Bir şeyin gerçekliğinden tam anlamıyla emin olamama durumuna kuşku denir. Eski Türkçe bir sözcük olan kuşku, 10. yüzyıldan beri kullanılıyor. Kelimenin fiil hali kuşkulanmak, isim hali ise kuşkucu şeklinde yazılır.
(nsz) Kuşku içinde bulunmak, kuşku duymak, şüphelenmek: “Bu sükûttan kuşkulanan Mebrure, yarı beline kadar hastanın üstüne düşerek elini yakaladı.” -P. Safa.
Şüphe veya kuşku, bir insanın, bir olay karşısında duyduğu emin olamama duygusu veya güvensizlik duygusudur. Şüphenin en genel tanımı ise; "inanç ve inançsızlık arasında kalan duygu"dur. Şüphe, çoğu insan için olağan bir duygu olsa da, kimi zaman bu duygu gereksiz veya aşırı olarak belirebilir.
Kuşku Yok Kelimesinin Güncel TDK Sözlük Anlamı Ne Demektir? Cevap: ''Başka Türlü Olamaz'' Anlamında Kullanılan Söz.
(-i) 1. Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek: “Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu.” -N.
İlgili 38 soru bulundu
1- Sarmak:
Sarmak kelimesinin ilk anlamı bir şeyin etrafını çepeçevre kuşatmaktır. Tıpkı çevirme ve kuşatma gibi öz Türkçe bir sözcük olan sarmak, mecazen bir şeyle çok fazla ilgilenmek anlamında da kullanılır.
kuşanmak. Beline kuşak, kılıç, kemer vb. şeyler bağlamak.
Kuşkuculuk, insanlar için başkalarına farklı gözle bakma, onlara güvenmeme, onların kendisini aldatacağı, yalan söyleyeceği vb. düşüncelere kapılmasıdır. Herkesin kendisine karşı farklı işler peşinde olduğunu ve bu düşünceleri ile çevresindekilerin tamamı hakkında kuşku duydukları bir bakış açısıdır.
Bir şeyin gerçekliğinden tam anlamıyla emin olamama durumuna kuşku denir. Eski Türkçe bir sözcük olan kuşku, 10. yüzyıldan beri kullanılıyor. Kelimenin fiil hali kuşkulanmak, isim hali ise kuşkucu şeklinde yazılır.
Kuşku yahut şüphe, gerçeklikten emin olamama, bir tereddüt hâlidir. Felsefi anlamda ise kuşku, nesnesine tam uygun bir bilginin mümkün olmaması anlamına gelir.
Türk Dil Kurumu sözlüğü bellemek sözcüğünü bir şeyi öğrenmek, belleğe taşımak olarak açıklamaktadır. İkinci anlamında ise sanmak, zannetmek olarak açıklamıştır.
Küskü TDK'ya göre, taşa veya duvara delik açmak için kullanılan uzun ucu sivri demir anlamındadır.
Yersiz şüphenin giderek sabit ve sarsılmaz bir inanç haline gelmesi ise bir sanrının söz konusu olabileceğini düşündürür. Kuruntu ise daha çok 'tasalanma' ve 'olacağı varsayılan ya da olan bir şey üzerine yersiz yere düşünüp durma' anlamında kullanılır.
Kuşkucu, gergin, alıngan kişilerdir. Diğer kişilerin onlar hakkında kötü düşünceler beslediğini düşündükleri için yalnız kalmayı tercih ederler. Bu kişilerde başkalarına soğuk, mesafeli duran, çabuk eleştiren, eleştiri kaldıramayan özellikleri belirgindir.
Paranoid kişilik bozukluğu olan kişiler, sürekli başkalarının kötü niyetli olduğunu düşünürler. Kuşkucudurlar ve başkalarına güvenmezler. Genellikle düşmancıl duygular taşırlar ve huzursuzluk, kızgınlık içindedirler.
Kuşkucu TDK sözlük anlamı şu şekildedir: sıfat Açık bir biçimde kanıtlanmamış her şeyden kuşkuya düşen, şüpheci, septik.
Kuşku sözü, kök-biçim koş- fiiline, -ku21 fiilden isim yapma ekinin getirilmesiyle oluşturulmuş bir isimdir. Örneğin, Türkiye Türkçesinde coş-ku sözü aynı biçimde kurulmuştur. Başka bir sözün kökü görünümüyle tanınmaz oluşunun sebebi, ilk hecede- ki ünlü ile ilgilidir.
Tipiklik; fiilin kanundaki suç tanımına uygun olmasıdır.
Septisizm(kuşkuculuk) her bilgi savını,tezini kuşkuyla karşılayan;temellerini,etkilerini, kesinliklerini irdeleyen,aklın kesin elde edemeyeceğini,her sonuçta şüphede kalacağını,mutlâka ulaşmanın mümkün olmadığını savunan felsefi görüştür .
Hume'a (2007: 109) göre kuşkuculuk, teorik düşünme ya da eylemle ilgili herhangi bir konuda hiçbir ilke ya da görüşe sahip olmamaktır.
Şüphe takıntılığına sahip olan bireylerin kendi kendine bir çözüm yolu bulamaması durumunda yapması gereken ilk iş alanında uzman olan bir psikologdan yardım almak olacaktır. Bu alanda uygulanan ikinci etkili tedavi yöntemi ise ilaç tedavisi ile bilişsel – davranışçı psikoterapidir.
Kuşkana yaygın anlamına göre iki yanında tutacak bulunan geniş bir tencere demektir. Ancak bazı yerlerde geniş yapısı olan tavalar içinde kuşkana denildiği görülür.
Kuşatma ya da muhasara, bir şehrin, bir ülkenin ya da bir bölgenin abluka altına alınıp dış dünya ile ilişkisinin kesilmesidir. Kuşatma diplomasi, casusluk ve muharebe gibi pek çok aşamayı içeren bir süreçtir. Bu yollarla tahkimatın ele geçirilmesi planlanır.
Aşağılama veya küçümseme, bir insanın, bir durumu veya bir kimseyi, kendinden daha az sahip olduğu sanısı değerler için kendinden küçük görmektir. Bu kavram çoğu zaman kibir ile aynı anlamda kullanılmaktadır. Bir kimseyi aşağılayan insanlar için çoğu zaman "kibirli" sıfatı kullanılmaktadır.
Öncelikle 5 harfli olarak, 'Sarma ve 'ihata' sözcükleri öne çıkıyor. Aynı zamanda 6 harfli 'abluka' kelimesini kullanmak mümkün. 7 harfli olarak ise çevirme kelimesi yer almaktadır. Son olarak 8 harfli 'muhasara' sözcüğü kullanılabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri