Sıhhat şartları: Bir akdin şer'î hükümlerinin oluşabilmesi için gerekli olan şartlardır. Bu şartlar olmadığı zaman, akid kurulmuş (münakid) olur ancak sahih olmaz.
Mevkuf akit, hüküm ve sonuçlarını doğur- ması ilgili ve yetkili şahsın icazetine bağlı olan akittir. Diğer bir ifadeyle mevkuf akit, icazete kadar hükmü askıda olan akittir.
Lâzım akit: Tarafların, akitten kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmeye mecbur oldukları akittir. Bir başka tanım: Tarafların, tek taraflı olarak feshedemedikleri akittir.
2) Akid, birbirine uygun iki iradedir. Akid îcab ve kabulün birbirine bağlanmasıdır. Bu ise birbirine uygun olarak açığa çıkmış iki irade demektir. Buna göre bir tasarrufun akid olabilmesi için iki şahıs (taraf) arasında ve bir mahal üzerinde karşılıklı sözleşerek (îcab ve kabul) yapılmış olması gerekir.
Mevkûf, tutuklama kararı verilen. Kendisini oluşturan gerçek kişilerin üzerinde ve onlardan bağımsız bir varlığı ve belirli bir amacı bulunan.
İlgili 19 soru bulundu
Müsavat sözcüğünü kişiler eşitliği ifade etmek için tercih ediyor. Müsavat kelimesi TDK'ya göre denklik anlamında da kullanılabiliyor. Denklik veya eşitlik anlamlarına sahip olan bir kelime türüdür. Kişiler denklik veya eşitlik anlamında müsavat sözcüğünü istediği şekilde kolayca ifade edebiliyor.
Bir ibadetin veya hukukî işlemin, vasıf ve şartlarındaki eksiklik ve bozukluk sebebiyle hükümsüz olması anlamında fıkıh terimi.
münakid ne demek? Kurulmuş, toplanmış. Düğümlenmiş, bağlanmış. İki taraf arasında imzalanmış, resmen kabul edilmiş.
Sözlükte “yöneltmek, bir kimseyi yetkili kılmak, bir yere vali tayin etmek” anlamındaki tevliye, terim olarak bir malın alış fiyatı veya maliyeti üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan satılmasını, ayrıca bir kamu görevine tayini ifade eder.
Sözlükte “savmak, çevirmek, harcamak, değiştirmek, nakletmek, altın parayla gümüş parayı değiştirmek, bir para diğerine üstün olmak” gibi anlamlara gelen sarf kelimesi fıkıhta paranın para ile değişimini konu edinen akdi ifade eder. Sarf işini meslek edinen kişiye sayrafî veya sarrâf denir.
Sözlükte “bir şeyin kenarlarını bir araya toplamak, ipin iki ucunu birbirine sıkıca düğümlemek; taahhüt altına girmek” anlamlarındaki akdden türeyen in'ikād, bu işlemler sonrasında ortaya çıkan durumu ve sağlamlaşmayı ifade eder.
Fesad, başta insanın kendisi olmak üzere her alanda meydana gelen bozulma, çözülme, ölçü ve dengeden sapma, faydalı olma özel- liğini kaybetme, fıtrattan uzaklaşma gibi olumsuz anlamların tamamını kapsamaktadır. Kur'an'a göre yeryüzüne yayılan fesadın temel sebebi, küfür ve şirkin topluma yayılma- sıdır.
Fıkıh literatüründe mufâvada terimi, ağırlıklı olarak Hanefî doktrininde ele alındığı şekliyle ortakların birçok bakımdan tam eşitliği esasına dayalı şirket tipini ifade etmek üzere kullanılır.
Deyn sözlükte masdar olarak “ödünç almak, ödünç vermek, emir ve itaat altına almak, ceza veya mükâfatla mukabelede bulunmak”, isim olarak “ödünç, satılan malın bedeli (semen) ve hazırda bulunmayan şey” mânalarına gelir. Terim olarak da kişinin zimmetinde sabit olan borçları ifade eder.
Hz. Peygamber'e nisbet edilen söz ve haber anlamında hadis terimi. Merfû' kelimesi sözlükte “yukarı kaldırmak, yükseltmek” anlamına gelen ref' masdarından ism-i mef'ûldür.
Selem akdi; vasıfları belli bir malın peşin bedel karşılığı vadeli satımına dayanan akittir. Selem akdi, üretilecek standart mallar (tarımsal ürünler) için söz konusu olup mevcut ve üretilmiş bir mal selem akdine konu olamaz.
Murabaha, “malı kârlı satma'' manasına gelmektedir. Katılım bankasının, müşterisinin talebi üzerine bir ürünü satıcıdan satın alıp üzerine kâr ekleyerek bu ürünü müşterisine vadeli satması işlemine verilen addır. Altın, gümüş veya paranın vadeli murâbaha sözleşmesine konu edilmesi caiz değildir.
Fıkıhta bir kimsenin -müsâdere, hırsızlık, gasp, ağır vergi gibi dış müdahale baskısı veya korkusuyla çaresiz kalıp- içi dışına uymayan işlemi yapmaya sürüklenmesini ifade eder.
Çıkar sağlama veya hoş görünme amacına yönelik söz ve davranış anlamında ahlâk terimi. Allah için yapılması gereken amel ve ibadeti kullara gösteriş olsun diye yapma anlamında ahlâk terimi.
Mülhak TDK sözlük anlamı şu şekildedir: sıfat,eskimiş Bir bütüne sonradan katılmış olan, eklenmiş isim,askerlik Bir asker karargâhında subay yardımcısı
Putların önünde secde eden kişiler müşrik ve mülhid denir.
Müfsid (veya fâsid) şart tek taraflı yarar sağlayan, yasak bir şeyi içeren, akdin muhteva ve amacına veya teamüle aykırı olan şarttır.
Hanefîlere göre akitte var olan eksiklik veya bozukluk, akdin aslına (özüne) ilişkin ise akit mutlak hükümsüzlük (butlân) ifade eder ve hiçbir hukuki sonuç doğurmaz. Şayet akitte var olan eksiklik, akdin aslına (özüne) değil, vasfına (sıhhat şartlarına) ilişkin ise akit fesad ifade eder.
Unsur veya kuruluş şartlarının bulunmaması halinde akid bâtıl olur, bir akid olarak hukukî sonuç doğurmaz. Diğer mezheplere göre icap-kabul, taraflar, konu ve bunlara ait vazgeçilmez vasıf ve şartlar da akdin unsurlarıdır; bütün bunların bulunmaması yahut birinin eksik olması halinde akid bâtıl olur.
zaruriyat / zaruriyât / zarûriyât
Dince yapılması zorunlu olan ve hükmü açıkça belirtilen işler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri