Kolajen insan vücudunda 20'li yaşlardan sonra üretim azalmaya başlar. Özellikle 3o'lu yaşlardan sonra ve menopoz ile birliktekolajen kaybı oldukça hızlanır.
Bu sürecin başladığı yaş herkes için farklı olsa da ortalama olarak 30'lu yaşlardan sonra kolajen üretimi doğal olarak yavaşlar, 40'lı yaşlara gelindiğinde, kolajen vücudunuzun yeniden üretebileceğinden daha hızlı tükenmeye başlar ve 50'li yaşları geçtiğinizde vücudunuzun kolajeninin ½'ünden fazlası tükenir.
Cilt sağlığı için kolajenin önemi
Diğer bir deyişle, 30'lu yaşlardan itibaren vücudumuz ürettiği kolajenden daha fazlasını kaybetmeye başlar. Bu durum, ciltte elastikiyet kaybı, ince çizgiler ve kırışıklıklarla sonuçlanır.
Ancak yaşlandıkça kolajen üretimimiz yavaşlamaya başlar. 30 yaş sonrasında kolajen üretimi yılda yaklaşık yüzde 1 ile yüzde 2 oranında düşer. 40 yaşına gelindiğinde ise kolajenin yüzde 10 ile yüzde 20'si kaybedilir. Kısacası yaş almak biraz da daha az kolajen üretimi, daha hızlı kolajen kaybı demektir.
Kolajen kullanımı yaşa ve cildin deformasyon derecesine göre değişir. Ancak yapılan tüm klinik çalışmalar, kolajenin etkisini görebilmek için en az 3 ay kullanılması yönündedir. Kolajenin bu 3 aylık süre boyunca hiç ara verilmeden kullanılması önemlidir.
İlgili 26 soru bulundu
Vücudumuzda kolajen üretimi yaşla birlikte azaldığı için ve cilt üzerinde kırışıklık, ince çizgiler, sarkma gibi problemleri önleyerek yaşlanmayı geciktirmek adına kolajen takviyesi bir ömür boyu devam etmelidir.
Kolajen etkisini yitirdikçe deri ile doku arasında bir boşluk oluşmaya başlar. Bu boşluk, doğrudan cilt sarkmalarına, selülitlere, tırnak kırılmalarına ve saç dökülmelerine neden olur. Kolajen takviyesinin esas amacı vücuttaki kolajen üretimini desteklemektir. Dolayısıyla kullanıma ara vermek tavsiye edilmez.
Sigara vücutta kolajen üretimini azaltır, cildin yüzeyindeki kan damarlarını daraltarak elastikiyete zarar verir. Çok fazla şeker tüketmek, proteinlere zarar vererek kolajenin kuru ve kırılgan olmasına neden olur. Güneş ışığına uzun süre maruz kalmak kolajen üretimini azaltarak, kırışıklık oluşturur.
Kolajen eksikliğinde öncelikle cildin nem dengesi bozulmaya başlar. Cilt kuruluğu, sarkmalar, kırışıklık ve renk eşitsizlikleri diğer belirtiler arasındadır. Solgun cilt görünümü ve kazayağı oluşumu durumunda da kolajen eksikliği göz önünde bulundurulmalıdır.
Kolajen içeriği olan gıdaları tüketmemek, vücutta kolajen ismi verilen proteinin eksilmesine sebep olabilir. Bunun yanı sıra doğal beslenmeden uzak beslenme düzenleri de kolajen eksikliğinin sebepleri arasında yer alır. Kolajen en fazla hayvansal gıdalarda, özellikle sakatatlarda bulunur.
Kolajen üretimini en fazla destekleyen besin, kemikli etlerdir. Kemiklerin içerisinde bulunan ilik kolajen üretimine fayda sağlayan aminoasitleri içerir. Bu nedenle ilikli kemik suyunu yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Yumurta beyazı kolajen üretimini destekleyici aminoasitleri içerir.
Kolajen ve elastin seviyesini yüksek tutmak için stresi yönetmeyi öğrenmek, uykuya dikkat etmek, tütün ürünlerinden ve aşırı güneş ışığından uzak durmak, sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak gerekir. Bu sayede yaşlanma etkileri azalacak, deri, kas, kemik ve eklemlerin ömrü uzayacaktır.
Kolajen kaybı sonucunda deri esnekliğini, parlaklığını ve yumuşaklığını kaybeder, donuklaşır, kırışır ve kahverengi lekeler ve başka renk değişiklikleri oluşur. Bunun sonucunda deride sarkmalar ve kırışıklıklar meydana gelmektedir.
Kolajen üretimini artırmak için; Beslenme: Soya ve soya ürünleri, Omega 3 yağ asitleri içeren besinler, et, yeşil sebzeler, yumurta akı, antioksidan içeren gıdalar gibi besinler kolajen üretimini artırabilmektedir. Kemik suyu tüketmek de kolajen miktarını artırmaya yardımcı olabilmektedir.
Bu nedenle sağlıklı bir cildin, saç, tırnak, kemikler gibi birçok bölümün yapı taşı olan kolajenin, 25 yaş itibarıyla kullanılması gerekiyor.
Vücudumuzdaki kolajen miktarını ölçmenin kan testi gibi spesifik bir yolu yoktur, ancak kolajen eksikliği belirtileri gözlem yoluyla kolaylıkla anlaşılabilir: Cilt elastikiyetini kaybeder.
En bilinen faydası cildi sıkılaştırıp, kırışıklıkları olabildiği kadar azaltmasıdır. Cilt yapısını ve kasları bir arada tutar. Kolajenin üretimi artarsa yaşlanma belirtileri ortadan kalkar ve cilt daha pürüzsüz görünür.
Ödem, genellikle vücutta fazla sıvı birikmesi sonucunda oluşur ve çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Kolajen takviyeleri, vücutta su tutulması veya ödem oluşumuna neden olmaz.
Naturagen Kolajen'in Çağla Şıkel'li reklamı yayında. Vücuda kolajen desteği sağlayan takviye edici gıda markası Naturagen Kolajen, Çağla Şıkel'in kamera karşısına geçtiği yeni bir reklam filmi yayınladı.
Kolajen cildin dolgun görünmesini sağlayan ve kırışıklıkları azaltan bir vücut komponentidir.
Sabah kahvesiyle birlikte... Sabah kahvesine eklenen kolajen tozu, vücuttaki kolajen eksikliğini telafi ederek hem protein ihtiyacınızı karşılıyor hem de cilt kırışıklıklarına çare olarak daha genç gözükmenin kapısını açıyor.
Kolajen takviyesi, bağ dokuları güçlendirir ve yaşlanmayı yavaşlatır. Piyasada birçok kolajen ilacı bulunmaktadır. Bu ilaçları sabah veya akşam içilmesinde herhangi bir sıkıntı yoktur. Vücut günün her saati protein enzimi yapabildiğinden dolayı ister sabah için ister akşam için kolajen takviyesi size iyi gelecektir.
"Yeterli kolajenle cilt elastik ve pürüzsüz olur"
Kolajen cildin genç ve sağlıklı görünmesini sağlar.
Kolajen seviyeleri yüksek olduğunda cilt yumuşak, pürüzsüz ve sıkıdır. Kolajen, cilt hücrelerinin kendini yenilemesine ve onarmasına yardımcı olur. Kolajen ayrıca cildin nemli kalmasını sağlar. Bu nedenle kolajen, yıllar boyunca cilt bakımı için çok önemli bir bileşen olarak görülmüştür.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri