Mantarlar alerji ve zehirlenme riski yüksek besinler arasındadır. Ayrıca mantarlar sindirilmesi zor bazı maddeler içerebilmektedir bu sebeple çok miktarda ve çok sık yemekten kaçınılması gerekmektedir.
Tok tutucu özelliği de es geçilmemelidir. Fakat mantarı fazla tüketmek yorgunluk,halsizlik,mide sorunları çıkabilir. Mantara alerjiniz varsa baş ağrısı yaşayabilirsiniz. Ayrıca Dil, dudak ve çevresi, ağız bölgesinde şişlik görebilirsiniz.
Mantar doğal bir antioksidan etkisi görse de aşırı tüketimi sonucu bazı rahatsızlıklar ortaya çıkarabilir. Gereğinden fazla miktarlarda mantar tüketilmesi, yorgunluk, halsizlik, mide sorunları ortaya çıkarabilir. •Çok fazla tüketiminde ayrıca alerji, cilt alerjisi ve baş ağrısı gibi sorunlar ortaya çıkarabilir.
Özellikle kan inceltici ilaç kullanan, kronik kalp rahatsızlığı olan kişilere zararlı olan reishi mantarını cerrahi operasyon geçirecek olan hastaların kullanmaması gerekmektedir. Alerjik yapısı bulunan, hassas bünyeli olan kişilere duyarlılığa sebep olabilir.
İlgili 34 soru bulundu
Mantar içerisinde pek çok lif barındıran bir besindir. Bu sayede özellikle karaciğer, bağırsak ve akciğerde bulunan toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Ayrıca içerisinde bulunan selenyum sayesinde kanser riskini engeller ve kanserli hücrelerin yayılmasını önler.
Zehirli zehirsiz ayrımını yapabilmek oldukça zor olduğundan doğadan toplanan mantarların tüketilmesi ölümcül sonuçlara yol açabilir. Mantar zehirli ise karaciğeri mutlaka etkiler. Kişiye göre yansıması da farklı olabilmektedir. Bununla birlikte az ya da çok karaciğer hasarı mutlaka yaşanmaktadır.
Geç belirtilerinden halsizlik, sersemlik, nöbet, koma görülür. Böbreklerin ve karaciğerin iflasına neden olur. Amanita ve Galerina türü zehirli mantarlar direkt mide barsak, karaciğer ve böbrek hücrelerine zarar verirler.
Mantarda A, D, B, E, K ve P vitaminleri yer alır. Bu vitaminler sayesinde ise vücudun ihtiyacı olan değerler karşılanır. Mevsimine göre mantar tüketimi ile vücut direnci korunur. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlü tutmak ve hastalıklardan korunmak için de tüketilmesi önerilir.
Mantarın dokusu sümüklenmeye başladıysa, kesinlikle tüketilmemelidir. Yapışkan, sümüksü kaplama mantarın lezzetini ve besin değerini kaybettiğini gösterir. Bu nedenle tüketilmesi sakıncalıdır.
En sık karşılaşılan deri hastalıklarından biri olan mantar, bulaşıcı enfeksiyon hastalıkları arasında bulunur. Vücudun pek çok bölgesinde ortaya çıkabilen mantar hastalığı, zaman içinde çıktığı bölgeden farklı yerlere de yayılabilir.
Mantar zehirlenmesi belirtileri
Mantarda bulunan zehirli maddenin özelliğine göre, yendikten 6 (altı) saat sonra gelişebilen zehirlenme belirtileri ise: bulantı, kusma, ishal, ateş, nabız artışı, karın ağrısı ile daha sonra karaciğer ve böbrek bozuklukları ile bu organların bozukluklarına bağlı belirtiler şeklindedir.
Tedavi edilmediği durumlarda mantar üzerine başka enfeksiyonlar eklenebilir. Lenf bezlerine yayılarak lenfanjit denen lenf bezi iltihabı yapabilir. Selüloit ve erizipel gibi cilt ve cilt altı yumuşak doku enfeksiyonuna sebep olabilir. İlerlediği takdirde fil ayağı denen hastalık görülebilir.
Ancak bu mantarlar sadece reishi mantarı, maitake mantarı ve shiitake mantarıdır. Bu mantarlar Japonya'da alternatif bir tedavi olarak tercih ediliyor. En çok antioksidan etkiye sahip olan mantar, beyaz mantar türüdür. Oksidatif stresi dengelemeye etki ederek, pek çok hastalığın önlenmesine yardımcı olması demektir.
Kızartma, fast food, işlenmiş gıdalar ve kırmızı et aşırı tüketildiğinde hipertansiyona, bu hastalık da böbrek yetmezliğine neden olur. Aynı zamanda kafein ve asitli içecekler de böbreklerin baş düşmanıdır. Böbrek vücutta oluşan atıkların atılmasından sorumlu olan organlarımızdan birisidir.
Mantar düzenli tüketildiğinde kalp hastalıkları riskini ciddi oranda azaltıyor. İskoçya'da yapılan bir araştırma, düzenli olarak mantar yemenin kalp hastalıklarına yakalanma riskini yüzde 35 azalttığını gösterdi.
Kan yoluyla vücuda yayılan hastalık, kalp ve beyin gibi organlara hasar verebilir; böylece can kaybına sebep olabilir.
- Bol Su Tüketmek: Karaciğerin temizlenmesinin ve yenilenmesinin en önemli yolu, gün içerisinde en az 6 ile 8 bardak su tüketmektir. Bunun dışında böbrek sağlığı açısından oldukça önemli olan su, vücudun her zaman nemli olmasına destek olur. Su içmek; karaciğerin temizlenmesinin en önemli yoludur.
Bu mantar çok çeşitli semptomlara neden olabilir. Neden olduğu semptomlardan birine örnek vermek gerekirse; Candida mantarının şekerli yiyecekleri metabolize eder ve büyük miktarlarda gaz üretmesi nedeniyle şişkinlik oluşur.
Aşırı tüketilen bazı maddeler karaciğere ağır hasar verebilir. Bu nedenle alkol, katı (doymuş) yağlar, kızarmış yiyecekleri fazla tüketmemek, aşırı şeker ve tuzdan da kaçınmak gerekir. Karaciğerin işlevlerinden biri de şekeri yağa dönüştürmektir. Fazla şeker tüketimi karaciğer yağlanması riskini artırır.
Egzama, deride döküntü, kızarıklık, kaşıntı, mantar hastalıkları temel nedeni B6 vitamini eksikliğidir. Sizlerde B6 vitamini eksikliğini gidererek kendinize yeni bir dünyanın kapılarını aralayabilirsiniz.
Düşük GI ve GL içeriği kan şekeri seviyenizi yükseltmeyeceğinden, şeker hastalığınız varsa mantarları yemek güvenlidir. Ayrıca, B vitamini ve polisakkarit içerikleri, gelişmiş kan şekeri ve kolesterol kontrolü de dahil olmak üzere diyabetli kişiler için özellikle önemli olan ek sağlık yararları sağlayabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri