Türk Dil kurumuna göre mukayyed kelimesinin sözlük anlamı bir kişi veya bir şeye maddi veya manevi bağlarla bağlı olan anlamına gelmektedir. Aynı zamanda bağlı veya kayıtlı olarak da kullanılmaktadır. Eski dönemlerde kayıtlı kelimesinin yerine kullanılan mukayyed kelimesi günümüzde kayıtlı olarak kullanılmaktadır.
Belirli olmayan bir ferdi veya fertleri gösteren ve bir sıfatla kayıtlanmış olan lafız anlamında fıkıh usulü terimi. Kayıtlanmamış lafız anlamında fıkıh usulü terimi.
5.4- Mukayyet Değer Vergi Usul Kanunu'nun 265. maddesine göre mukayyet değer, iktisadi kıymetin muhasebe kayıt larında gösterilen hesap değeridir. Mukayyet değer, iktisadi kıymetin muhasebe kayıtlarına alındığı ilk bedel olup, değerleme gününde de aynı tutar dikkate alınır.
Mutlak, herhangi bir kayıtla kayıtlanmamış bir lafız olup kendi cinsinde yaygın olan fert veya fertlere delâlet eder. Mukayyed ise vasıf, hal, gaye ve şart gibi kayıtlar ile kayıtlanan şeyin mâhiyetine delâlet eden lafızdır.
Mutlakın Mukayyede Hamli.
Yukarıda belirtilen durumlar dışında aynı lafzın bir nasta mutlak iken başka bir nasta mukayyet olarak bulunması ihtimali vardır ki bu durumda mukayyetten çıkan anlamın esas alınmasına “mutlakın mukayyede hamli” denir.
İlgili 39 soru bulundu
Âm lafız, lugat olarak kapsamına giren bütün fertleri herhangi bir ayırım ve özel anlatım olmaksızın içine alır. Bir lafzın âm oluşunu o dilin kaideleri belirlediği için Kur'an ve Sünnet'in lafızlarının umumilik ifade etmesi de Arapça'nın morfolojik ve gramatik yapısı ile yakından ilgilidir.
Mutlak bir lafzın vasıf, şart, zaman ve mekân gibi kayıtlarla sınırlandırılması anlamında fıkıh usulü terimi. Kayıtlanmamış lafız anlamında fıkıh usulü terimi.
Buna göre hüküm ve sebebin aynı olması halinde mutlak mukayyede hamledilirken; hüküm ve sebebin farklı olması; hükümlerin farklı ve sebeplerin aynı olması halinde ise ittifakla hamledilmez.
Fıkıh terminolojisinde Allah'ın yapılmamasını mutlak biçimde emrettiği fiillere verilen genel isimdir. Örneğin, içki içmek, domuz eti yemek, Allah'tan başkasının adına kesilmiş hayvanın etini yemek, faiz yemek, kumar oynamak, hazine kazmak, zina etmek, zulmetmek ve/veya adam öldürmek haramdır.
Dolayısıyla tahsis ihraç, takyid ise ispat ifade etmektedir. Serahsî tahsisin lafzın zâhiri itibariyle içine aldığı şeylerde kullanıldığını, takyidin ise takyid olmasaydı asla lafzın kapsamına girmeyecek şeylerde söz konusu olduğunu söylemiştir (el-Uṣûl, II, 83).
Mutlak; sınırsız, sonsuz, koşulsuz, değişmez, zorunlu olduğu varsayılanı anlatan felsefe terimidir. Felsefi anlamda mutlak kavramı, bu bilinen genel anlamıyla eş fakat kısmen daha kompleks bir anlaman katmanına sahiptir. Buna göre, mutlak, her şeyi kuşatan, en temel gerçeklik anlamındaki felsefi ilkedir.
Türk Dil Kurumuna göre müsrif kelimesi, tutumlu olamama ve ziyan etme anlamında ifade edilmektedir. Müsrif Kime Denir? Müsrif, sahip olduğu her şeyi düşünmeden boşa harcayan, israf etmekten rahatsız olmayan ve savurganlık yapan kimselere verilen isim olmaktadır.
tanim: kayitli olmak, kayitli kalmak. iç anadolumuzda 'muhaat olmak' olarak kullanılan korumak, gözetmek anlamına gelen kelime.
Mukayyet ise, “muayyen olmayan bir ferdi veya fertleri göstermekle beraber, kendisinin herhangi bir sıfatla kayıtlandığına dair delil bulunan lafızdır”. (Şaban, 3016: 316). Mukayyet lafız, hass lafızlardan olduğu için vaz' olunduğu manaya delaleti kat'îdir.
Âlimlerin çoğunluğuna göre mutlak emir sîgası ilk planda vücûbu, yani o işin yapılmasının kesin ve bağlayıcı tarzda talep edildiğini ifade eder. Emir, vücûb dışında kalan bir mânaya ancak bunu destekleyecek bir karîne bulunduğunda hamledilebilir.
İnsanın söz ve davranışlarının sebep ve sonuçlarını idrak edebilme ve bu idrake uygun biçimde iradesini kullanabilme gücü anlamında fıkıh terimi.
Haramlar, haram kılınan fiil veya nesnenin mahiyeti, delilinin kuvveti ve yasaklanan şeyin nevi itibariyle çeşitli kısımlara ayrılmış, yasaklanan fiil veya nesnenin mahiyeti bakımından “haram li-zâtihî” ve “haram li-gayrihî” olmak üzere iki kısımda incelenmiştir.
Sağlığa zarar veren ve insan hayatını riske atan yiyeceklerin tüketilmesi haramdır. Sutoksin adı verilen bir maddeyi içeren domuz eti, kanın kirlenmesine ve lenflerin iltihaplanmasına neden olacaktır. Lenfler iltihaplandığında boğaz çevresinde domuzu andıran bir şekil oluşmaktadır.
Haram li gayrihi ve haram li aynihi dışında iki çeşit daha haram vardır. Tahrimen mekruh, haram hükmünde olup caiz sayılmayan amellere denir. Haramdan çok helale yakın olan amellere ise tenzihen mekruh adı verilir.
Muhkem âyetler kendisiyle amel edilen, nâsih ve ahkamı sabit âyetlerdir. Müteşaa bih âyetler ise, kendisiyle amel edilmeyen mensuh âyetlerdir (Taberî, III, 222). b. Muhkem âyetler, haram ve helalin beyanını ortaya koyan âyetlerdir.
[1] bağlı kılmak, bir davranışı kısıtlamak, birtakım koşullara bağlamak, °kayıtlamak.
müşterek lafız ve delaleti
fıkıh usulünde müşterek, her biri ayrı vaz' ile olmak üzere birden fazla mânaya gelen lafzı ifade eden bir terimdir.
Müphem 'belirsiz' anlamına gelmektedir. Herhangi bir durumun ya da kişinin davranışlarının belirsiz olduğunu anlatmaya çalışan bir sözcüktür.
Hanefî hukukçuları in'ikadı, “akid yapan taraflardan birinin sözünün diğeriyle hukukî sonuç doğuracak biçimde irtibatı, taalluku ya da bitişmesi” şeklinde tanımlarlar (Sadrüşşerîa, II, 123; Bâbertî, V, 456; İbnü'l-Hümâm, III, 102; Mecelle, md. 104).
Tasavvuf terimi olarak tefvîz kulun bütün işlerini tam bir teslimiyet ve tevekkülle Allah'a havale etmesini anlatır. Aynı kökten türeyen bir fiil Mü'min sûresinde (40/44) bu anlamda kullanılmıştır. Erzurumlu İbrâhim Hakkı'nın meşhur “Tefvîznâme”si bu mahiyetteki duyguların dile getirildiği meşhur bir şiirdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri