Her evlilikte zaman zaman zorluklar ve anlaşmazlıklar yaşanabilir, ancak mutsuz evliliklerde bu sorunlar sürekli hale gelir ve çiftler arasındaki duygusal bağ zayıflar. Mutsuz evliliklerde eşler arasında sürekli çatışmalar, iletişim eksikliği, duygusal uzaklık ve güvensizlik gibi belirtiler gözlemlenebilir.
Sadakat duygusu yitirilmiş ise yani artık kişiler kendisini eşine eskisi gibi bağlı hissetmiyorsa, başkalarına duygusal kayma, başkalarıyla cinsel fanteziler kurma, başkalarıyla paylaşım yapma eğilimi oluşmaya başladıysa artık ilişkide bitme sinyalleri alınıyor diyebiliriz.
MUTSUZ EVLİLİK BİR İMTİHAN DEĞİL BİR SEÇİMDİR
Evlilik doyumu, eşlerin, duygusal, sosyal, ekonomik, sosyal ve cinsel açıdan birbirlerinin ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamasıyla elde edilir. Ancak bazı evlilikler doyumlu ve mutlu olmadığı halde devam eder.
Hayattan zevk alınmayan, monotonluktan ve gündelik sorunlardan sıkılıp, kendini huzursuz hissetme durumlarına mutsuzluk hissi denir. Mutsuzluk, insanın kendini huzursuz, umutsuz ve karamsar hissetme halidir. Bireyin hayattan zevk alamayıp, monotonluktan ve gündelik sorunlardan sıkıldığı zaman ortaya çıkar.
Geçici bir uzaklık evlilikte normaldir. Ancak uzun süreli fiziksel ya da duygusal uzaklıklar çiftlere boşanma kararı aldırabilir. Diğer boşanma belirtileri arasında ise; uzun vadeli beklentilerde değişiklik, sadakatsizlik, uyumsuz yaşam tarzları, yaşam tarzı değişiklikleri ve duygulardaki değişiklikler görülebilir.
İlgili 31 soru bulundu
Boşanma Sürecinde Çiftlerin Yaşadığı İlk Evre Nedir? Boşanma süreci pek çok aşaması olan bir süreçtir. Kişiler bu kararı aldıklarında ilk evre şok evresidir.
Boşanmanın ilk adımı, boşanma dilekçesi meselesidir.
Yok, ortaya çıkmamış, var olmamış, vücud elde etmemiş anlamındadır. Dolayısıyla evliliğin yokluğu da, ortada bir evlilikten bahsetmenin mümkün olmaması ve evliliğin mevcut olmaması anlamlarına gelmektedir. Evliliğin yokluğunda evlenme hiç gerçekleşmemiştir.
Mutlu evliliğin sırrı birçok unsurun karışımından oluşur; biraz sevgi, saygı, güven, biraz eşlerin mutlaka vermesi gereken ödünler ve yapması gereken fedakarlıklar, biraz duygusal istikrar ve destek, biraz karşısındakinin verme ve alma ihtiyacını tanıma, biraz da maddi güvence…
Evliliğin ilk üç yılı en zor olmakla birlikte parodoksal bir şekilde evliliğin en canlı yıllarıdır. Yıllar ilerledikçe evlilikte zorluklar giderek azalmakla birlikte ilk beş yıl hatta ilk yedi yıl devam eder. Boşanma istatistiklerine baktığımızda boşanmaların en fazla ilk yılarda gerçekleştiği görülür.
1.Dinlenmek, anlaşılmak ve Sorunlarda iletişim halinde olmak ister. 2.İlgi görmek ister. 3. Birlikte vakit geçirmek, yakın olmak ister. Eşinden yeteri kadar ilgi görmeyen, ihmal edilen kadın değersizlik duygusuna kapılır, kırılır ve uzaklaşır.
Yetişkinlerde 2 veya daha fazla yıl, çocuklarda ise en az 1 yıl süren, üretkenliği azaltan, yaşamdan keyif almayı son derece engelleyen ve kendini iyi hissetme durumunu zorlaştıran depresyonun kronikleşmiş hali distimi olarak tanımlanıyor.
Yaşamımız boyunca her zaman mutlu olamayacağımız gibi her zaman da mutsuzluk yaşamayız elbette. Nasıl mutlu olmamız zaman zaman doğalsa mutsuzluk da zamanla geçer. Ancak bazen kendi kendimize öyle yanlışlar yaparız ki mutsuzluk ya geçmez ya da ancak uzun zamanda geçer.
Depresyon, sürekli üzüntü, karamsarlık ve mutsuzluk, herhangi bir şeyden zevk alamama gibi ilgi kaybının yaşandığı ruhsal çöküntü ile karakterize duyguduyum bozukluğudur. Depresyonda olan kişilerde uyku ve iştah sorunları yanı sıra düşünme ve hafıza sorunları da yaşanır.
Mutlu insanlar, sevdikleri işi yapmak için çaba gösterirler ve hedefler koyarlar. Sevdiğiniz bir işle meşgul olmak size iç huzuru ve mutluluğu sağlar. Mutlu insanlar hayatın tüm yönlerine dengeli bir şekilde bakarlar. Dengeli bir yaşam, daha az stres ve daha fazla mutluluk anlamına gelir.
Bu süreçte ayrılmayı isteyen eşin, eşine anlayışla ve hoşgörüyle yaklaşması, eşinin öfkesini anlayabilmesi ve bu konuda eşine biraz zaman vermesi gerekir. Boşanmak isteyen eşin dikkat etmesi gereken konu; ayrılma kararını eşine hissettiği yoğun kızgınlık ve kırgınlık duygularıyla vermemesi gerektiğidir.
En çok karşılaşılan boşanma nedeni olarak psikolojik şiddet, eşin aşırı biçimde eleştirilmesi, tehdit edilmesi, aşağılaması, eşe, hakaret edilmesi, eşin duygusal olarak ihmal edilmesi, eşe yalan söylenilmesi, küçümsenmesi ve görmezden gelinmesi şeklinde sayılabilir.
Kocasından boşanmak isteyen bir kadının boşanmak için Aile Mahkemesine bir dilekçe ile başvuruda bulunması gerekmektedir. Boşanma davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri ya da davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi olacaktır.
En çok etkilenen grup olarak 5-6 yaş kız ve 8-10 yaş erkek grubu çocukları görülmekle birlikte genel olarak kız çocuklarının erkeklere göre boşanma sonrası daha çok kaygı ve ilişki sorunları yaşadığı bulunmuştur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri