Tuz, koyunların susuzluk hissetmelerini sağlayarak su içme isteklerini artırabiliyor. Çok çok az miktarda verilen tuz, koyunların su ihtiyacını karşılamaları için teşvik edici olabiliyor.
Hayvanların büyümesi, sağlıklı, düzgün işleyen bir vücut için tuza ihtiyaçları vardır. Tuz hayvanların hastalıklara karşı bağışıklık kazanmasına ve direnç kazanmasına yardımcı olur.
Büyükbaş ve küçükbaş olarak adlandırılan sığır, manda, öküz, koyun, keçi, kuzu gibi hayvanlar tuza ihtiyaç duymaktadır. Yabani dağ keçileri tuz ihtiyaçlarını yamaçlarda eriyen kayaçların üzerinde bulunan tuzları yalayarak gidermektedir.
Deri konservasyonunda tuz kullanılmasının amacı bakterilerin deriye zarar vermesini önlemek ve ilk işlentiye kadar derileri muhafaza etmektir.
Sığırlara ihtiyaçları olan tuz verilmeli, eğer bazı durumlarda gübredeki tuz miktarı fazla ise gübre gerekli şekilde muamele edilerek bu problem çözülmelidir. Araştırmalar, sığırların tuz ihtiyaçlarının rasyonun % 0.1 - 0.5 oranında olduğu nu göstermiştir.
İlgili 36 soru bulundu
Canlı ağırlığı 500 kg olan bir süt ineğinin yaşama payı tuz ihtiyacı günde 20-25 g'dır. Buna, ineğin verdiği her 1 kg süt için ayrıca 2 g tuz eklemek gereklidir. Süt sığırlarının su ihtiyacı, hayvanın vücut ağırlığına, süt verimine, verilen yemin cinsine ve çevre isısına bağlı olarak değişir.
Çok düşük tuz da vücuttaki sempatik sinir sistemi, kalp gibi bazı organlardaki hasar riskini artırabilir. Kişi sağlıklı ise, kan basıncı normal ise şeker hastası değil ise, kilosu iyiyse sıfır tuz gibi bir gıda önerimiz yok. Sıfır tuzun zararlı olduğunu söyleyebiliriz.
Tuzlamanın amaçları
uzatmak ve peynire tat vermek amacıyla yapılmaktadır. Ancak tuzun peynirin fiziksel, kimyasal ve mikrobiyel özelliklerindeki etkileri sonucu, peynirde çeşide ve tipe bağlı olarak istenen aşağıdaki değişimler de meydana gelmektedir.
Ek olarak cildin tuzla aşırı temas etmesi nemlendirmenin aksine ciltte kurumaya ve egzamaya da sebep olduğundan, uzmanlar tarafından 1 saatten fazla tuzlu suya maruz kalınmaması öneriliyor.
Kedilerde aşırı miktarda tuz tüketimi sonucu tuz zehirlenmesi meydana gelmektedir. Bu zehirlemenin belirtileri arasında ise, idrara çıkma sıklığında artış, aşırı susama, titreme, kusma, ishal, nöbetler zayıflık, kas spazmları ve hatta kimi zaman koma gibi olumsuz durumlar bulunabilir.
Bu farenin en ilginç özelliklerinden biri ise hiç su içmeden yaşayabilmesi. IUCN'in 'kırmızı' listesinde bulunan kanguru faresi, dünyanın en ilginç 19 hayvanından biri olarak kabul ediliyor.
- Perşembe günleri ateşe çiğ yağ atılarak “ocaktan geçmişlerin payı olsun” denilir. - Damızlık isteyene damızlık ekşimesin diye bir bardak da tuz verilir. - Soğan kabuğunu ateşe atmak, cinleri çağırmak demektir. - Komşulara tuz vermek, evin tadını vermektedir.
Atlar tuzu yemle kolaylıkla tüketebilirler. Ortalama tuz ihtiyacı 85 g/gündür, atın çalışmasına, çevre sıcaklığına göre değişebilir. İyot eksikliği bulunan bölgelerde iyotlu tuzlar kullanılabilir. Konsantre yemlere %0.5-1.0 oranında tuz katılması ihtiyacı karşılayabilir.
Keçinin işkembesi ve bağırsakları diğer hayvanlara nazaran karnına doğru sarkık olmaz. Ondan dolayı midede yediğini ekşitmeden çabuk dışkıya gönderir, bağırsaklarda fazla bekletmeden kalıp kalıp dışarı atar ustaca.
Keçilerin en sevdiği besinler, çalılar, kaba yoncalar, baklagiller, çimen, ağaçlar ve tahıllardır. Genellikle günümüzde keçiler kurutulmuş yonca, buğday ve soya ile beslenir. Fakat bazı toksik maddeler bazı bitkilerin yapraklarında yer alabilir. Bu maddeler ise keçilerin hayatını önemli ölçüde tehdit edebilir.
İçecekleri suyun ılık olmasına dikkat edilir. İneklere içerisine arpa, buğday, yulaf unları katılmış ılık tuzlu su vermek faydalıdır.
Uzun süre tuzlu şampuan kullanımında ortaya çıkan tuzun saça zararları ise şöyle: Saçı kurutur. Saçın esnekliğini yitirmesine sebep olur. Saçtaki doğal yağları yok eder.
Cildinizi yumuşatır ve kan dolaşımını hızlandırır. Cildinizi siyah ve beyaz noktalardan arındırır. Yağlı ciltleri kurutur ve mikroplardan arındırır. Hazırlanışı: 1 su bardağı doğal içme suyunun içerisine 1 Tatlı kaşığı doğal kaya tuzu atın ve eritin.
Eklenen tuz miktarı kaynama noktasını etkiler mi? Kaynar suya tuz eklenirse, çözeltinin kaynama sıcaklığı artar. Eklenen tuz miktarı artıkça kaynama sıcaklığı daha da artacaktır. Bunun nedeni ise, çözücünün (su) çözeltiden (su + tuz) buharlaşması için daha fazla enerjiye (ısı) ihtiyaç duymasından kaynaklanmaktadır.
Öyle ki bebeğin vücuduna sürülen bu tuz deri tarafından emilerek vücuda geçiyor ve bebeğin kanında tuz oranının yükselmesine (hipernatremi) sebep oluyor. Bu durum ise bebeğin yaşamını yitirmesine bile neden olabilecek kadar tehlikeli.
Kaya tuzlu banyo, kas ve eklem ağrıları çeken insanlar için rahatlama sağlar. Sıcak suyla birleşen kaya tuzu, kasları rahatlatır ve stresi azaltır. Aynı zamanda, içeriğindeki minerallerin anti-inflamatuar özellikleri, eklem ağrılarını hafifletmeye yardımcı olabilir.
Tuzlu su ile yıkama ya da bebeğin tüm vücudunu tuz ile ovma en sık yapılanlardır. Tuzun, bereket ve sağlık getireceği inancı vardır. Bu uygulama ile bebeğin hastalıklardan özellikle de mikroplardan korunacağına, terlediğinde kokmayacağına, ten renginin beyaz olacağına inanılır.”
Dr. Canan Karatay'a göre, vücudumuzun tuz ihtiyacını doğal ve işlenmemiş olan kristal kaya tuzu ile karşılamamız gerekiyor. Karatay, asırlar boyunca kaya tuzunun tüketildiğini, yiyecekleri saklamak için de yine kaya tuzunun tercih edildiğini söylüyor.
Fazla tuz tüketimi zararlı
Bu hastalıkların başında yüksek kan basıncı (hipertansiyon) geliyor. Ayrıca, sodyum, vücudun su tutmasına (dehidrasyon) sebep olarak, kalp yetmezliğine, böbrek hastalıkları, akciğer hastalığı ve eklem yangısına sebep oluyor.
Tuz yeme isteği genellikle tek bir mineral ya da vitamin eksikliğine bağlanmaz. Özellikle sodyum, potasyum ve magnezyum minerallerinde yaşanan dengesizlikler tuz yeme isteğini beraberinde getirebilir. Özellikle sodyum (tuz) eksikliği, tuz ihtiyacı hissine neden olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri