[1] Başına gelen bir olaydan kendine ders çıkararak onu bir tecrübe olarak hiç unutmamaya çalışmak.
ne ka küpe, o ka suç/kabahat... bu söz de, "küpe olsun ki kulağına, herkes görsün de utan, bir daha yapma" anlamında söylenegelirmiş.
"Kulağına küpe olmak" deyimi, bu dersleri özellikle vurgulamak ve hatırlatmak için kullanılan bir ifadedir.
kulak asmamak, Önem vermemek, dinlememek, ilgilenmemek, ciddiye almamak. kulak/kulaklarını tıkamak, Duymamazlıktan gelmek, aldırmamak.
gözetmek, kollamak. Görme ve işitme yoluyla bilgi edinmeye çalışmak.
İlgili 32 soru bulundu
Kulağı delik, gelişmelerden çabuk haberi olan ve bazı bilgilere çabuk ulaşan kişi anlamına gelmektedir. TDK ise kulağı delik, olup bitenlerden çabuk haberi olan kişi veya kişiler olarak geçmektedir.
Koruyup kollamak ve sahip çıkmak.
Kulağını çınlatmak deyimi, ortak tanıdıklar hakkında konuşmak, onunla ilgili anıları aktarmak ve paylaşmak anlamına gelir. Halk arasında, biri tarafından hatırlanan ya da ismi yad edilen bir kişinin kulağının çınladığına inanılır. Bu nedenle "Kulağım çınladı. Biri beni anıyor." cümlesi kurulur.
Çok titizlik göstermek. 2. En küçük ayrıntısına değin titizlikle incelemek.” (Püsküllüoğlu 1998: 549), “Bir işi yaparken aşırı titizlik göstermek” (Demiray 1994: 481) anlamları verilmiştir.
Değer vererek dinlemek, merak ederek dinlemek ve işitmek, işitmeye çalışmak yine kulak vermek deyiminin anlamlarındadır. Kulak vermek deyiminin yer aldığı cümle örnekleri şunlardır; Bugün öğretmenin söylediklerine iyice kulak verseydin. Konuşmacının söylediklerine herkes kulak verdi.
[1] Uyarmak için hafif bir ceza vermek, sözle uyarmak.
Ağzından bal damlamak deyimi çok tatlı, çok güzel ve insanın içine okşayan cümleler kurmak anlamına gelir. Bu durum aynı zamanda karşılıklı olarak da gerçekleştirilebilir. Karşı tarafı etkileyecek kadar güzel cümleler kurmak ağzından bal damlamak deyimi ile beraber kullanılır.
Eylem. [2] umudunu kesmek,umutsuzluğa düşmek.
[1] Ne olursa olsun sırrını söylememek. [2] Ağzı çok sıkı olmak. Kendisine verilen sırrı çok iyi saklamak.
[1] niyetinden, kararından caydırmak. [2] ayartmak, baştan çıkarmak.
“dilinde tüy bitmek” deyimi, tekrar tekrar söylemekten usanmak, bıkmak anlamına gelir. Bazı insanlar kendilerine söylenen şeyleri anlamaz ya da anlamak istemez. Bu yüzden aynı şeyi defalarca söylemek zorunda kalabiliriz. İşte tam da böyle durumlarda “dilimde tüy bitti” deyimini kullanırız.
El bebek gül bebek deyimi, bir kimsenin anne babası tarafından şımartılması, her hatasına göz yumulması ve ne yaparsa yapsın sırtı sıvazlanması demektir.
Burnundan kıl aldırmamak huysuz, aksi, dediğim dedik ve eleştiriye tahammül edemeyen kimseler için kullanılan bir söz kalıbıdır.
Deyim. [1] Kolayca. [2] Hiçbir sorun yaşamadan. [3] Hiç kimseye duyurmadan, hiç kimseye zarar vermeden.
Bir kulak kirinin çınlamaya sebep olabileceği gibi, uzun süre yüksek sese maruz kalma, yabancı cisim, kulak zarında delinme, orta kulak iltihabı, orta kulakta sıvı birikmesi, iç kulak hücrelerinin zarar görmesi, orta kulakta bulunan kemiklerin ve eklemlerin sertleşmesi de çınlamaya neden olabilir.
Bu gruba dâhil ettiğimiz deyimlerin bir kısmı çok konuşmak, gerekli- gereksiz ve haddinden fazla laf etmek anlamında kullanılmaktadır: ağzı açıla mak (Özb.
Boyun kütletmek genellikle ağrısızdır ve tipik olarak ciddi bir durumun habercisi değildir. Bununla birlikte, kütletmek ağrı veya travma sonrası diğer rahatsız edici semptomlarla beraber ortaya çıkarsa boyun fıtığı gibi ciddi bir tıbbi durumu gösterebilir.
[1] Dayanışmak. [2] Dertleşmek, bir konuyu görüşmek.
Dört gözle beklemek deyimi, bir şeyin gerçekleşmesini ve sonuca bağlanmasını beklemek, sabırsızlanmak ve özlem duygusunu derinden hissetmek anlamına gelir. Anlamı: Biriyle yeniden bir araya geleceği günü beklemek.
Deyim. [1] Çok acıkmak.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri