Müctehid ise İslâm hukuku literatüründe şer'î delillerden amelî hükümleri çıkarabilme yeteneğine sahip olan kişi olarak kabul edilir.
Müçtehid-i mutlak, bütün şeri meselelerde içtihat ehliyetine sahip olan zatlardır. Müçtehid-i mukayyed ise bazı meselelerde içtihada muktedir olup, bazı konularda ise içtihada ehil olmayan fakîhlerdir.
Müctehid Arapça bir terimdir. İslam dininde, bir konu hakkında var olan delilleri inceleyerek hüküm çıkartan din adamlarına verilen isimdir. Müctehidlerin yaptıkları işe ise dinde ictihâd denmekte. Terimin kökeni Arapça 'cehd' kelimesine dayanır.
Şâfiî ve Hanbelî usulcüleri mukayyed (müntesip) müctehidi genel olarak dört tabakaya ayırırlar: a) Hüküm ve delilde imamını taklit etmeyip sadece ictihad ve fetva hususunda onun metodunu izleyen ve onun mezhebine davet eden müctehid.
Peygamberle beraberlik sayesinde Allah ve Rasûlünün maksadını çok iyi anladıkları için Sahabe neslinden müctehidlerin sayısı bir hayli çoktur. Ancak kendilerinden hüküm ve fetva nakledilen Sahabe müctehidi yüzotuz kadardır. Bunlardan yedi tanesi fetvaları birer kitab olacak kadar çoktur.
İlgili 19 soru bulundu
İmam Gazali de mutlak anlamda müçtehit idi, ama yeni içtihatlar ile mezhep kurmamıştır.
Aklın ve duyuların yetersiz kaldığı ilâhiyyât konularında doğrudan bilgi edinme yolu anlamında bir tasavvuf terimi. Tâlibin bir mürşidin gözetiminde yaptığı mânevî yolculuk anlamında tasavvuf terimi. Kulun Hakk'ın dışındaki her şeyi terketmesi anlamında bir tasavvuf terimi.
Sual: Peygamber efendimizi gören, sohbetinde bulunanların her biri, mezhep imamı gibi müctehid mi idi? Cevap: Eshâb-ı kiramın yani Peygamber efendimizi gören Müslümanların hepsi derin âlim ve her biri, birer müctehid idiler.
Kelime anlamı olarak: İslam şehirlerinde çarşı ve pazar esnafını din kurallarına göre denetleyen görevli, belediye memuru.
Müçtehit; Kur'an'ın sırlarını hakkıyla bilen, içtihat yapabilen, İslâmî ilimlerin bütün hükümlerinde otorite olan her fıkıh bilginidir. Bu zâtlar âyet ve hadislerin sırlarını bilme yeteneğine sahip seçkin insanlardır.
Genel anlamda Şafiî usûlcülere göre müctehid olan kişinin taşıması gereken şartlar şunlardır: Müctehid öncellikli olarak akıllı, baliğ ve adaletli olmalıdır. Ayrıca, kitabı, sünneti, icma ve ihtilafları, kıyası, Arap dilini, usûli'l-fıkhı, kelamı ve ictihad alanını ilgilendiren bütün ilim dallarını da bilmelidir.
Nassın lafız ve mânasından hareketle, nassın bulunmadığında da çeşitli istinbat metotları kullanılarak şer'î hüküm hakkında zannî bilgiye ulaşma çabasının genel adı.
Meşhur İslâm filozofu ve Mâlikî fakihi İbn Rüşd'ün (ö. 595/1198) mezhepler arası karşılaştırmalı fıkıh eseri.
Muhammed'in ictihad ve te- emmül ile elde ettiği ahkâm» (42) şeklinde tarif etmiştir. Bu ta- riften istidlal ederek müellifimizin de Hz. Peygamberin ictihadi- nı kabul ettiğini söyleyebiliriz.
35- Müctehid imamlar döneminin temel özellikleri nelerdir? Cevap: Bir önceki dönemde ekolleşmeler yaşanmışken bu döneme o ekollerin içersinden şahıs merkezli yeni bir hukuki yapılanma doğmuştur. (mezhep). Fıkıhın tedvin edilmesi bu dönemin diğer bir özelliğidir.
Değerli kardeşimiz, İctihadda hata-isabet meselesi, ictihadın hükmüyle ilgili tartışmaların odağında yer alır ve usulcüler bu konuda, her müctehidin isabet ettiğini savunanlarla (musavvibe) içlerinden sadece birinin isabet edeceğini ileri sürenler (muhattıe) şeklinde iki gruba ayrılır.
Münadi kelimesi tellal ve haberci kişilere denilmektedir.
Muhtesip; Osmanlı döneminde, diğer İslam. şehirlerindeki gibi, çarşı esnafını dini kurallara göre. denetleyen memura verilen ünvandır.
İntisap kelimesi ile beraber aynı şekilde intisap etmek kelime grubu eş anlamlı olarak öne çıkar. Bu doğrultuda intisap etmek, 'Bağlanma ya da girme ile beraber kapılanma' gibi anlamlara üzerinden ele alınmakta ve ifade edilmektedir.
(Bkz İbid., 20 vd; 51 vd.) Yani sahabeler ara- sında müçtehidler vardı: Mesela Hz. Ömer ve Ali, Abdullah İbn Mes'ud, Zeyd bin Sabit, Abdullah İbn Abbas, Abdullah İbn Ömer erkek müçtehidlerden, Hz. Aişe (R.A.) ise kadın müctehid idi.
Ehl-i sünnet âlimlerine göre en faziletli sahâbî Hz. Ebû Bekir'dir. İmam Şâfiî sahâbe ve tâbiînin, Endülüslü âlim Ahmed b. Ömer el-Kurtubî ise ümmetin selef ve halefinin bu konuda icmâ ettiğini söylemiştir (Irâkī, s. 354).
İslam'ın ilk günlerinde Mekke'de adı geçen ilk Türk sahabi, Ebu Ubeydullah Süreyc et-Türkî'dir. Süreyc, Hz. Peygamber'in dedesi Abdulmuttalib'in en büyük oğlu olan Haris'in hizmetlisidir. Hanımı Raika da ilk Müslüman Türk sahabiyesidir.
Âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerde açıkça bildirilmiş olan din bilgilerini, toplayan, kitaba geçiren; açıkça bildirilmemiş, kapalı bildirilmiş olan bilgileri de anlayıp, açıklayabilen derin âlimlere Müctehid denir.
Tasavvufta, kulun benliğinden ve dünya zevklerinden vazgeçmesi ve tamamen Allah'a yönelmesi, mücahede olarak nitelendirilir.
isim,eskimiş,din bilgisi Bir konuda ayet ve hadislere dayanarak yargıya varan, karar veren din düşünürü
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri