"Vücutta kolajen üretimini destekleyen besinlerin başında C vitamini liderdir. Özellikle Tip 1 kolajen sentezini artırma ve oksidatif stresi azaltma potansiyeli vardır. Arginin, prolin, glisin, glutamin, çinko ve bakır da kolajen sentezini artırır. Arginin depoları kabak, karpuz çekirdeği ve yer fıstığında bulunur.
Vücut için oldukça önemli bir protein olan kolajenin yeterli ölçüde ve kalitede sentezlenebilmesi sağlık açısından oldukça önemlidir. Vitamin C, kolajen üretiminde rol oynar. Bu yüzden yeterli C vitamini alınması kolajen sentezi için gereklidir.
Kolajen üretimini desteklemek için amino asit içeren, A ve C vitamini açısından zengin gıdalar tüketmek gerekir. Bu bağlamda fasulye, barbunya, avokado, beyaz çay, ginseng, turunçgiller, tropikal meyveler, tatlı patates, brüksel lahanası, domates, dolmalık biber, yaban mersini ve kuruyemişler tüketilebilir.
İlgili 41 soru bulundu
Beslenme: Soya ve soya ürünleri, Omega 3 yağ asitleri içeren besinler, et, yeşil sebzeler, yumurta akı, antioksidan içeren gıdalar gibi besinler kolajen üretimini artırabilmektedir.
Bu ilaçları sabah veya akşam içilmesinde herhangi bir sıkıntı yoktur. Vücut günün her saati protein enzimi yapabildiğinden dolayı ister sabah için ister akşam için kolajen takviyesi size iyi gelecektir.
Kolajen suda rahatlıkla çözünen, tadı neredeyse hiç olmayan kokusuz bir proteindir. Su ile tüketimi pratik ve sağlıklı bir alternatiftir. 1 bardak suda günde tercihen 5 gr kolajen tozu karıştırılarak güvenle tüketilebilir. En sağlıklı tüketim yoludur.
Koyu yeşil yapraklı sebzeler, nar, kivi, çilek, turunçgiller gibi C vitamini içeriği yüksek sebze ve meyveler de kolajen üretiminde önemli rol oynuyor. Ahududu, böğürtlen, yaban mersini, kızılcık gibi kırmızı ve mor meyveler de yüksek antioksidan içerikleri sayesinde kolajen üretiminin artırılmasına yardımcı oluyor.
Kemik kaybına bağlı hastalıkların önlenmesinde kalsiyum ve D vitamini ile birlikte kolajen takviyeleri de hekimler tarafından önerilebilir.
Daha genç ve canlı bir cilde sahip olabilmek için C vitamini serumu ve kolajen serumu mutlaka birlikte kullanılmalıdır.
Kolajen miktarındaki bu azalmaya bağlı olarak vücutta bazı bozulmalar oluşur. Kolajen eksikliği nedeniyle kemiklerde de bir süre sonra sertlik kaybı, kütle değişimi ve olası kazalarda kırılma ve çatlama gibi durumlar meydana gelebilir. Bu durumda kolajenin içerisinde bulunan magnezyum da oldukça etkili olabilir.
Kolajen cildin dolgun görünmesini sağlayan ve kırışıklıkları azaltan bir vücut komponentidir.
Yaşlanma ile artan kolajen kaybı cilt kuruluğu, kırışıklık, selülit, eklem rahatsızlıkları gibi sorunlara sebep olur. Genç yaşlarda vücut tarafından sık üretilen kolajen, yalnızca yaşın ilerlemesi ile değil sağlıksız beslenme, stres, sigara, güneşe fazla maruz kalma ve C vitamini eksikliği gibi nedenlerle de azalır.
Vücut kolajeni, proteinli besinlerle kazandığımız aminoasitlerden üretir. Ancak yaşlandıkça kolajen üretimimiz yavaşlamaya başlar. 30 yaş sonrasında kolajen üretimi yılda yaklaşık yüzde 1 ile yüzde 2 oranında düşer.
Klinik çalışmalara göre kolajenin etkisini görebilmek için en az 3 ay hiç ara verilmeden kullanılması gereklidir. Kolajen takviyelerini genelde 30'lu yaşlardan sonra bireyin ihtiyacına göre öneriyoruz. 30-50 yaş arasında yılda 2 defa 3'er aylık kürleri, 60 yaş üzerinde yılda 3 defa 3 aylık kürleri tavsiye ediyoruz.
Sarkmalar, kırışıklık, kaz ayakları ve alın çizgilerinin onarılmasına yardımcı olan activforte kolajen serum 2 ay düzenli kullanımda cilde kolajen takviyesi sağlayarak leke ve kırışıklıklarda ki azalma etkisi kalıcı hale gelir.
Sabah aç karna içerseniz; kahvaltıdan 30 dakika önce bir bardak suya karıştırılarak içilen Collagen Lift Paris™ gün içerisinde vücudunuza giren ilk besin olarak en hızlı ve en yararlı şekilde kana karışacaktır.
Su ile tüketmek: Kolajen suda rahatlıkla çözünen, tadı neredeyse hiç olmayan ve kokusuz bir proteindir. Bir bardak suda günde tercihen 10 gr kolajen tozu karıştırılarak güvenle içilebilir. Çay, kahve ile tüketmek: Kolajen çay ve kahvenin tadını ve kokusunu değiştirmez. Bu nedenle çay ve kahve ile beraber de içilebilir.
Kolajen kullanımı yaşa ve cildin deformasyon derecesine göre değişir. Ancak yapılan tüm klinik çalışmalar, kolajenin etkisini görebilmek için en az 3 ay kullanılması yönündedir. Kolajenin bu 3 aylık süre boyunca hiç ara verilmeden kullanılması önemlidir.
Doktorun talimatlarına ve seçilen kolajen formuna göre kolajen tüketimi düzenli bir şekilde yapılmalıdır. En iyi kolajen markası sıralamalarında Assos, CH-Alpha, Collazen, Day2Day, Dynavit, Nutraxin, Solgar, Suda-collagen ve Voonka gibi markalar sık sık önerilmekte ve kullanılmaktadır.
Her gün 10 gram kolajen takviyesi kullanmak, ilerleyen zamanlarda oluşabilecek yaşlanma belirtilerine karşı direnç kazanmanızı sağlar. Dolayısıyla, kolajen kullanımına ara vermeden her gün devam etmek, sağlığınız açısından pek çok faydayı beraberinde getirir.
OSMAN MÜFTÜOĞLU'NDAN KOLAJEN UYARISI
Kolajen ve jelatin ya da kemik tozu yerine kolajen hidrolizatı, peptid kolajenleri tercih edin. Tekrarlayalım: Bunlarda da minimum miktar 2500 mg olmalı.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri