Yumuşak meyve ve sebzeler (salatalık, şeftali, domates vb.) tüketilmemelidir çünkü küf mantarlarının lifleri içlerine bulaşmış olabilir. Ekmek ve fırıncılık ürünleri de tüketilmemelidir çünkü bu ürünler gözenekli olduğu için küf mantarlarının lifleri iç bölgelerine ulaşmış olabilir.
Kabarma, bombeleşme varsa bu clostridium botulinum adlı bakterinin ürediğini gösterir ve asla tüketilmemelidir. Kapak eğer sızdırmışsa, küflenme varsa kesinlikle bu konservenin de tadına bile bakılmamalıdır. Kapağı açtığınızda renginde, kokusunda, değişiklik varsa bu konserve de tüketilmemelidir.
Bununla birlikte, bazı durumlarda, bozulan yiyeceklerde bulunan küf tehlikeli olabilir, bu nedenle aniden nefes darlığı, mide bulantısı, ateş yüksekliği veya ishal gibi belirtiler ortaya çıkarsa derhal tıbbi yardım almalısınız. Dr. Craggs-Dino, “Alerjik reaksiyonlar gecikebilir – ya da hemen olabilir” diyor.
Bu gıdaların yüzeyinde küflenme gözlemlediğinizde ise gıdada renk, koku ve doku kaybı oluşmamışsa, yüzeyden ortalama 2,5 cm derinlikte küflü olmayan kısma temas ettirilmeden kesilerek kalan kısım tüketilebilir.
Meyveler, içlerindeki asidin zararlı bakterileri engellemesi yüzünden sebzelere göre daha dayanıklı. Açılmış reçel kavanozlarının içinde oluşan küf tabakasının da bir sakıncasının olmadığı, tabakanın alınmasıyla yenilebileceği belirtiliyor. Ancak dikkatli olunması gereken bir meyve var ki, o da elma.
İlgili 38 soru bulundu
Yumuşak meyve ve sebzeler (salatalık, şeftali, domates vb.) tüketilmemelidir çünkü küf mantarlarının lifleri içlerine bulaşmış olabilir.
SERT SEBZELER VE MEYVELER
Aynı şekilde turp, patates, dolmalık biber gibi sebzelerde de küflü kısmı ve çevresini kestiğinizde geri kalan parçalar yemek için uygun olur. Bu tür sebzelerinizi çöpe atmadan önce ikinci bir şans verebilirsiniz.
Küflenme çok hızlı ilerlemiş ve besinin göremediğiniz bölümlerine geçmiştir. Küfün içerdiği zehir, mikotoksin olarak adlandırılan madde çoğu kanser türünün oluşumuna yol açar.
Ağartıcı sert bir yüzeyde büyüyen küf sporlarını öldürür, ancak küf yüzeyin altına uzarsa, beyaz sirke en iyi seçimdir. Sirke, küfü yok etmek için nüfuz edecek ve dipte küflenen alanların yeniden büyümesini önleyecektir.
Bazı küfler karaciğerinize zarar verebilir. Küf üzerinde bulunabilen toksik kimyasallar bulunur ve bunlar karaciğer hasarı, kusma, mide bulantısı ve ishal gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Küflü yiyecekler asla tüketilmemelidir
Ancak belirli koşullar altında 'mikotoksin' olarak bilinen metabolik ürünler veya mantar toksinleri oluşur ve bunlar hem insanlar hem de hayvanlar için zehirli olabilir. Bilinen kanserojen mikotoksinler arasında aflatoksin B1 ve okratoksin A bulunur.
Küf mantarlarıyla ilişkili olarak öncelikle, sporlarına karşı oluşan duyarlılık sonucu gelişen alerjik yakınmalar ve hastalıklar akla gelmelidir. Bunlar öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı, astım, alerjik rinit, konjunktivit ve atopik dermatit olarak sıralanabilir (3,4).
Küfün yenilmesi kadar solunumu da alerjik etkilere sebep olabilir. Bu durum bazen astım gibi ciddi hastalıkların gelişimine neden olabilir. Genellikle gözlerde sulanma ve kaşıntı, öksürük, mide bulantısı, yorgunluk, baş ağrısı ve nefes sorunları gibi alerjik etkilere yol açar.
Sulu domateslerin kuruması uzun sürdüğü için genellikle kurumadan küflenirler. Bu küflenme tehlikesi nemli şehirler için de vardır. Yani Çanakkale domatesi kullansanız da çamaşır bile kurutamadığınız bir şehirde yaşıyorsanız domatesleriniz de kurumayacaktır.
Tanımı, Yaşayışı ve Hastalık Belirtileri
Yaprakların alt yüzeyinde fungusun konidi ve konidoforlarından oluşan bir misel kitlesi bulunur. Nemin %95 ve daha yüksek olduğu seralarda hastalık hızla yayılır. Konukçusu domatestir. Hastalık yaprakların üst yüzeyinde küçük, açık yeşil veya sarımsı bölgeler şeklinde başlar.
Küflenmiş salça, başka belirtiler yoksa bozulmamış sayılır. Yani üzerindeki küfler alındıktan sonra yiyebilirsiniz.
Uzmanlar küfün tüm besine yayıldığını ve bunun yenmesi durumunda zamanla vücudun bağışıklık sistemini çökerttiğini, iç organlarda ve karaciğerde tahribata yol açtığını belirtmektedir. Küfün vücut üzerindeki zararı yavaş ama öldürücü olabilmektedir.
Bazı küfler mikotoksin adı verilen toksik bileşikleri doğal olarak üretebilir. Mikotoksinler mide bulantısı, kusma, yorgunluk gibi zehirlenme belirtilerine ve daha ileri durumlarda ölüme sebep olabilir. Uzun süreli küflü gıda tüketimi insanlarda kansere neden olabilir.
Nem ve küf alerjisi küf sebebi ile ortaya çıkar ve hastalığa sebep olur. Bu alerji, burun akıntısı, hapşırma, burun kaşıntısı, gözlerde sulanma gibi insanların yaşam kalitesini etkileyen ve hatta bazı kişilerde öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum, sinüs enfeksiyonları ve baş ağrıları gibi hastalıklara yol açar.
Küflü besinlerde bulunan zehirlerden bir defa tatmak , insana ciddi zararlar vermez. Fakat daha fazlası tüketildiğinde ,karaciğerde çeşitli sağlık sorunlarının oluşmasına neden olur. Hatta besinlerden bir kısmı bile küflü ise hemen (tamamını) çöpe atmakta fayda var.
“ Siyah küf elbette sizi öldürmez. Yine de evinizde siyah küf istemezsiniz. Astım, alerji gibi belirli duyarlılıkları olan kişiler için ciddi sağlık komplikasyonları oluşturabilir.
Derin bir kap içinde bir paket karbonat ile 1 su bardağı sirkeyi karıştırın. Bu karışımı sprey şişe içine alarak işinizi daha da kolaylaştırabilirsiniz. Banyo duvarında oluşan küf lekesinin üzerine karışımı sıkarak 10 dakika kadar bekleyin. Bekleme esnasında leke kendiliğinden akmaya başlayacaktır.
Rokfor gibi zararlı olmayan, gıdanın lezzeti ve aroması için özel olarak küflendirme işlemine tabi tutulmuş gıdalar tüketilebilir. Ancak bunun dışında oluşan küfler sağlığımız için tehlikelidir. Küflü gıdayı bırakın tüketmeyi bir süre kokusuna maruz kaldığımızda bile bize zarar vermeye başlamaktadır.
Sonucunda uzmanların belirttiği üzere küf mantarlarının çoğunluğu insan sağlığı için zararsızdır. Eğer küflü ekmek yemenize rağmen belli sağlık sorunları ile karşılaşmadıysanız, muhtemelen yediğiniz mantar türü insan zararsız olanlardandır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri