Kaplıca havuzundan sonra duş alınmaması herhangi bir sorun teşkil etmez aksine mineraller vücutta daha uzun süre kalacağı için termal sudan faydalanma oranı artmaktadır. Fakat umumi kaplıca havuzu kullanımından sonra duşlarda kaplıca suyu kullanımı mümkünse duş alınması herhangi bir sorun teşkil etmemektedir.
Kimyasallar ve Klor
Çoğu geleneksel yüzme havuzundaki artık kimyasallardan ve klordan kurtulmak için durulamak veya duş almak istemeniz mantıklıdır . Klor bakterileri öldürmek için kullanılır, bu nedenle uzun süre maruz kalanlarda ciltte tahrişe veya hassasiyete neden olabileceği makul görünmektedir.
Denizden ya da havuzdan çıktıktan sonra mutlaka duşta yıkanmalı ve sonrasında kuru elbiseler giyilmelidir. Ayrıca idrar yolu enfeksiyonlarından korunmak için genel önlem olarak, bol miktarda sıvı alınmalı ve özellikle de şeker içeriği düşük meyve suları bolca tüketilmelidir.
Havuzlara klor uygulaması manuel yapılacaksa, akşamları verilmeli ve kimyasal atıldıktan sonra havuz en az 4 saat çalıştırılmalıdır.
Klor, havuz suyuna klor atıldıktan sonra hemen havuza girilmez. Klor, havuz suyunda bulunan bakterileri ve mikroorganizmaları öldürmek için zamana ihtiyaç duyar. Klor aktif hale geldikten sonra, havuz suyunda yüzmek güvenlidir.
İlgili 34 soru bulundu
Kaplıca havuzundan sonra duş alınmaması herhangi bir sorun teşkil etmez aksine mineraller vücutta daha uzun süre kalacağı için termal sudan faydalanma oranı artmaktadır.
Klorlu suya maruz kalmak, bazı insanlarda ciltteki melanin pigmentinin daha belirgin hale gelmesine neden olabilir. Bu durum, güneşe maruz kalmak veya bronzlaşmak sonucunda oluşan lekelerin daha belirgin görünmesine yol açabilir.
İlk olarak havuz suyunun tamamen değiştirilme aralıklarında klor atılır. Havuz suyu değiştirilme aralıkları ise kirlilik durumuna ve havuzu kullanan kişi sayısına bağlıdır. Haftada üç kez klor atılması gerekir. Daha az sıklıkta ve daha fazla sıklıkta kullanılması soncunda farklı zararlar ortaya çıkar.
Duş Alarak Vücudunuzdan Mikroorganizmaları Uzaklaştırın
Ancak havuz suyuyla temas ettiklerinde suyu kirleteceklerdir. Su ile basit bir duş alarak, bu maddeleri vücudunuzdan atabilir, böylece yüzmeye başladığınız havuz suyunu kirletmemiş olursunuz.Bu, havuzun çok daha uzun süre temiz kalmasına yardımcı olur.
Tablet klor kullanımı diğer klor çeşitlerine göre çok daha kolaydır. Havuz dezenfeksiyonun ve temizliği için en önemli kimyasallar arasında yer alan toz klor, basit ve uzun süreli kullanımı sayesinde sık sık tercih edilir. Ortalama olarak 30 m³ havuz suyu için 1 tablet biçimde kullanılabilir.
D vitamini için en önemli kaynak olan güneşin altında uzun saatler kalmak hem cilt yaşlanmasını hem de cilt kanserini tetikleyebiliyor. D vitamini salınımı için dikkat edilmesi gereken konuların başında ise güneşlendikten sonra en az 1-2 saat duş almamak geliyor.
Havuza girerseniz enfeksiyonlu alanı su geçirmez bandajla örtün. - Mayonuzu sudan çıktıktan sonra yıkayın sabunlayın. Yeterince temiz olmayan havuz sularından; mide ve bağırsak enfeksiyonları gelişebilir. İshale neden olan mikroplar dakikalarca veya günlerce havuz suyunda yaşayabilir ve uzun süre ishale neden olabilir.
Yine gözleri korumak için havuz gözlüğü, kulakları korumak için kulak tıkacı, burundan çok fazla su kaçmasın diye burun tıkacı kullanılmalıdır. Havuzdan çıktıktan sonra da hemen duş alınmalı, vücutları güzelce sabunlanmalı, yüz ve gözler bol suyla yıkanmalıdır.
“Bu enfeksiyonların oluşmasında en önemli etken; ortaklaşa kullanılan havuzlarda temizlik ve dezenfeksiyonun yeterince yapılmamış olmasıdır. Havuzlardaki suyun dezenfeksiyonu için yoğun bir şekilde klor kullanılır ancak klor mikroorganizmaları çok hızlı öldüremez.
Cildinizi korumak içinse klorlu su bulunan havuzlardan çıktığınızda hemen temiz su ile duş almanız ve akabinde güneş koruma kreminizi kullanmanız gerekir. Klor, mikrop öldürücü bir kimyasaldır. Ve her kimyasal gibi cilde zarar verir.
Klorlu su, özellikle yüksek seviyelerde tüketildiğinde, mide rahatsızlığına neden olabilir. Ayrıca, klorlu suyun solunması, öksürük, nefes darlığı, göz ve cilt tahrişi gibi solunum yolları ve deri rahatsızlıklarına neden olabilir.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi vücudunuzun kan basıncı artar ve böbrekleriniz daha fazla sıvı filtreler. Diürez; daha çok vücut ısısından düşük bir suya girerseniz oluşur ancak havuzda uzun süre kalmak da normal bir idrara çıkma ihtiyacına neden olabilir. Bu duruma sinirlerin de etkisi olabileceği bildirilmekte.
Çünkü dolu bir mide ile yüzerken kalbinizi zorlayabilir, kalp sağlığınızı riske atabilirsiniz. Bu nedenle yüzmeden en az 45 dakika önce yemek yeme işine son vermeli; mideniz tam dolu değilken denize / havuza girmelisiniz. Tok karnına yüzmek tüm bunların yanı sıra daha çabuk yorulmanıza da neden olacaktır.
Havuza girmek için kullanılan mayonun içine iç çamaşırı giymeyiniz. Dışarıda kullanılan ayakkabılarla havuz çevresine girmeyiniz. Havuza bonesiz girmek kesinlikle yasaktır. Yüzme bilmeyenlerin havuza girmesi kesinlikle yasaktır.
Uzun süre maruz kalınan klor, kanserojen riski taşır. Klorlu su, göz ile karaciğerde tahrişe sebep olur. Boğazda daralmaya, akciğerde ödem oluşmasına neden olarak solunum güçlüğüne yol açar. Şiddetli baş ağrıları, bulantı ve kusmaya yol açar.
Not : Sizde kullandığınız klor ürününün havuzda ne kadar serbest klor verdiğini basit bir şekilde hesaplayabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken 100 tonluk bir havuza 1 kg ürün atıp en az 4 saat sonra ölçüm yapmak olacaktır. Eğer havuzunuz 50 ton ise bu havuza vereceğiniz klor ürünü 500 gr olmalı.
Klorlu su her şeyden önce asidik özelliğe sahip bir su olmaktadır. Vücuda gereğinden fazla alınacak klorlu su bakteri ve mikropların dışında asidik özelliklerinden dolayı da midenizde probleme yol açabilecek bir durum olmaktadır. Bu nedenle kesinlikle zorunda kalınmadığı sürece klorlu su içilmemesi gerekir.
Erken yaşlandırır
Suda bulunan kurşun, çinko, magnezyum, bakır, klor, kireç, tuz ve demir gibi ağır metaller birbirlerini tetikleyerek ciltte zincirleme reaksiyonlara sebep oluyor.
Yüzme Havuzları Saç için Zararlı Değildir.
Bu kimyasal maddeler bazı kişilerde; cilt kuruluğu, göz kızarıklığı, kaşıntı, cilt üzerinde aşırı sivilce yahut akne gibi oluşumlara yol açar. Bunun gibi cilt rahatsızlıklarının yanı sıra; astım krizi, hormon bozuklukları, bağırsak florasının değişmesi şeklinde ciddi sorunlara sebep olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri