Kırşehirli abdallar ise Neşet Ertaş'ı "Toplumun örnek alınmaya lâyık en gözde kişisi" olarak kabul ederler. Bu iki yörenin de çalgıları farklılık göstermektedir. Geçim kaynakları kendilerine özgü enstrümanları çalıp, söyleyip para kazanmaktır. Müziğe yetenekleriyle ünlüdürler.
Müzikle ilgili arayışlar, birçok toplumda farklı müzik gruplarının or- taya çıkmasına zemin hazırlamıştır. (Duygu- lu 1997: 108-121). Profesyonel olarak mü- zikle uğraşan bu gruplar, Kırşehir'de “abdal” olarak bilinir ve ünleri çok geniş bir coğraf- yaya yayılmıştır.
Bugünkü Anadolu Abdalları – Tahtacılar, Çepniler, daha doğrusu bütün Anadolu Kızılbaşları gibi – Babaî Türkmenlerinin bakiyeleridir. Binâenaleyh bunları, dili ve soyu bütün bütün başka olan çingenelerle akraba veya yurt tutmuş çingene gibi telakki etmek katiyen doğru değildir.
Ülkütaşır'a göre (Ülkütaşır, 1940) Abdallar, mezhep olarak Alevî-Caferî olup cem ayinleri Bektaşilerin, Çepnilerin ve Tahtacıların cem ayinleriyle aynıdır.
Hasan Kara; Eskişehir, Gaziantep, Kütahya, Akhisar, Kahramanmaraş, Çorum, Kayseri başta olmak üzere pek çok kentte yaşayan Abdal Alevilerin en önemli taleplerinin cemevi olduğunu söylüyor ve bu talebin gerekçesini de şöyle açıklıyor: Abdalların hepsi Alevidir, bir kısmı asimile olmuş ama çok önemli bir nüfusa sahibiz.
İlgili 21 soru bulundu
Bu bilgiler ışığında Abdalların Horasan ve civarında yaşayan bir Türkmen aşiretine mensup olduğunu, Moğol baskısı ve diğer sosyal olaylar nedeniyle Anadolu'ya geldiklerini söyleyebiliriz. Bunların Anadolu'nun hemen hemen her bölgesinde yaşadıklarını da biliyoruz.
Göçebe ve yarı göçebe bir yaşam tarzına sahip olan Abdalların çoğu günümüzde yerleşik bir hayata geçmiştir. Kimi kaynaklara göre Abdallar Hindistan'dan, kimi kaynaklara göre de Horasan'dan Anadolu'ya göç etmiştir.
Daha ziyade göçebe Türkmenler arasında yaygın olan abdallar Selçuklu veya Osmanlı yerleşik devlet otoritesi karşısında çevre halkının hoşnutsuzluklarını dile getirmişler ve çeşitli isyan hareketlerinin başlatıcısı olmuşlardır. Türkiye'de en çok İç Anadolu bölgesinde bulunurlar.
İslahiye yakınların- daki Karaburçlu köyünden olan bu Ab- dallar, Türkler tarafından "Abdal", Kürtler tarafından ise Gewende veya Gawende" olarak adlandırılırlar. Rış- van ismindeki bir Kürt aşireti nin Deli- kan taifesine mensup olan bu Abdallar ise, kendilerine,,Teberci" 4 derler.
Abdallık kavramı Alevi-Bektaşiler dışında kalan sufi çevreler ve tasavvuf ehli kişilerce genel anlamda “Allah'tan başka dünyadaki her şeyden vazgeçmiş kişidir.” diye tanımlanmıştır.
Orta Anadolu müzik zenginliğine katkıları küçümsenmeyecek olan Abdallar; Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş, Hacı Taşan gibi birçok sanatçıyı aralarından yetiştirmişler.
Moğol baskısıyla Anadolu'ya gelen bir Türkmen taifesi olan Abdallar, Anadolu'nun ve Rumeli'nin Türkleşmesi ve İslamlaşmasında büyük rol oynamışlardır.
Bir de İçanadolu'da Romanlar gibi yaşayan Abdallar mevcut. "Ancak dört yıl öncesine kadar Çingeneler olarak adlandırılan bu gruplar Roman açılımından sonra Roman olarak adlandırılmaya başladı. Ancak bu gruplar kendilerini etnik olarak kendi isimleriyle tanımlıyor.
"Bozkırın Tezenesi", "Anadolu Efsanesi" ve "Abdal Müzisyen" lakaplarıyla da müzik dünyasında tanınan halk ozanı, abdallık geleneğinin son temsilcilerinden Neşet Ertaş, yaşamı boyunca ürettiği unutulmaz eserleri Türk müziğine miras bıraktı.
Neşet Ertaş da babası Muharrem Ertaş gibi Alevi'ydi. Aleviliğe mensup “Abdallar” diye tanımlanan bir topluluğa aitti.
Neşet Ertaş (1938 - 2012)
Babası da abdal geleneğinin önemli temsilcilerinden Muharrem Ertaş, annesi Döne Ertaş'tır. 8 yaşına kadar doğduğu köyde yaşar ve daha sonra ailesi ile birlikte İbikli köyüne göçer.
İran'ın Kirman bölgesinden Hemedan(Kuzey Batı İran) ve Horasan'a(Kuzey Doğu İran) doğru göç etmişlerdir. Göç ettikleri bölgelerde Kürt kültürünü komşu bölgelere de yayılmıştırlar.
Kürtler, geleneksel olarak İranlı ve İrani kökenli olarak kabul edilirler ve İrani bir dil konuştukları için de ağırlıklı olarak Hint-Avrupalı olarak bili- nirler. Bu hipotez, büyük oranda dilbilimsel nedenlere dayalıdır ve ağırlık- lı olarak dilbilimcilerce geliştirilmiştir.
"Derviş, dünyaya sırt dönmüş" anlamında. Şerefhanlar hanedanından 17. yüzyılda Bitlis'te güçlü bir Kürt beyliği kuran Abdal Han hatırlanır. İsminin "derviş" anlamında abdal ile ilgisi yoktur; ayn harfiyle yazılır ve Abdullah kısaltımı olduğu bilinir. Kürtçede Evdal/Evdel şeklinde söylenir.
çevresinde Abdallara Carcar adı verilmektedir. Halk dilinde Carcar; ilahi söyleyerek dilenen kimse için kullanılmakta ve dilenci derviş anlamına gelmektedir ). Özkan ise İç Anadolu Çingeneleri için Elekçi, Ankara'daki Çingeneler içinde Teber adının kullanıldığını belirtmektedir .
Türkçeye uzun yıllar önce geçmiş ve dilimize yerleşmiş olan abdal kelimesi birden fazla anlama gelir. Abdal, Farsça abdalan ve Arapça badal, bedil kelimeleri ile eş anlamlı olarak da kabul edilmektedir. Abdal, derviş ya da gezgin anlamına gelir.
abdal - Nişanyan Sözlük. Arapça bdl kökünden gelen abdāl أبدال “1. bedeller, 2. dilenci derviş, kalender” sözcüğünden alıntıdır.
Roman nüfusunun neredeyse tamamının Müslüman olduğu, abdalların tamamına yakını ve Orta Anadolu'da yaşayan Romanlar'ın bir kısmının Alevi-Bektaşi olduğu, az sayıda Ortodoks ve Protestan Hristiyan bulunduğu öne sürüldü.
Abdal Musa (Abdal Musa Sultan da denir) 14. yüzyılda yaşamış olan Türk ereni. Ahmed Yesevi dervişlerinden Alevî Türkmen şeyhi olan Pîr-i Horasan Hacı Bektaşi Veli'nin Alevî-Bektaşî Tarikatının mensubudur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri