Klima Kullanımı ve Sağlığa Olumsuz Etkileri Cilt ve göz gibi hassas bölgelerin kurumasına neden olur. Gün boyu sürekli çalışan klimalar; gürültü kirliliğine, alerjik reaksiyonlara, kronik rinit, farenjit, boğaz ağrısı ve ses kısıklıklarının ortaya çıkmasına da sebep olmaktadır.
Klimanın üzerimizdeki olumsuz etkileri arasında göz ve cilt kuruluğu, dehidrasyon, solunum problemleri, bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskinde artış ve baş ağrıları sayılabilir. Bunlara ek olarak yaz nezlesi ve klima hastalığı olarak da bilinen lejyoner hastalığı da yaygın olarak görülen diğer sıkıntılardandır.
Klimaların üflediği soğuk hava ve ortama yaydığı tozlar, özellikle alerjik bünyeli kişilerin şikayetlerini ve krizlerini tetikleyerek, astım krizlerinin ortaya çıkmasına ve şiddetli kuru öksürüklerin oluşmasına yol açabilir. Bu nedenle alerjik bünyesi olan kişilerin, ani ısı değişikliklerinden kaçınmaları gerekir.
- Ortamın ısısını yazın da kışın da 20-24 derece arasında tutun. - Ortamın nemini yüzde 45-60 arasında tutun. - Klimaları ısıyı kademeli olarak artırarak ya da azaltarak kullanın. - Dışarıdan geldiğinizde ortamı aniden soğutmayın.
Çok sıcak günlerde terlememek adına açılan klima, ani bir ısı değişimi yaşadığınızda öksürük ve üşütme gibi durumları meydana getirebilir. Bu rahatsızlığın adı da klima çarpması olarak bilinir. Geçici bir nezle yaşatan klima çarpması, en çok da akciğerleri etkiler.
İlgili 32 soru bulundu
Eğer sürekli kuru bir havaya maruz kalırsanız, burun nemlendirme özelliğinin kaybedecektir. Nemlendirmek için burun içerindeki konka isimli etler şişecektir. Bu durum da burun tıkanıklığı şikayetini artırabilir.
Klimaların en sağlıklı kullanımının gündüz vakitleri olduğunu dile getiren Atamer, “Geceleri yatarken klima açık yatmak uygun değil. Sürekli olarak soğutma nedeni ile sabah uyandığımızda vücudumuzda kas ağrıları, kas krampları, boğazımızda kuruma, bazen öksürük, bulantı ve kusmaya neden olabilir.
Yazın uyurken klimanızın ayarını dışarıdaki hava koşullarına göre ayarlamanız önem arz eder. Yaz aylarında klima derecelerinin genellikle dışarıdaki sıcaklık değerinden 7-8 derece daha az olması tavsiye edilir. Örneğin 30 derecelik bir sıcaklıkta uyku halindeyken klimanın derecesinin 23 civarına sabitlenmesi önerilir.
Özellikle klimalı odada uyumak için dikkat etmeniz gereken pek çok husus var. Eğer yanlış klima koşulları altında uyunursa birçok rahatsızlık ve sağlık problemi ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle yazın ve kışın klimalı odada uyumak sağlık açısından risk teşkil edebilecek unsurlara karşı önlem almaktan geçiyor.
Klima soğuk ayarı konfor sıcaklığının 25 derece olması gerekiyor. O bile rahatsız ediyorsa 26-27 dereceye çıkartabiliriz. Doğru kullandığımız zaman klima mükemmel bir soğutma aracı oluyor. Klima sıcak ayarı ise yine aynı şekilde 23 – 24 derecelerde ideal olarak gösteriliyor.
Doğru klima kullanımı için klimanızı rahat hissettiğiniz en yüksek ısıya (24-26°) ayarlayın. Nem oranı yüksek olan günlerde, klimanızı nem alma modunda çalıştırın. Soğuk havayı doğrudan üstünüze gelmemesine dikkat edin. Klimanızı yazın yukarı, kışın aşağı üfleme yapacak şekilde ayarlayın.
Klimalar gündüz saatlerindeki sıcaklıkla daha iyi savaşırken vantilatörler gece saatlerinde kullanılabiliyor. Evlerinizde her iki cihazın da bulunması avantajlı bir iklimlendirme sağlayabilir. Gündüz klima kullanırken gece yatış tarafınızın tersinde olacak bir vantilatörle rahatça uyuyabilirsiniz.
Bir evde ortalama olarak 6 ila 8 saat çalışan klimanın günlük maliyeti 3 ila 8 lira arasında olacaktır. Yazın sıcak günlerinde kullanılan klima ortalama 110 ila 140 lira arasında elektrik yakmış olacaktır. Bu klima enerji tüketimi bakımından en uygun olan klimadır.
Klima zararlarından korunma yolları
Yaz aylarını kapalı ortamlarda çekilir hale getiren ve yaşam konforumuzu artıran klimalar bazen hastalıklara da neden olabiliyor. Bu rahatsızlıklar arasında ateşli boğaz enfeksiyonları, lejyoner hastalığı gibi hastalıklar bulunuyor.
Baş ağrısı genellikle klima çarpmasının bir sonucu olarak ortaya çıkar. Aşırı sıcaklık, nem ve hava dolaşımındaki değişikliklerden kaynaklanır. Vücut, ısısını düzenlemek için daha fazla çaba sarf eder. Aşırı sıcaklık nedeniyle kan damarları genişler ve bu da baş ağrısıyla sonuçlanabilir.
Klima kullanılan iç mekan ortamların havasında bulunan alerjenler, evcil hayvanların dökülen eski derileri, hamamböceği ve diğer böcek haşere partikülleri, polen, bakteri ve küf gibi biyolojik maddeler içermektedir.
Mümkün olduğunca yatak odası, çalışma odası ve çocuk odalarının uzağına, üfleme havasının yakındaki pencerelerden içeri girmeyecek ve oluşturacağı gürültü komşuları rahatsız etmeyecek bir yerde konumlanmasına dikkat edilmelidir. Aksi takdirde dış ünite çalışma sesi rahatsızlık verecektir.
Kullanım sıklığının ve oranlarının arttığı yaz günlerinde klima sıcaklık değerini 23–26°C derece aralığına ayarlayabilirsiniz. Kışın klima sıcaklık ayarı kaç olmalıdır sorusunun cevabı ise 20-24°C aralığıdır.
Bir kap içindeki suyu klimanın çalıştığı odada bulundurarak mekanın nemlenmesini sağlayabilirsiniz. Havanın kurumasının önüne geçmiş olursunuz. Biberiye, lavanta, fesleğen, nane, paşa kılıcı, barış çiçeği gibi bitkiler havanızı temizlediği gibi mekandaki nem oranını da dengeleyecektir.
Klima soğuk ayarı en makul olarak 25 derece olması gerekiyor. O bile rahatsız ediyorsa 26-27 dereceye çıkartmanız en iyisi olur.. Doğru kullanıldığında klima mükemmel bir soğutma aracı oluyor. Klimanızın kışın sıcaklık ayarı ise yine aynı şekilde 23 – 24 derecelerde ideal olarak gösteriliyor.
Ani ısı ve nem değişiklikleri solunum sistemini etkilemektedir. Cilt ve göz gibi hassas bölgelerin kurumasına neden olur. Gün boyu sürekli çalışan klimalar; gürültü kirliliğine, alerjik reaksiyonlara, kronik rinit, farenjit, boğaz ağrısı ve ses kısıklıklarının ortaya çıkmasına da sebep olmaktadır.
18000 BTU klima ne kadar elektrik harcar? Geniş mekânlarda (büyük evler ve işletmeler gibi) tercih edilen 18.000 BTU'luk A sınıfı klima modelleri en hızlı modda saatlik 1,78 kW elektrik harcar.
Vücut aşırı ısı değişimiyle mücadele etmek için fazladan enerji harcamak zorunda kalabilir, bunun neticesinde halsizlik ve yorgunluk ortaya çıkabilir. İlave olarak dehidrasyon sonucu sıvı ve elektrolit dengesinin bozulması da halsizliğe neden olabilir.
Bir süre kullanılmayan klimaların ilk çalıştığı günlerde de belirtiler daha fazladır. Hastalarda ateş, titreme, kas ve eklem ağrıları, yorgunluk, hâlsizlik, bitkinlik gibi daha çok gribi hatırlatan şikâyetler vardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri