Kuru fasulye, zararları çok az olan bir besin türüdür. Uzmanlar, ölçülü tüketilmesi durumunda, kuru fasulyenin herhangi bir zararının söz konusu olmadığını belirtirler. Halk arasında şekeri yükselttiğine dair bilgiler olsa da kuru fasulye kan şekerinin dengelenmesini sağlayıcı besindir.
Yüksek protein değerleri ile et yemeği yerine kuru fasulye tüketilebilir. Metabolizmayı hızlandırarak kabızlığı önler, zayıflamaya yardımcı olur. Hem vücut sağlığı için dahili olarak çok faydalıdır hem de kozmetikler yerine doğal cilt bakımında harici olarak da büyük fayda sağlar.
Kuru fasulye; niasin içeriği sayesinde migren sorunlarına, baş ağrılarına karşı iyi gelmektedir. İçerdiği bol miktarda lif sayesinde uzun süren bir tokluk hissi sağlar. Böylece kişinin sık bir şekilde acıkmasını önleyerek daha kolay bir şekilde kilo vermesine yardımcı olur. Bağırsakların daha hızlı çalışmasını sağlar.
Kuru fasulye böbrekte taş oluşumunu engellediği ve oluşan taşların düşürülmesine katkı sağladığı için böbrekler için oldukça faydalı bir besindir. İçeriğindeki lifler nedeniyle kabızlığı önlemeye yardımcı olur. Yine aynı nedenle tok tutarak kilo vermeye yardımcıdır.
Ayrıca yüksek lif bağırsakların düzenli ve daha hızlı çalışması açısından da önemlidir. Bu nedenler ve içerisinde yüksek protein bulundurması sebebi ile diyette kuru fasulye tüketilmesinin bir sakıncası bulunmaz.
İlgili 44 soru bulundu
Bu anlamda pek çok uzman kuru fasulyenin kilo aldırmadığı ve diyet yapan kişilerin yiyebileceğini bildirmektedir. Diyet yapmaya karar veren kişiler listelerinde mutlaka kuru baklagillere yer vermesi gerekir.
Fasulye, vücut tarafından zayıf bir şekilde sindirilen bir tür karbonhidrat olan rafinoz içerir. Kalın bağırsaktaki bakteriler rafinozu parçalayarak gaz ve şişkinliğe neden olur. İnsan sindirim sisteminde alfa-galaktosidaz adı verilen bir enzimin bulunmaması nedeniyle, rafinoz genellikle zayıf bir şekilde sindirilir.
Böbreklerinizi sağlıklı tutmak için, fazla tuz yerine yiyeceklerinize baharatlar ve otlar ekleyebilirsiniz. Konserve çorbalar veya sebzeler, dondurulmuş pizzalar ve salata sosları gibi işlenmiş veya paketlenmiş yiyeceklerde de fazla miktarda tuz bulunduğundan tüm bunların tüketimini azaltmanızda fayda var.
Bitkisel protein ve lif içeriğinin yüksek, doymuş yağ içeriğinin düşük olması bakımından kurubaklagiller karaciğer yağlanmasına karşı tüketilmesi gereken besinlerdendir.
Kızartma, fast food, işlenmiş gıdalar ve kırmızı et aşırı tüketildiğinde hipertansiyona, bu hastalık da böbrek yetmezliğine neden olur. Aynı zamanda kafein ve asitli içecekler de böbreklerin baş düşmanıdır. Böbrek vücutta oluşan atıkların atılmasından sorumlu olan organlarımızdan birisidir.
Kuru baklagiller aynı zamanda B vitamini kaynağı. İçerdiği B12'nin yanı sıra tiamin, riboflavin, niasin ve folik asit gibi B vitaminleriyle sinir sisteminin düzenli çalışmasına katkıda bulunur.
Kurubaklagiller öncesinde haşlanarak pişirilme yapılacaksa haşlama suları dökülmemelidir. Haşlama suyunda suda eriyen vitaminler oldukça fazladır. Düdüklü tencereler kurubaklagiller için en iyi pişirme yöntemidir. Ağzı kapalı 45- 60 dakika pişirme yeterlidir.
Rehberde, haftada üç porsiyon kuru fasulye yemenin kolesterol düzeyini düşürdüğü belirtiliyor. Arizona Üniversitesi'nin araştırması, kuru fasulyenin düzenli yenmesinin, vücuttaki kolesterolü yüzde 8 oranında azalttığını ortaya koydu.
Bu nedenle diyet yapan kişiler tarafından haftada en az 2 ya da 3 kere tüketilmesi tavsiye edilmektedir. 100 gr ağırlığındaki kuru fasulye yemeği ortalama olarak 350 kalori olarak hesaplanmaktadır. Kuru fasulye miktarı ise bir öğünde 8 – 9 yemek kaşığı yani yaklaşık 100 gr kadar olması yeterli görülmektedir.
Fasulye Kelimesinin TDK'ya Göre Doğru Yazılışı
Bu kelimenin TDK sözlüğüne göre yazılışı ise, fasulye şeklindedir.
Fasulye protein açısından oldukça zengin bir baklagildir. 100 gram pişmiş kuru fasulye yaklaşık olarak %51 karbonhidrat, %33 protein, %15 yağ içerir ve 97 kaloridir. A, B, C vitaminleri, lif, potasyum içerir. Cilt sağlığı açısından oldukça yararlıdır.
- Bol Su Tüketmek: Karaciğerin temizlenmesinin ve yenilenmesinin en önemli yolu, gün içerisinde en az 6 ile 8 bardak su tüketmektir. Bunun dışında böbrek sağlığı açısından oldukça önemli olan su, vücudun her zaman nemli olmasına destek olur. Su içmek; karaciğerin temizlenmesinin en önemli yoludur.
Aşırı tüketilen bazı maddeler karaciğere ağır hasar verebilir. Bu nedenle alkol, katı (doymuş) yağlar, kızarmış yiyecekleri fazla tüketmemek, aşırı şeker ve tuzdan da kaçınmak gerekir. Karaciğerin işlevlerinden biri de şekeri yağa dönüştürmektir. Fazla şeker tüketimi karaciğer yağlanması riskini artırır.
Açlık diyeti sayesinde, metabolizma işleyişini değiştirmekle birlikte, besin işlenmesinde faaliyet gösteren tüm hücrelerimizin enerji kazanması ve yenilenmesine olanak sağlarız. Ayrıca Karaciğer başta olmak üzere destekleyici besin maddeleri ile organlarda mükemmel bir detoks sağlamış olursunuz.
Taze meyve ya da sebzelerle karıştırılarak tüketilen yoğurt, meyvelerin C vitamini ve mineral etkileriyle birleşince böbrek fonksiyonlarını olumlu yönde etkiler. Çinko ve demir minerallerini fazlasıyla içeren kabak çekirdeği, omega 3 etkisi ile de böbrek hastalıklarında oldukça etkilidir.
Küçük böbrek rahatsızlıkları için önerilen limon suyu, asiditesi sayesinde böbrekleri temizlemeye yardımcı olur. Özellikle böbrek taşlarında etkilidir. Böbreklerin toksinleri atmasına yardımcı olan en iyi gıdalardan biri olan maydanoz, böbrek taşlarını ve idrar yolu enfeksiyonlarını giderir.
MUZ. Böbrek sorunlarınız olduğundan şüpheleniyorsanız, sağlıklı kalmak için doğru beslenmek gereklidir. Bu da muz gibi yiyeceklerin tüketimini sınırlamak anlamına gelir. Çünkü muzda bulunan yüksek orandaki potasyum böbrekleri düzgün çalışmayanlar için zararlıdır.
Kuru fasulyeyi haşlarken içine bir tatlı kaşığının ucuyla kimyon ekleyin. Kimyon bağırsaklardaki gaz sıkışmasını engelleyerek kuru fasulye yedikten sonra hissettiğiniz rahatsızlığın önüne geçecektir.
Fasulyeyi pişirmeden önce haşlama işlemi uygularken tencerenin içerisine 1 çay kaşığı kimyon koymak, gaz yapmasının önüne geçer. Aynı şekilde ve miktarda koyacağınız kekik de benzer bir etki yaparak gaz yapma sorununu çözecektir.
Tam buğday ekmeği, bulgur, yulaf, nohut, kuru fasulye, barbunya gibi besinler yüksek posa (lif) içeriği sayesinde bağırsak hareketlerini artırarak, sindirilmiş besin artıklarının kalın bağırsaktan geçişini hızlandırır.”
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri