insanlar narsistlerin çokça ilgisini çekecektir çünkü bu insanlar narsisti diğerlerinin gözünde iyi gösterecektir.
Savunmasız ya da Kırılgan Narsizm: Büyüklenmeci narsizmin zıttıdır. Bu kişiler genellikle utangaç ve duyarlı tiplerdir. Diğer yapısal nitelikleri ise kıskançlık ve başkalarının eleştirilerine karşı fazla tepkili olmalarıdır.
İlgili 29 soru bulundu
Narsist kişiler ilişkinin başlarında cinsel arzusu yüksek, hiperseksüel kişiler olarak görülebilirler, ancak ilişkileri ilerledikçe bu ilgileri azalır ve cinsel sorunlar ortaya çıkabilir.
Sonuç Olarak. Yüksek düzeyde narsizme sahip olan insanlar başkalarını mutlu görmekten nefret ederler. Çünkü kendileri iç mutluluğu hissedemezler. Sizin mutluluğunuzun neden onlara karşı bir eylem olduğunu açıklamak için zihin büken sanrılara ve haklı çıkaran gerekçelere sahiplerdir.
Narsistler, emir almayı kişiliklerine yapılmış bir saldırı olarak nitelendirirler ve buna çok sinirlenirler. Eğer onlara emir verirseniz sizden intikam alacakları günü beklemek durumunda kalırsınız...
"Kısa kişinin kendisine aşık olması olarak tanımlanan narsisizm, en yaygın tanımıyla ciddi bir kişilik bozukluğudur. Patolojik düzeyde narsisizmi olan bireyler, ileri seviyeli şiddete meyilli olabilirler. Bu da onları zaman zaman tehlikeli hale getirebilir."
Narsist kişilik bozukluğu, temel olarak kişinin kendine duyduğu özgüvenin, normalden çok daha fazla olması durumudur. Bu rahatsızlıkta ortaya çıkan belirtilerin hepsinin altında, kişinin duyduğu bu aşırı özgüven sorunu yatar. Bu kişiler kendilerini diğer insanlardan daha üstün ve daha özel hisseder.
Abartılı bir şekilde, kendilerini mükemmel ve eşi benzeri olmayan insanlar olarak görürler ve bunun gerçekten de doğru olduğuna tüm benlikleriyle inanırlar. Başka insanların kendisine karşı gereken saygıyı göstermediğini düşündüğünde, onlardan hiç pişmanlık duymadan intikam alırlar.
Kıskançtır. Narsist insan sürekli kendini başkalarıyla kıyaslar. Farklı konularda başkalarına göre nasıl olduğu onun için çok önemlidir. Bu da kıskançlığı ve çekememezliği beraberinde getirir.
Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler kendi eğilimlerini bilir hatta bu özellikleriyle gurur duyarlar. Onlara göre kendilerine duydukları hayranlık duygusu; bulundukları statüye gelebilmelerini, rakiplerinin önüne geçmelerini sağlayan bir kişilik avantajıdır.
Kendilerine "olağanüstü" önem veren ve genelde "utanç" duygusundan yoksun olan narsistler, psikologlara göre çok daha mutlu.
Başkalarının duygularını, isteklerini, ihtiyaçlarını okuyamaz, anlayamazlar. Karşısındaki bir insan ağlar neden ağladığını anlayamaz. Narsistik kişilere teflon adam deniliyor.
ÖZET Çağımızın kişilik yapılanması olarak bilinen “narsisizm” Yunan mitolojisinden sudaki yansımasını gören ve bu yansımasına yani kendisine aşık olan ve bir ömür boyu ulaşamayacağı bu aşkın peşinde aşkını (kendisini) izleyerek ömrünü tüketen Narkissos'dan gelmektedir.
Bir kere dünyayı kendi zihinleri gibi algılarlar. Yani “ben bir şey düşünüyor, beğeniyorsam doğrusu o” diye düşünürler. Narsistler için “manipülatiftir, yalan söyler” denir oysa narsistler yalan söylemez.
Çünkü bu bireyler terk edilmekten, sevilmemekten ve reddedilmekten korkarlar. Ancak ilişkinin gerçekten bittiğini ve karşı tarafın fikrinin değişmeyeceğini fark ettiklerinde ani bir değişimle karşı tarafa kin ve öfke duyarak öç almaya çalışırlar. Ya da direkt olarak başka insanlarla birlikte olmayı tercih ederler.
Sürekli Övgü ve Hayranlık
Narsist bireyin üstünlüğü, devamlı olarak pohpohlama ve alkış almazsa, üstünlükleri zamanla söner ve bu durum da narsist kişileri çileden çıkarmaktadır. Bu sebeple zaman zaman iltifat etmek onlar için yeterli değildir.
Bir narsist vicdan azabı duymaz, empati yapmaz. O yüzden konuşarak konuyu çözmek pek mümkün değil.
Hakedilmişlik duyguları uçlardadır ve başkalarına karşı empati kuramazlar. Her ne kadar böyle bir büyüklenmeci kendilik sergiliyor olsalar da yoğun olarak haset, öfke, değersizlik ve reddedilme ve yetersizlik duyguları yaşarlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri