Kaynaksız içerik itiraz konusu olabilir ve kaldırılabilir. Leff ü Neşr, söz simetrisi. Genellikle bir beyit içinde birinci dizede en az iki şeyi söyleyip ikinci dizede bunlarla ilgili benzerlik ve karşılıkları verme sanatıdır.
Düzensiz leff ü neşr (müşevveş), leff ü neşr söz sanatının bir türüdür. Eğer paralellik kurulan öğeler, ters bir sıra ilişkisi ile verilirse ya da sıra ilişkisi bulunmazsa buna düzensiz leff ü neşr denir. Batı edebiyatındaki karşılığı kiyazmadır.
Leff, birinci dizede verilmek istenen mesajı ifade eden kelimeler iken, neşr ise ilk dizede bahsi geçen ögelere ikinci dizede vurgu yapan ve açıklayan kısımdır.
Neşretmek kelimesi TDK'da, saçmak ve yaymak anlamına sahiptir. Saçmak anlamı dışında yayımlamak anlamında da kullanılıyor.
(ﺍﻧﻮﺍﺭ) i. (Ar. nūr'un çoğul şekli envār) Nurlar, ışıklar: Tuttu cihânı ser-te-ser envâr-ı Mustafâ (Süleyman Çelebi). Neşr-i envâr eyleyip hurşîd-i rahşandır gelen (Fıtnat Hanım).
İlgili 29 soru bulundu
Müşâkele sanatı, cümleye lafzî ve manevî bir estetik katan edebî sanatlardandır. Edebî bir amaç ve nükte için aynı kelimenin aynı bağlamda farklı bir manada kullanılmasını ifade etmektedir.
Dilimize Arapçadan geçen neşir kelimesinin sözlük anlamı yayılmak, dağılmak, her yere saçılmaktır. Kelimenin fiil hali ''intişar'' şeklinde yazılır. Örnek Cümle: ''Perdeleri açar açmaz ışık, odanın her yerine intişar etti.'' Günümüzde neşretmek kelimesi, daha çok kitap yayımlamak anlamında kullanılır.
Bir metnin veya şiirin sanatsal özelliklerini incelemek için, kullanılan edebi sanatlara bakmak yeterlidir. Edebi sanatları, genel olarak 3 grupta inceleyebiliriz: mecaza dayalı sanatlar, anlama dayalı sanatlar ve söze dayalı sanatlar.
Hüsn-i ta'lil, nedeni bilinen bir olay, olgu ya da durumun gerçek nedenini bir yana bırakıp; onu hoşa gidecek hayalî bir nedenle açıklama ve anlamlandırma sanatıdır. Her olayı veya olguyu güzel bir sebebe bağlama sanatı da denilebilir.
Teşbih-i Beliğ Örnekleri
Sadece kendisine benzetilen ve kendisine benzeyen ile yapılan teşbih-i beliğ sanatı ile ilgili örnekler aşağıdaki gibidir; Dev çocuk görenleri şaşkınlığa uğrattı. Yeni doğan bebeğin elma yanakları hemen dikkat çekiyordu.
Nesir; kısaca serbest ve ölçüsüz düz yazıdır. Nazım genel olarak tüm şiir türlerini kapsamaktadır. Nesir ise edebiyatın şiir dışında kalan tüm biçimlerini kapsamaktadır. Yani tiyatro, roman, deneme ve öykü gibi.
Nesir, edebiyatta düzyazı sanatı. Dil kurallarından başka hiçbir ölçüye bağlı olmayan düz ve tabu anlatma yolu.
El Nino, küresel bir okyanus-atmosfer olayıdır. El Nino ve La Nina, Doğu Büyük Okyanus yüzey sularının sıcaklığındaki büyük salınımlar ve bunların yol açtığı atmosferik olayların genel adı olarak kullanılmaktadır.
El-İrşad, şii âlimi (Arapça: اَلْإرْشاد فی مَعْرفة حُجَجِ الله عَلَی الْعِباد) Şeyh Müfid tarafından yazılmış olan isnâaşeriyye imamların biyografilerini ihtiva eder. Arap diliyle yazılmış olan bu eser, yazarın en çok tanınan ve çeşitli dillere tercüme edilen çalışmasıdır.
Tevriye, anlamla ilgili edebî sanatlardan biri. Sesteş bir kelimenin bir dizede, beyitte, dörtlükte iki gerçek anlama gelecek biçimde kullanılmasına ve bir sözcüğün yakın anlamını söyleyip uzak anlamını kastetmeye tevriye sanatı denir. Örtmek, meramı gizlemek demektir.
Taksim (Arapça: تَقْسِيم ; Yunanca: ταξίμι taksimi), Türk müziğinde ve birçok Orta Doğu kültürünün müziğinde ritimsiz ve tek kişi tarafından yapılan bir doğaçlamaya denir.
(Ar. eѕr – uѕret “hadis nakletmek, rivâyet etmek”ten me'sūr > me'sūre) (Haber vb. için) Rivâyet edilen, rivâyet yoluyle gelen, nakledilen: “Ed'iye-i me'sûre: Rivâyet yoluyle Hz. Muhammed'den gelen duâlar.”
Taştir, bir gazelde her beytin iki mısrasının arasına iki veya üç mısra ekleyerek manzume meydana getirmektir. Divan edebiyatı nazım şeklidir. Kelime, Arapça "bir şeyin yarısı, iki cüzünden bir cüzü" anlamındaki şatr kökünden gelir.
İkisi arasındaki en belirgin fark nazım genel olarak tüm şiir türlerini kapsarken, nesir ise edebiyatın şiir dışında kalan tüm biçimlerini kapsar. Yani tiyatro, roman, deneme ve öykü gibi türleri kapsar. Mensur ile nesir arasında ise bir fark yoktur çünkü nesir ve mensur aslında aynı anlamdadır.
Mensur, ölçülü bir yazı türü olan nazımın karşıtıdır. Bir düşünceyi dil kurallarına uygun biçimde yazma metodu olan nesir, düşüncelerin iletimine daha elverişlidir. Ama nazıma göre çok geç oluşmuş, ancak matbaanın bulunuşundan sonra gelişmiştir.
Mensur adıyla da bilinen düz yazılar roman, öykü, masal gibi kurgusal metinlerden oluşur. Makale, deneme ve anlatı gibi düşünce yazıları da mensur eserlere örnek gösterilebilir. Beyit ve kıta gibi nazım şekilleriyle yazılan ve birçok farklı türü bulunan edebi eserlere ise manzuma denir.
Destan, Âşık edebiyatında bir nazım şeklidir. Kökeninin Farsça "dâstân" kelimesi olduğu düşünülmektedir. Destan “hikâye, masal, sergüzeşt, manzum hikâye (kıssa), vak'a, tarih, roman ve hayvan masalı (fabl)” gibi anlamlara da gelmektedir.
Allah dengi ve benzeri bulunmayan bir varlık olduğuna göre O'nun hakkında mantıkî anlamda mahiyet tasavvur edil- mesi benzeri varlıkların mevcudiyetini ka- bul etmek mânasına gelir.
Mucmel Teşbih : Benzetme yönünün bulunmadığı teşbihtir. Örnek: “Sen aslan gibisin!.” gibisin." Bu örnekte benzetme yönünün bulunması itibariyle “mufassal” edatın bulunması yönüyle de "mursel”dir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri