mirra kurtce'de olum demektir, bu kahve de taziye evlerinde icilen bir aci kahvedir. ayni fincandan icmek "acinizi payla$iyorum" anlamina gelir.
Mırra: Orta Doğu'nun Okkalı Kahvesi
Bizim toplumumuzda da uzun yıllardan beri tüketilen ve kültürümüzle özdeşleşmiş olan Türk kahvesi yanında başka kültürlerden gelen kahve çeşitleri de sevilerek içilir.
Mırra için özel bir kahve çekirdeği yoktur. Kahve çekirdekleri kavrulup dibek adlı havan benzeri kaba alınır ve taneleri çok inceltilmeden dövülür. Dövme işlemi için günümüzde değirmenler ve kahve makineleri de kullanılmaktadır. Mırranın hazırlanmasında en önemli kısım kaynatma evresidir.
Arapçada “mur” kelimesi “acı” demektir. Mırra kahvesi hepimizin bildiği gibi Türk kahvesi fincanlarında servis edilmez. Acı ve ağır bir tadı olduğundan minik ve özel kulpu olmayan fincanlarda ikram edilir. Yapım aşamasında kakule bitkisinin tohumlarından faydalanılan mırra kahvesine aroma veren kakuledir.
Mırra, ülkemizin Güneydoğu bölgesinde yapılan bir kahve türüdür. Oldukça sert olan bu kahve küçük porsiyonlar halinde servis edilir. Özellikle Mardin'de sık sık tüketilir. Kahve tavada ateş üzerinde kavrulur ve havanda dövülerek toz haline getirilir.
İlgili 42 soru bulundu
Kürt Kahvesi 250 GRAM
Kürt Kahvesi 6 karışımdan oluşmaktadır.İçerisinde Menengiç,kakule,Krema,keçiboynuzu ve mardine özel Özütü'nden oluşur. Özel kavrulmuş dağ kahvesi ile tadına tat katan muhteşem bir kahvedir. İçimi çok hafif köpük oranı fazladır. Hafif Kahve Sevenler için güzel bir kahve'dir.
Mırra, Arap coğrafyasına ait ancak ülkemizde de Adana, Şanlıurfa, Mardin gibi illerimizde sıklıkla tüketilen bir kahve. İsmini Arapça acı anlamına gelen "mur" kelimesinden alan mırra isminin hakkını vererek dünyanın en sert kahvelerinden biri olma özelliği taşıyor.
“Mırra sağlık üzerinde olumlu etkilere sahip. Uyarıcı etkiye sahip olduğu için dikkat toplamada ve konsantrasyon artırmada önemli bir görev üstleniyor. Aşırıya kaçmadan tüketilen mırra, baş ağrısına, selülite ve karaciğer hastalıklarına iyi geliyor.
Eskiden özellikle aşiret zamanında fincanın yere indirilmesinin üç farklı cezası vardır. Bu cezalar acı kahveyi (mırra) dağıtan kişi bekâr ise o evlendirilir, evli ise fincanın içi altın ile doldurulur ya da altın değerinde bahşiş verilir.
Mangal ateşinde 3 saati aşkın süre pişirilen mırra kahvesi, Mardin, Gaziantep ve Şanlıurfa'da yoğun tüketiliyor. Zahmetli yapımı nedeniyle geçmişte sadece özel günlerde ikram edilen mırra, bölgeye gelen ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Ağa içeceği de denilen mırra düğün, cenaze, sünnet, bayram gibi özel günlerde servis edilir. Servis ederken yaşça büyükten küçüklere doğru servis edilir. Geleneksel olarak kulpsuz Türk kahvesi fincanına benzer küçük fincanlarda servis edilir.
Yani siz siz olun sakın mırra içtikten sonra fincanı yere koymayın. Mırra içildikten sonra kahve fincanının ağzı elle kapatılır ve kahve servisi yapan kişiye geri verilir. Fincanı alan kahveci de fincanın ağzını silerek bir sonraki kişiye mırra ikram eder. Mırra bir ortamda büyükten küçüğe doğru ikram edilir.
bir rivayete göre demokrat partinin kapatılmasından sonra "demir kırat"ın yeni süvarisi olan demirel hatay'a gider. kendisine yöresel sunuma uygun olarak çay bardağında kahve ikram edilir. kahveyi çok beğenir. o andan sonra çay bardağında ikram edilen kahveye süvari denmeye başlanır.
güneydoğu anadolu'ya özgü bir kahve çeşidi. oldukça sert ve acı bir kahvedir.
Çifte kavrulmuş kahve çekirdeği kullanılarak hazırlanan Hatay kahvesi, klasik Türk kahvesine göre çok daha sert ve koyu renklidir. İki kere kavrulmuş olması sebebiyle kokusu da tadı gibi sert ve keskindir.
içerisinde kahvenin yanı sıra başlıca kakule, toz zencefil ve başka birkaç çeşit (hatta bir miktar karanfil) ihtiva eden ne türk kahvesine nede mırra ya benzeyen bir kahvedir. farklı arap ülkelerinde bu karışım miktarı değişiklik göstermektedir.
Türkiye'de de Adana, Gaziantep, Mardin, Mersin, Şanlıurfa gibi Arap kültüründen etkilenen güney ve sınır bölgelerinde tüketilen bir içecektir.
Şanlıurfa'da da içilen mırra, Arapların yaşadığı; Harran ve Ceylanpınar'da yaygın olarak içilir.
Arap kahvesi, Coffea Arabica çekirdeklerinden demlenmiş bir kahvedir. Orta Doğu'daki çoğu Arap ülkesi, kahve demlemek ve hazırlamak için farklı yöntemler geliştirmiştir. Kakule sıklıkla eklenen bir baharattır, ancak alternatif olarak sade veya şekerli olarak da servis edilebilir.
Mutbaka konulan kahveye mutlaka su eklenir. Kahve telvesinden ayrılana kadar bu işleme devam edilir. Telvesinden ve tortusundan ayrılan kahveye su eklenerek tekrar mutbaktan geçirilir. Yapımı oldukça zor olan bu kahvenin sunumu geleneksel olarak kulpsuz bir fincanda verilir.
Kahve, Arap cezvesinde kaynatılarak ve karıştırılarak pişirilir. Ardından uzun bir süre termosun içerisinde bekletilerek demlenmesi sağlanır. Sonrasında kulpsuz fincanlarda küçük porsiyonlar şeklinde termostan servis edilir. Genellikle koyu kavrulmuş çekirdekler kullanılır.
Süryani kahvesi, geleneksel lezzet Türk Kahvesi 'nin Mardin Süryani sunumuyla birleşmesinden doğmuştur. Mardin' e has içerisinde kakule aroması bulunan Süryani kahvesi, kahvenin tam tadını almanızı sağlıyor. Türk kahvesi şeklinde sunum edilen kahvenin farkı, yoğun tadından gelmektedir.
Dibek kahvesi, aslında farklı bir kahve çeşidi değil. Yalnızca kahve çekirdeklerinin farklı bir şekilde öğütülmesi nedeniyle farklı bir isimle anılıyor. Dibek kahvesi için kullanılacak kavrulmuş kahve çekirdekleri, tahtadan ya da taştan yapılan büyük havanlarda dövülüyor.
Türk kahvesinin her yöreye özgü farklı pişirme yöntemleri olsa da “süvari kahvesi”, “menengiç kahvesi”, “kül kahvesi” ve “cilveli kahve”, "mırra", "dibek kahvesi", "devebatmaz kahvesi" ve "yandan çarklı" en çok bilinenlerdir: Süvari kahvesini Ege ve Akdeniz ahalisi, ince belli çay bardağında tüketir.
Elazığ Çedene Kahvesi 22.02.2022 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş ve coğrafi işaret almıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri