Günümüzde kötü alışkanlıkları olan kişilere müptela deriz. Örneğin alkole veya yasaklı maddeye alışkanlığı olan kişilere müptela sözcüğünü kullanırız. Bunun yanında aşık ve vurgun olan kişilere de müptela deriz. Bir kişiye çok aşık olan bireye müptelası olmuş cümlesini kullanırız.
Müptezel; değerini yitirmiş gibi manalarla kullanılarak hitabı edilen bireyin ne denli düşük olduğu belirtilir. TDK'daki ilk anlamı: Kişinin saygınlığının tamamen kaybedilmesi. İkinci manası ise çokluğu sebebiyle eskisi gibi önemi olmayan zaman ile önemini kaybetmiş, değersiz.
“Müptezel” Sözcüğü Sıklıkla Yanlış Bir Biçimde “Müptela” Kelimesinin Anlamıyla Kullanılmaktadır. “Müptezel” sözcüğü “saygınlığını yitirmiş, çokluğundan dolayı değerini yitiren, değersiz, ayağa düşmüş” anlamına sahipken, “müptela” sözcüğü “bağımlı, tutulmuş, âşık, vurgun” anlamına gelmektedir.
Mütemadiyen Arapçadan gelen ve Türkçede yaygın kullanılan sözcüklerden biridir. Türk Dil Kurumu açısından ele alındığı zaman anlamı, 'Ara vermeden ve sürekli olarak' biçiminde ifade ediliyor.
“Okumak iptilâdır, müptelâlara selam olsun.” Müptelâ; bir şeye kendini kaptıran, tutulan, bağımlı demektir. İptilâ ise bağımlılık. İki sözcük de Arapça “wbl” kökünden. “Okumak bağımlılıktır, bağımlılara selam olsun.”
İlgili 35 soru bulundu
Düşkünlük, eksiklik, irade zayıflığı, yetersizlik anlamlarına gelen zaaf kelimesi, kişinin bir konudaki hassasiyetini göstermek amacıyla da kullanılır. Bu bağlamda zaaf saymak, bir kişinin hassas olduğu konunun onun eksikliği olarak görüldüğünü kabul etmek manası taşır.
i. (Ar. ġulām “oğlan” ve bāre “dost” ile ġulām-bāre > gulāmpāre'den) Homoseksüel aktif erkek, lûtî, oğlancı, gulâmpâre.
Mütevellit kelimesi bir olayın ortaya çıkması sebebiyle oluşan sonuca kaynak göstermek niyetiyle kullanılmaktadır. Örneğin kar yağmasından mütevellit bu çığ sonucu oluştu cümlesinde mütevellit ortaya çıkma nedenini belirtmek için kullanılmaktadır.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan elzem kelimesi lüzum sözcüğünden türetilmiştir. Lüzum, gerekli ve şart anlamına gelirken, elzem, en lazım, en gerekli olan demektir. Bu kelime, vazgeçilmesi mümkün olmayan ve hayati önem taşıyan şeyler için de kullanılır.
Arapça kökenli bir kelime olarak Türkçede yerleşik şekilde değerlendirilen mütevellit, eski dönemlerde daha fazla kullanılan bir sözcüktü. TDK açısından bu kelimenin anlamı, 'Meydana gelmiş, ileri gelmiş' şeklinde tabir edilmektedir.
Müptela olmak bir işe veya bir kişiye körü körüne bağlanmak demektir. Müptela kılmak ise bir kişiyi kendine bağlamak demektir. Müptela olmak ve müptela kılmak oldukça sık kullanılır.
Beyhude kelimesinin anlamı; boş, boşuna, boş yere, boşuna oluş. Başka bir anlamda da işe yaramaz, gereksiz, anlamsız, sonuçsuz, amaçsız ve başı boş olarak ifade edilir. Beyhude Nedir TDK: Anlamsız olan, yararsız, faydasız ve boşuna olarak tanımlanır.
Tiryaki esasen toplum içerisinde herhangi bir şeye normalden daha fazla bağlı olan kişilere verilen bir kelimedir. Tiryaki kelimesi daha çok sigara gibi tütün maddelerine bağımlı olan kişilere söylenmektedir.
Mukteza ya da özelge; mükelleflerin veya vergi sorumlularının vergi durumları bakımından, kendilerince açık olmayan ve tereddüt ettikleri konular hakkında yazılı olarak açıklama talebinde bulunmaları üzerine, yetkili makamlarca kendilerine verilen yazılı görüşe denir.
Kolpa, argoda ve sosyal paylaşım ortamlarında sıkça rastlayabileceğiniz "sahte, işe yaramaz" anlamlarına gelen sözcük.
Türk Dil Kurumuna göre müptela bağımlı, tutulmuş, aşık ve vurgun demektir. Arapça dilinden Türkçe diline geçmiş olan bu kelime bahsedilen anlamıyla dilimizde sıklıkla kullanılmaktadır. Müptela kelimesinin kullanıldığı atasözü ve deyimler de mevcuttur.
Taassup, bağnaz demektir. Bağnazlık ise bir fikre gereğinden fazla ve körü körüne bağlanmak demektir. Bağnazlar, iyi ya da kötü yanlarını düşünmeden savundukları fikirde ayak direrler. Taassup kelimesi TDK sözlükte, bağnazlık olarak ifade edilmektedir.
hatırı sayılır, itibarı olan, saygın, sözü geçer.
Tıp dilinde de yaygın biçimde kullanılmaktadır. Özgü, özellikli, özel, kendisine özgü bir çeşidin veya olayın karakteristik yönü gibi anlamları da taşımaktadır. Spesifik bir çeşit ya da olay, kendini benzerlerinden ve benzer olmayanlardan ayıracak spesiyaliteye ehil demektir.
Binaenaleyh TDK Sözlük Anlamı Nedir? Cümleyi destekleyici bir anlama sahip olan binaenaleyh kelimesi, Türk Dil Kurumu üzerinden sözlük anlamı ile ifade ediliyor. Bu şekilde herhangi bir neden ya da bir durum olduğu vakit, amaca uygun şekilde cümleyi tamamlayıcı bir etki sağlamaktadır.
Teveccüh, yönelmek demektir. Bir tasavvuf terimidir. Tasavvufta teveccüh, şeyhin, bütün manevî gücünü adeta bir aşılama sebep olacak şekilde müridin kalbi üzerine yöneltmesi ve aktarmasıdır. Camide toplanıp sırt sırta oturulur ve mürşit, sufilere tek tek teveccüh eder.
Yaşantısı içerisinde onurlu, şerefli bir duruş gösteren kişiler için alicenap denmektedir. Aynı zamanda yüksek bir karakteri olan ve bu karakterini bozmayan kişiler adına da bu sözcük kullanılır. Genelde daha çok eski dönemlerde kullanılmış günümüzde ise çok fazla öne çıkmayan sözcüklerden biridir.
kaluk: Eski ayakkabı. kartol: Patates. kaykı: Kızak.
Fakat bu kelime 20. yüzyıldan ilk yıllarından itibaren ''çok da matah bir şey değil'' kalıbında kullanılır. Bu kalıplaşmış ifadede de matah, çok kıymetli ve pek nadir anlamına gelir.
Kamga, kesilen bir ağaçtan kopan, fırlayan parçadır. Dolayısıyla kelimedeki –ga, FİYE'dir. Diğer Anadolu ağızlarında görülen kambak, kambık, kambuk gibi biçimlerde görülen ek de FİYE –mak'ın ses değişmesine uğramış varyantlarıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri