Kıllet sözcüğü, zillet, izzet ve nefy anlamına gelir. Kesret kavramı ise çokluk, izzet anlamına gelip sayılar hakkında da kullanılır.
“Kıllet-i kelâm”; içinde gıybet, iftira, haset ve dedikodu gibi dil afetlerine yer olmayan ve doğruluktan asla şaşmayan, az, öz ve hikmetli söz demektir.
Türk Dil Kurumu üzerinden bakıldığı vakit kıllet kelimesi, 'Azlık, kıtlık veya yokluk' anlamı kapsamında değerlendirilir.
az yemektir. arapça bir ifadedir. midenin yemek yerken üç bölüme ayrılması gerektiği hadisinde en güzel şekilde özetlenir bu durum. koruyucu hekimlik çervesinden bakıldığında ise günümüzde doktorlar, tıka basa doyarak kalkılan bir sofranın kişiye zarardan başka bir şey getirmeyeceğini ifade ederler.
1. Uyku, hâb: Ölünce hiç göz açmaz menâm-ı râhattan (Abdülhak Hâmit).
İlgili 34 soru bulundu
(اِ.) خوراک ، خوردنی . ج . اطعمه .
Zillet kelimesi ise boyun eğmek, zayıf olmak, hor ve hakir olmak gibi manalara gelmektedir.
Kılıksız, züğürt, sünepe, âciz kimse: Yamaklarıyle berâber ki hepsi kılkuyruk / Utanmadan çıkıyor, içtihâda kalkışıyor (Mehmet Âkif). Kılkuyruk bir dâmat…
tdk diyor ki: kılgı isim, felsefe. bir sanat ve bilim dalının ilkelerini düşünce alanından uygulama alanına geçirip gerçekleştirme işi, uygulama, tatbik, ameliye, pratik. kılmak, hayata geçirmek, yaratmak.
Kelâmda mesâil bu ilmin maksatları (makāsıd / bilinmesi amaçlanan problemler) demektir. Mesâili temellendirmek için ihtiyaç duyulan bilgilere vesâil adı verilir ki bunlar daha çok delil olarak kullanılır. Bu bilgiler kelâm ilminin gelişme süreci boyunca kavramlaştırılmış ve birer önerme haline getirilmiştir.
Gelişim süreci içerisinde, Kelâm ilmi için, "Usulu'd-Din, Nazar ve İstidlal İlmi", "Tevhid ve Sıfatlar İlmi", "el-Fıkhu'l-Ekber" ve "Akaid"1 gibi isimler kullanılmıştır. Kelâm ilminin bir çok tanımı vardır.
6- Kelam: Kelam sıfatı, Allah'ın kullarıyla kelimelere ve seslere ihtiyaç duymadan konuşabilmesi anlamına gelir.
Kılkuyruk kelimesinin ilk anlamı, giyim zevki olmayan, kılıksız ve rüküştür. Ördeklerin iri gövdesi ile ince kuyruğu birbirleriyle tamamen orantısız olduğu için, giysileri uyumsuz olan kişiler kılkuyruk olarak nitelendirilir. Çok yavaş hareken eden, mıymıntı ve sünepe kişilere de kılkuyruk denir.
Nizamettin isminin anlamı ise şu şekilde; Dinin nizamı, düzeni.
sıf. Kılı çok olan, üstü kıllarla kaplı: Acemler'in çoğu kıllı oldukları halde Ali'nin aksine tüysüzce olması Araplığa benzerliğini arttırıyordu (Ahmed Midhat Efendi).
i. (Erm. poçik) halk ağzı. Kuyruk sokumu.
Kılkuyruk (Anas acuta), ördekgiller (Anatidae) familyasından bir yüzücü ördek türü. Daha önceleri Dafila acuta olarak isimlendirilmiştir. Asya ve Avrupa'nın kuzey bölgelerinden Kanada ve Alaska'nın ortalarına kadar ve Amerika'nın orta-batı bölgelerinde bulunur.
Melun kelimesinin sözlük anlamı lanetlidir. Bu kelime halk arasında, pis, alçak ve mundar manasında da kullanılır. Kime Melun Denir? Melun kelimesi İslam literatüründe genellikle şeytan için kullanılır.
Sözlükte “zayıf, âciz ve itibarsız olmak, aşağılanmak, yenik düşüp boyun eğmek” anlamındaki züll kökünden türeyen zillet bir kimsenin başkaları karşısında bedensel, psikolojik, ekonomik, sosyal statü vb. yönlerden zayıflığını ve etkisizliğini ifade eder.
Kendinden sıkça söz ettiren ve duyulan Zillet kelimesi vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Zillet; kişinin kendini küçük görmesi, başkalarının kendinden daha üstün olduğunu düşünmesi anlamına gelmektedir. Kelime anlamı açısından zayıf veya üstün her bireyi kendinden yukarıda görmesi ve elini öpmesi durumudur.
(ﺻﻤﺖ) i. (Ar. ṣamt) Sessizlik, sükût: Bütün eşyâ garîk-i samt u sükûn (Cenap Şahâbeddin).
bağışlama. geçimlik diləmək.) yarğa(izah: yağra. yağır.)
MÂMÂFİH – MAAMÂFİH
(ﻣﻊ ﻣﺎﻓﻴﻪ) zf. (Ar. ma'a “berâber”, mā “şey” ve fіhi > fіh “onda” ile ma'a-mā-fіh) Bununla berâber, durum böyle iken: Mâmâfih meselenin civârında dolaşmak şartıyle konuşabiliriz (Cenap Şahâbeddin).
Başlangıçta fıkıh içerisinde mütalaa edilen kelâm, daha sonra ilm-i tevhid olarak adlandırılmıştır. Fıkıh; âmelî (ibadetsel) meseleler üzerinde, kelâm ise itîkâdî meseleler üzerinde yoğunlaşmıştır. Muhammed peygamberin zamanında nispeten dar ve aksiyona dayalı islam toplumunda fazlaca dini-felsefi tartışma görülmez.
-“Kelâm-ı nefsî” ise, sesin ve harflerin yardımıyla söylenen söz cinsinden olmayan, fakat ses ve harflerle ifade edilen sözün asıl mânâsını ihtiva eden içten konuşma demektir; esas itibarıyla, irâde ve kudret sıfatları gibi ezelde Allah Teâlâ ile kâim hakîkî bir sıfattır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri