Ahududu, böğürtlen, çilek ve kiraz gibi ürünler, kolajen üretimine katkıda bulunur. Bu gibi meyveleri sıklıkla tüketseniz bile herhangi bir zararı olmayacaktır. Dolayısıyla kolajenli meyveleri sık sık tüketmeniz sizin yararınıza olacaktır.
Kolajen üretimini en fazla destekleyen besin, kemikli etlerdir. Kemiklerin içerisinde bulunan ilik kolajen üretimine fayda sağlayan aminoasitleri içerir. Bu nedenle ilikli kemik suyunu yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Yumurta beyazı kolajen üretimini destekleyici aminoasitleri içerir.
Fındık, fıstık, ceviz kolajen desteği konusunda beslenmede mutlaka bulundurulması gereken yemişlerdir. Lor peynir, beyaz peynir, inek sütü, soya sütü kolajen üretimini uyaran bileşenler içerirler.
Kemik suyu, yumurta, balık, fasulye gibi yiyecekler bu konuda idealdir. Kolajen üretimini artırmak ve var olanı korumak için etkili yollardan biri de bir vitamin A türevi olan retinol kullanmaktır. Retinol yanında vitamin C serumlar da antioksidan etki ile kollajen yıkımını azaltır.
Ispanak, lahana, pazı ve diğer salata yeşillikleri, renklerini antioksidan özellikleriyle bilinen klorofilden alır. Bazı araştırmalar, klorofil tüketmenin derideki kolajeni artırdığını gösteriyor. Fasulye: Fasulye, genellikle kolajen sentezi için gerekli olan amino asitleri içeren yüksek proteinli bir besindir.
İlgili 27 soru bulundu
Sığır ve inek eti, tavuk, geyik, keçi ve öküz eti; özellikle hayvanın kemikleri, derisi ve sakatat bölgesinde bolca kolajen bulunur. Balık ve kabuklu deniz ürünleri kolajenden yapılmış kemikler ve bağlar içerir. Balığın pek tüketilmeyen başı, gözbebekleri ve pulları kolajen bakımından en yüksek kısımlarıdır.
Kolajen üretimini artırmak için; Beslenme: Soya ve soya ürünleri, Omega 3 yağ asitleri içeren besinler, et, yeşil sebzeler, yumurta akı, antioksidan içeren gıdalar gibi besinler kolajen üretimini artırabilmektedir. Kemik suyu tüketmek de kolajen miktarını artırmaya yardımcı olabilmektedir.
Kişi yaşlandıkça vücudu daha az kolajen üretir. Bu kolajen eksikliği, yaygın görülen yaşlanma belirtilerine neden olur. Kırışıklıklar, elastikiyetini yitirmiş deri sarkmaları ve sert eklemler vücudun daha az kolajen ürettiğinin işaretleridir. Kolajen seviyeleri yüksek olduğunda cilt yumuşak, pürüzsüz ve sıkıdır.
Klinik çalışmalara göre kolajenin etkisini görebilmek için en az 3 ay hiç ara verilmeden kullanılması gereklidir. Kolajen takviyelerini genelde 30'lu yaşlardan sonra bireyin ihtiyacına göre öneriyoruz. 30-50 yaş arasında yılda 2 defa 3'er aylık kürleri, 60 yaş üzerinde yılda 3 defa 3 aylık kürleri tavsiye ediyoruz.
Paça ve kemik suyu çorbasının cildi sıkışlaştırmada etkili kolajen maddesi yönünden zengin olduğunu belirten Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, "Kadınlar ciltlerine pahalı kremler uygulamak yerine haftada 2-3 kere paça çorbası içsinler" dedi.
Soğan, sarımsak, pırasa ve kereviz gibi sülfür içeren besinler de kolajen için önemli besinler arasında. Lor peynir, beyaz peynir, inek sütü, yoğurt, kefir gibi süt ürünleri de kolajen üretimini uyaran bileşenler içeriyor.
Sadece hayvansal gıdalarda değil sebze ve meyvelerde de kolajen bulunmaktadır. Kırmızı kapya biber, pancar, domates, ahududu, böğürtlen, yaban mersini, kızılcık, çilek gibi kırmızı meyve ve sebzelerde de kolajen bulunur.
Kolajen üretimini desteklemek için amino asit içeren, A ve C vitamini açısından zengin gıdalar tüketmek gerekir. Bu bağlamda fasulye, barbunya, avokado, beyaz çay, ginseng, turunçgiller, tropikal meyveler, tatlı patates, brüksel lahanası, domates, dolmalık biber, yaban mersini ve kuruyemişler tüketilebilir.
Doktorun talimatlarına ve seçilen kolajen formuna göre kolajen tüketimi düzenli bir şekilde yapılmalıdır. En iyi kolajen markası sıralamalarında Assos, CH-Alpha, Collazen, Day2Day, Dynavit, Nutraxin, Solgar, Suda-collagen ve Voonka gibi markalar sık sık önerilmekte ve kullanılmaktadır.
Ayrıca araştırmalar, 40 yaşına kadar vücudun Kolajen üretme yeteneğinin %25; 60 yaşındayken ise %50'nin üzerinde azaldığını göstermektedir.
Vücudumuzdaki kolajen miktarını ölçmenin kan testi gibi spesifik bir yolu yoktur, ancak kolajen eksikliği belirtileri gözlem yoluyla kolaylıkla anlaşılabilir: Cilt elastikiyetini kaybeder.
Doğal kolajen içeren gıdalar arasında limon, kivi, greyfurt, maydanoz, kapya biber ve mandaline gibi besinler de yer alır. Bu ürünlerin yanı sıra, kolajen içeren bitki çayları da tüketmelisiniz.
Yaşlanma ile artan kolajen kaybı cilt kuruluğu, kırışıklık, selülit, eklem rahatsızlıkları gibi sorunlara sebep olur. Genç yaşlarda vücut tarafından sık üretilen kolajen, yalnızca yaşın ilerlemesi ile değil sağlıksız beslenme, stres, sigara, güneşe fazla maruz kalma ve C vitamini eksikliği gibi nedenlerle de azalır.
Doğal yollar ile kolajen eksikliğini tedavi etmek isteyen kişiler, kolajen içerikli gıdaları tüketebilirler. Bu kapsamda sakatat, kemik suyu, tavuk eti, balıklar, yumurta, domates, havuç,kivi, kaju ve badem gibi besinleri tüketebilirler. Bunun yanı sıra tıbbi yöntemlerle de kolajen takviyesi yapıldığı görülmektedir.
Kolajen ürünleri vücudunuzda oluşmaya başlayan kolajen eksikliğine karşı güçlü bir destek sağlıyor. Özellikle balıktan elde edilen tip 1 hidrolize kolajenler, takviye kullanmak isteyenler için hem sağlıklı hem etkili birer seçenek.
Özellikle de tip 1 kolajen içeren ürünleri yaşlanma karşıtı olarak kullanmaya başlayabilirsiniz. Aynı şekilde saç ve tırnak sağlığı için kolajen takviyesi almak için de yine 1 ya da 3 tip kolajen ürünleri kullanabilirsiniz.
Kolajen, bağ dokunun önemli bir parçası olması nedeniyle, kırışıklıkları azaltan ve cildin daha dolgun görünmesini sağlayan bir yapıdadır. Kolajenin içerdiği amino asit, yani protein yapıları cildi dolgunlaştırır ve daha sağlıklı bir görünüme sahip olmasını sağlar.
Günde bir shot sıvı kolajen günün herhangi bir saatinde aç veya tok karına tüketilebilir. Dilerseniz su, meyve suyu veya yemeklerinize de ekleyebilirsiniz tabi ama aromalı olduklarından bu opsiyonlar haliyle kısıtlı olacaktır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri