Müekked sünnetleri mazeret olmadan terk etmek doğru değildir. Mazeretsiz terk edilmeleri, 'isâet' yani yanlış ve kusurlu bir davranış olur; ancak azap gerektirmez. Gayri müekked sünnetler ise mazeret olmadan da bazen terk edilebilirler (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, 1/103-104, 474, 478).
Kılmazsa günah işlemiş olmaz ama sünnet kılmış olmanın sevabından mahrum kalır.
Peygamber (s.a.s.), farz namazların öncesinde ve sonrasında sünnet namazları kılmış ve ümmetine de tavsiye etmiştir. Bundan dolayı vakit namazlarıyla birlikte eda edilen düzenli (revâtib) sünnetler imkânlar ölçüsünde kılınmalıdır.
İşte sıkça sorulan soru vakit namazlarının sadece farzlarının kılınıp sünnetleri terk etmenin caiz olup olmadığıdır. Alimlerin ittifak içinde oldukları konu sünnetlerin terki halinde bunun günah olmadığıdır. Ancak bu sünnetleri terk etmenin büyük sevap kaybına neden olacağı hususunun da altını çizmektedirler.
Sünneti terk etmek günah değildir. Sünnetleri özürsüz olarak kılmamakta ısrar etmek, küçük günah olur. Sünnete önem vermeyen ise kâfir olur. Sual: Namaz Kitabı'nda, (Hiç sünnet kılmamak günahtır) deniyor.
İlgili 25 soru bulundu
Bunlara göre; Sünnetin terki peygamber (ﷺ) in mülazemet ettiği ve muhalefet edilmesini yasaklayarak devam ettiği , hiç terketmediği vb sıfatlardan birine sahip (ama sünnetle sabit) fiillerde günahtır.
Sabah namazının sünneti, öğle namazının sünnetleri, akşam namazının sünneti ve yatsı namazının son sünneti Nebimizin devamlı kıldığı, nadiren terk ettiği sünnetlerdir. Bunlara sünnet-i müekkede denir.
Müekked sünnetleri mazeret olmadan terk etmek doğru değildir. Mazeretsiz terk edilmeleri, 'isâet' yani yanlış ve kusurlu bir davranış olur; ancak azap gerektirmez. Gayri müekked sünnetler ise mazeret olmadan da bazen terk edilebilirler (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, 1/103-104, 474, 478).
Yatsı namazının sadece farzını kılıp, ardından hemen vitir namazını kılmanın sakıncası var mı? Değerli kardeşimiz, Bu şekilde kılmak caizdir. Bununla beraber mazeret olmadan namazların sünnetlerini terketmek mekruhtur.
Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: ''Farz namaz, bir günde iki kere kılınamaz ” (Dârekutnî, es-Sünen, 2/285; İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, 3/206). Bir vaktin namazı iki kere kılınamayacağına göre, ikinci kere kılınan namaz nâfile olacaktır.
Bununla birlikte Hanefî mezhebine göre, kaza namazı bulunan kimselerin farz namazların öncesinde ve sonrasında kılınan (revâtib) sünnetler ile teheccüd ve kuşluk namazı gibi nâfileleri kılmaları da caizdir.
Sünnetleri terk etmek namazı bozmaz, ancak kınamayı gerektirir.
Özellikle belirtilen zaman aralığında mazerete dayalı olarak ikindi namazı sünneti kılınamadıysa ikindi namazının sadece farzı kılınarak güneş batmadan evvel namaz eda edilebilmektedir. İkindi namazında güneş batmaya başladıktan sonra namaz kılmak mekruh sayılmaktadır.
Sünnetler de Allah'ın emriyle efendimizin kıldığı namazlardır, farzlar da.
Peygamberimiz (asm) ikindi namazının farzını değil, ancak sünnetlerini bazen terketmiştir; farzını terketmek haramdır. Peygamber Efendimiz (asm)'in hayatı bizim için örnektir.
Hz. Peygamber (s.a.s)`de şöyle buyurmuştur: "Bilerek namazı terkeden kimseden Allah ve Resulunün zimmeti kalkar." (Ahmed b. Hanbel, IV, 238, VI, 461).
Bu itibarla bu namazların mümkün oldukça kılınması tavsiye edilmiştir. Nitekim Resûlullah (s.a.s.) bazı hadis-i şeriflerinde kulun mahşer gününde hesaba çekilirken eksik farz namazlarının, nâfile namazlarla tamamlanacağını beyan etmişlerdir.
Şafi mezhebini taklit edenlerin bunlara uyması gerekir. Şu husus da önemli: Namazı özürlü olarak terk edenle özürsüz terk edenin durumu farklıdır. Namazı özürsüz olarak kazaya kalmış ise onlar kılınmadan hiçbir sünnet kılınmıyor. İlk işi kaza kılacak.
Vakit daralmış, ancak farz kılacak kadar vakit kalmışsa, bu sünnet terk edilir. Sabah ile ikindinin sünneti farzından sonra kılınmaz. Sünnetleri evde kılmak daha faziletlidir. Böylece insan kendisini gösteriş ve riyadan kurtaracağı gibi, evini de namaz ve ibâdetin yapılmadığı bir mezarlık görüntüsünden çıkaracaktır.
Bir de öğle namazında cemaate yetişmek için sünneti kılmadan farza başlayan kişi, farzı kıldıktan sonra kılmadığı ilk sünneti de kılar. Bunu, son sünnetten önce kılabileceği gibi sonra da kılabilir.
Değerli kardeşimiz, Bu namazları kılmak sünnettir. Vakti içinde kılınmayan beş vakit namazın kazası farz, vitir namazının kazası vacip, sünnetin kazası da sünnettir.
Peygamber'in devamlı yaptığı ve sırf bağlayıcı olmadığını göstermek için nâdiren terkettiği fiillere sünnet-i müekkede adı verilir.
İkindi ile yatsı namazlarından önce kılınan sünnetler gayri müekked sünnettirler (İbn Abidin, Reddü'l-muhtar, Riyad, 1423/2003, II, 451-453). Bu duruma göre, bu sünnetlerin ara sıra kılınmamasından dolayı herhangi sakınca ve bir kınanma söz konusu olmaz.
Son Sünnet
Namazdan sonra vacip olan vitir namazı kılınır.
Öğle ve yatsı namazlarının son sünneti, iki rek'at olarak kılınabileceği gibi dört rek'at olarak da kılınabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri