Ayakta durmaya ve rüku yapmaya gücü yettiği halde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar, rükudan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak ima ile eda eder.
Ayakta durmaya ve rüku yapmaya gücü yettiği halde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar rükudan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak ima ile eda eder.
Namaz yorgunluktan dolayı terkedilmez; çok aciz kalınırsa oturarak kılınabilir. Yorgun olan kimse sünnetleri oturarak kılabilir. Ayakta durmaya kudreti olduğu halde oturarak nafile namaz kılmak caizdir.
Namazını normal olarak ayakta kılamayan kişiler, namazını oturarak da kılabilir.
- Ayakta durmakta zorlanan ve güçlük yaşayan kişiler, - Dizlerinden rahatsız olan kişiler, - Doktorun hareket etmesini sakıncalı bulan kişiler, - Hareket ederken zorlanan veya buna neden olabilecek rahatsızlığı olan kişiler namazlarını oturarak kılabilmektedir.
İlgili 25 soru bulundu
Sandalyede Namaz Kılmanın Şartları (Kadın & Erkek)
Dizlerini bükemeyen hasta kişiler, yere oturarak namaz kılabilirler. Oturarak namaz kılan kişi; rükû için az başını eğer, secde için biraz daha fazla eğer. Sandalyeye oturan kişi ise ayaklarını sehpaya veya başka bir koltuğa koyarak namazını kılabilir.
Terk edilmesi ve geciktirmeyi caiz kılan meşru bir mazeret bulunmaksızın vaktinde eda edilmeyip kazaya bırakılması, günahtır. Namaz; uyuyakalmak, unutmak ve baş ile de olsa îma ile kılamayacak kadar hasta olmak gibi meşru bir mazeret bulunmadıkça kazaya bırakılamaz.
Yerde duran araba ise, yer üzerindeki bir sedir ve bir taht gibidir, üzerinde herhangi bir namaz kılınabilir. Yüzüp gitmekte olan bir gemi içinde, bir özür olmaksızın bütün namazlar oturularak kılınabilir. Fakat ayakta kılmak daha faziletlidir.
Oturarak namaz kılamayan, sırt üstü yattığı yerde imâ eder. Bir kişi ayakta durmaya gücü yettiği halde, rüku ve secdeye gücü yetmiyorsa, ayakta veya oturarak imâ edebilir; ancak oturarak imâ etmesi daha uygundur.
Kadınların namazda el, yüz ve ayakları dışında kalan bütün bedenleri avrettir (Mevsıli, el-İhtiyar, İstanbul, ts. I, 46). Dolayısıyla vücut hatlarını belli etmeyen ve teni göstermeyen kıyafetlerle namaz kılmaları gerekir. Buna göre dar ve şeffaf olmayan pantolonla bayanların namaz kılmalarında bir sakınca yoktur.
Seccadesiz namaz kılınması şartların el vermemesi durumunda yapılabilir. Ancak bununda şartları vardır. Namaz kılınacak olan mutlaka temiz olmalıdır. Eğer seccade benzeri temiz bir örtü var ise onunla da kılınabilir.
- İster ilk teşehhüdden sonra olsun, ister birinci rekattan ikinciye; üçüncü rekattan dördüncü rekata kalkerken olsun, ellerini yere dayandırarak kalkmak, İmam Şafii, İmam Ahmed b. Hanbel ve bir kısım ehl-i hadisin görüşüne göre müstehaptır.
Namazını evde kılan kişiler ezan okunması ile birlikte namaza hazır olmaktadır. Fakat ezan okunurken dinlemek ve ezandan sonra namazı kılmak doğru olanıdır. Fakat ezan okunması sırasında namaz kılınır ise kılınan namaz da kabul olmaktadır.
Dini önemi ve müeyyidesi. Geleneksel İslam'da ergenlik çağına girmiş kadın erkek her Müslümanın namaz kılması zorunludur. Muhammed'e atfedilen bir söze göre O şöyle demiştir; “Çocuğunuz yedi yaşına geldiği zaman ona namazı emrediniz, on yaşına (bazı rivayetlerde on üç) geldiğinde namaz kılmaz ise dövünüz.
Başka bir erkek çocuğu 15 yaşına geldiği halde hiçbir şekilde iltiham olmadıysa 15 yaşı sınır kabul edilir ve bu yaştan sonra namaza başlaması gerekir. Bir kız çouğu 13 yaşında adet görmeye başladıysa (hayız hali, ay başı başladıysa) bu kız çocuğu artık büluğ, ergenlik çağına girmiştir ve namaza başlaması farz olur.
Kalben niyet ettikten sonra da namaza durmadan önce ''Niyet ettim Allah rızası için bugünkü akşam namazının farzını kılmaya'' diyerek başlanılır. Hangi vaktin namazı kılınıyorsa o vaktin namazının farzının niyeti belirtilmelidir. Kalben ve sözlü olarak niyet edilmesi sonucu namaz kılınmaya başlanır.
Ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa yere oturamayan kişi, ayakta veya tabure, sandalye, sedir vb. yerlere oturarak namazını îmâ ile kılabilir.
Hz. Peygamber (s.a.s.), “Namazı ayakta kıl, güç yetiremezsen oturarak kıl, buna da güç yetiremezsen yan üzere yaslanarak kıl.” (Buhârî, Taksîru's-salât, 19 [1117]) buyurmuşlardır. Rükû veya secde etmeye gücü yetmeyen kimse îmâ ile namaz kılar. Îmâ, rükû ve secde yerine baş ile işaret etmek demektir.
Secde için yere oturup kalkmakta da zorlanıyorsa sandalyede oturarak namaz kılabilir. Farzların dışında, diğer nafile namazları oturarak kılmakta bir sakınca yoktur. Sağlam da olsa caizdir, fakat sevabı ona göre azalır.
Ayakta durabildiği halde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişi namaza ayakta başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar. Ayakta durmaya ve rüku yapmaya gücü yettiği halde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar, rükudan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak ima ile eda eder.
Namazda nasıl oturulacağına gelince; Hanefî Mezhebine göre, oturabiliyorsa teşehhüdde oturduğu gibi oturur. Bu şekilde oturamıyorsa dilediği gibi oturur. Malikî Mezhebine göre, secdeler ve teşehhüd halleri dışında bağdaş kurarak oturması menduptur.
namazların oturarak kılınmasında bir sakınca yoktur.
İslâm âlimleri bu hadisi şeriften hareketle namazda, akla ve kalbe gelen düşüncelerden dolayı, namazın bozulmayacağını ifade etmişlerdir (Kâsânî, Bedâî', 1/215; Şevkânî, Neylü'l-evtâr, 2/397-398 [861]).
1- Allah'a ortak koşmak. (En büyük günahtır. Bunu işleyen Kelime-i Şehadet getirmeli yeniden dine dönmelidir.) 2- Zina 3- Haram para kazanmak. 4- İçki ve benzeri uyuşturucu maddeler (sıvı gaz veya katı olabilir) kullanmak.
Namazı yanlış kılmakla ve Kur'ân'ı ister namaz içinde, ister namaz dışında yanlış okumakla insan günahkâr olmaz, bilmeden namazda yanlış okumakla namazı da bozulmaz. Namazda veya Kur'ân'da bilmeden yanlış okumakla bir amelin makbul olmayacağını çıkarmak da doğru değildir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri