Şu noktaya dikkat etmemiz gerekiyor ki peynirler de özellikle küf içerisinde kırmızı, siyah ve bej renkli küfler varsa eğer bu küflü peynirlerimiz kesinlikle tüketilmemeli." diye konuştu.
Eğer ki peynir yarı-yumuşak veya sert yapılıysa, küf derinlere inemeyeceği için kesilip atıldıktan sonra yenebilir. Bu peynirler arasında çedar, kolbi, Parmesan, İsveç peynirleri bulunur. Bunlar bile küfle birlikte yenmemelidir. Küfün etrafında en az 2.5 santimetre peynirden de alacak şekilde kesilip atılmalıdır.
“Yaygın olarak tüketilen küflü peynirlerde, başta kanser olmak üzere karaciğerlerde tahribata yol açan aflatoksin maddesi tespit ettik. Özellikle Doğu ve İç Anadolu'da daha fazla tüketilen küflü peynirin, 50 değişik türü üzerinde yaptığımız araştırmada, yalnızca 7'sinde aflatoksin maddesine rastlanılmadı.
Yapılan araştırmalar sonucunda uzmanlar küflü peynirlerin yüzeylerinde bulunan mantarlı bölgelerin kesilip tüketilmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi hale bu mantarlar ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Peynirin yüzeyinde rutubetle oluşan küf, bu peynirlerde alt tabakalara inmiyor.
Bazı küfler mikotoksin adı verilen toksik bileşikleri doğal olarak üretebilir. Mikotoksinler mide bulantısı, kusma, yorgunluk gibi zehirlenme belirtilerine ve daha ileri durumlarda ölüme sebep olabilir. Uzun süreli küflü gıda tüketimi insanlarda kansere neden olabilir.
İlgili 36 soru bulundu
Tadı kötüyse bozulmuş demektir. Renk ve koku da peynir için önemli bir kriter. Rengi sarıya dönen peynirin yapısı bozulmuştur. Yumuşak peynir ise açıkta kaldığında sertleşir ve lezzeti gider.
Diyetisyen Cansu Arslan, kırmızı, siyah ve bej renkli küf barındıran peynirlerin insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceğini, hatta mikotoksin/aflatoksin varlığıyla kansere sebep olabileceğini bu nedenle tüketilmemeleri gerektiğini belirtti.
Uzmanlar küfün tüm besine yayıldığını ve bunun yenmesi durumunda zamanla vücudun bağışıklık sistemini çökerttiğini, iç organlarda ve karaciğerde tahribata yol açtığını belirtmektedir. Küfün vücut üzerindeki zararı yavaş ama öldürücü olabilmektedir.
Küflenme çok hızlı ilerlemiş ve besinin göremediğiniz bölümlerine geçmiştir. Küfün içerdiği zehir, mikotoksin olarak adlandırılan madde çoğu kanser türünün oluşumuna yol açar.
Eğer küf yeni oluşmaya başladıysa peynirin yüzeyini temiz bir kağıt havluyla hafifçe silin ve zeytinyağı ile ovalayın. Daha sonra peyniri iki kat kağıt havlu üzerine koyarak plastik/cam bir kabın içinde muhafaza etmeye devam edin.
Erzurum'un meşhur göğermiş (küflenmiş) peyniri. Az lorludur. Çeşitli isimlerle anılmaktadır.
Rokfor Peyniri Hangi Ülkenin Peyniridir? Rokfor peyniri Fransa'ya ait bir peynirdir. Kökeni Fransa olsa da günümüzde modern endüstriyel koşullar sayesinde dünyanın her tarafında rokfor peyniri imal edilebilir. Gerçek rokfor peynirinde koyun sütü kullanılır ve kendine has maya ile mağaralarda üretilir.
Küflü peynir seçerken yeşil küflü olanları tercih etmek gerekir. Siyah, kırmızı ya da beyaz renk küfe sahip olan peynirlerden mutlaka uzak durulması gerekir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise camembert, brie, süzme, krem ve ricotto peynirlerinin küflü çeşitlerini tüketmemektir.
Ağartıcı sert bir yüzeyde büyüyen küf sporlarını öldürür, ancak küf yüzeyin altına uzarsa, beyaz sirke en iyi seçimdir. Sirke, küfü yok etmek için nüfuz edecek ve dipte küflenen alanların yeniden büyümesini önleyecektir.
Peynirlerde küflenme sorunu daha çok nemin fazla olduğu alanlarda kendini gösterir. Özellikle küflenme özelliğine sahip olan peynirler olduğu gibi küflendiğinde zararlı olan peynirlerde vardır.
Küflü ekmek tüketildiğinde ortaya çıkan yan etkiler: Kusma, karın ağrısı ve çeşitli bölgelerde ödem meydana gelmesi. Durumu ciddiye almalısınız çünkü sadece bağışıklık sistemini çökertmekle kalmıyor kalp ve böbreklerde yağlanma gibi ciddi hastalıklara neden olabiliyor.
Küfün yenilmesi kadar solunumu da alerjik etkilere sebep olabilir. Bu durum bazen astım gibi ciddi hastalıkların gelişimine neden olabilir. Genellikle gözlerde sulanma ve kaşıntı, öksürük, mide bulantısı, yorgunluk, baş ağrısı ve nefes sorunları gibi alerjik etkilere yol açar.
Küf mantarlarıyla ilişkili olarak öncelikle, sporlarına karşı oluşan duyarlılık sonucu gelişen alerjik yakınmalar ve hastalıklar akla gelmelidir. Bunlar öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı, astım, alerjik rinit, konjunktivit ve atopik dermatit olarak sıralanabilir (3,4).
Küflü peynirleri tüketmemesi gereken hasta gruplarının olduğu aktaran Arslan,"Özellikle penisiline karşı alerjisi olanlar, tansiyon hastaları, böbrek hastaları, gebeler, migren atağı döneminde olan hastalar ve kemotarapi alan hastalarımız bu peyniri kesinlikle tüketmemelidir.
konya başta olmak üzere türkiye'de birkaç il dışında tanınmamakta; görülse de insanı ister istemez korkutmaktadır. oysa ki farklı bir tadı vardır, en fazla rokforla benzerlik gösterir ama kanaatimce daha az aromatik olması nedeniyle daha lezzetlidir. özellikle börek içinde inanılmaz lezzetli olur.
Özellikle beyaz peynir gibi yumuşak dokulu salamura içerikli ürünlerde çözdürme konusu daha riskli. Yüksek proteinli olan bu ürünlerde su oranı arttıkça, hızlı bozulma ihtimali daha da artıyor. “Bu nedenle süt ürünlerinin buzluk veya dondurucuda muhafaza edilmemesini tavsiye ediyoruz” diyor Orhan Kaplan.
Küflü peynir lezzeti ile birçok yemekte kullanılabilmektedir. Kahvaltılık olarak da tercih edilen küflü peynirler salatalarda, soslarda ve makarnalarda kullanılabilir, gurme şarap tabaklarında servis edilebilir.
Casu marzu peyniri Sardinyalı tutkunları tarafından içindeki kurtçuklar öldükten sonra yenilmesi tehlikeli sayılır. Bu yüzden sadece içindeki kurtçukları canlı olan peynirler yenir fakat dondurulmuş olan peynirlerin kurtçukları ölmüş olsa da yenilmesinde sıkıntı yoktur.
Küflü peynir kokar mı? Bazı küflü peynirlerde de benzer uçucu kimyasal maddeler üretildiğinden bunların ayak kokusunu andırdığı ifade ediliyor. Reynolds, laboratuvarda kazara yere bu bakterilerden bir damla düşse pis kokunun günlerce çıkmadığını belirtiyor.
Bir organik katalist olarak küf
Ancak küfün yararlı olduğu durumlar da var. Küf mantarı karbonhidratları, yağları ve proteinleri başka hiçbir organizmanın başaramadığı kadar etkili ayrıştırabiliyor. Bu da endüstrinin yararlandığı bir özellik.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri