Endokrin pankreas hastalıkları: İnsülin direnci, reaktif hipoglisemi, Tip 2 diyabet, de obeziteye neden olur. Genetik obezite sendromları: Prader Willi, Leprechanism, Rabson- Mendenhall sendromu, lipoatrofik diyabet, Down's sendromu, Laurence-Moon- Biedle sendromu, genellikle kromozom anomalileri ile birliktedir.
Kilo almanın sık görüldüğü hormon hastalıkları, sıklıkla tiroit bezi yetmezliği , insülin direnci, prolaktin yüksekliği, kortizol fazlalığı veya böbreküstü bezinin aşırı çalışmasıdır.
Beslenme: Düşük besin değeri olan, yüksek kalorili yiyecekler tüketmek, hızlı kilo alımına neden olabilir. Fast food, işlenmiş gıdalar, tatlılar, abur cuburlar gibi sağlıksız gıdalar genellikle daha yüksek kalori içerir. Ayrıca porsiyon kontrolü yapmamak, fazla miktarda yiyecek tüketmek de kilo artışına yol açabilir.
Hormonal düzensizlik
Tiroit bezinin az çalışması olarak bilinen hipotiroidi, metabolizmanın da yavaş çalışmasına sebep olarak kilo artışına neden olan başlıca sebeplerdendir. Hipotiroidi ile birlikte metabolizma yavaşladığı için karbonhidratların parçalanması ve kandaki şekerin hücrelere girmesi zorlaşır.
Unutulmaması gereken bir nokta;kadınların aylık periyotlarda yaşadığı adet dönemi öncesi vücudunun su tutmaya başlaması; bu da tartıda 0.5-2 kg gibi fark ettirebiliyor. Adet döneminin 4. gününden itibaren yavaş yavaş su tutumu çözülmeye başlar. Biz buna yalancı kilo diyoruz.
İlgili 36 soru bulundu
Çünkü vücutta biriken fazla ödem insanların yaşam kalitesini düşürdüğü gibi, onları daha kilolu gösteriyor.
Tartıya çıktığınızda bir anda 3-5 kilo birden almış gibi görünüyorsanız asıl sorun ödem olabilir. Uzmanlar, vücutta fazladan tutulan suyun ödem oluşturduğunu ve kişi olduğundan fazla kiloda gösterdiğini belirtiyor. Ödemi atmak için, vücutta su tutan besinlerin daha az tüketilmesi gerekiyor.
Kilo almanızın ya da istediğiniz ölçüde kilo verememenizin altında yatan hormonal, yani biyokimyasal bir neden olabilir. Leptin, ghrelin, tiroid, kortizol, insülin ve tiroid kişinin kilo alıp vermesini direk etkileyebilen hormonlardır.
Hormonlarımız kilo vermede anahtar role sahiptir. Özellikle ghrelin ve leptin iştah ve açlık üzerine etkilidir.
Dr. Peter Arner ve arkadaşlarının Nature Medicine'de yayımladıkları sonuçlara göre yağ hücrelerindeki lipit döngüsü (yağların yakılma ve depolanma hızı) yaşlandıkça yavaşlıyor ve böylece daha kolay kilo alınıyor.
Sağlıklı beslenme ve düzenli spora rağmen kilo verememenin başlıca nedeni insülin direncidir. İnsülin direnci; kilo vermemizi engellediği gibi, ilerde potansiyel diyabet hastası olma riski de taşımaktadır. Diyet ve spora rağmen kilo vermekte zorlanan bireylerin mutlaka insülin direncini kontrol ettirmesi gerekir.
Zayıf bir insan yetersiz ve sağlıksız beslenme sonucu göbek kısmında yağ birikmesine zemin hazırlar ve bunun sonucunda ortaya vücut yapısında orantısız görüntü meydana gelir.
Özelilkle B6, folik asit (B9) ve B12 vitamini eksiklikleri sadece kilo vermemizi zorlaştırarak kendini belli edebilirler. Bazı insanlarda genetik olarak bu vitaminlerin emilimi bozuktur. Bu vitaminlerdeki eksiklikler homosistein denilen bir aminoasidin vücudumuzda artmasına neden olur.
Anoreksiya Nevroza için öncelikle Gastroenteroloji ya da İç Hastalıkları (Dahiliye) bölümü uzmanlarına gidilir ve burada kişinin fiziksel şikayetleri ve rahatsızlıkları tedavi edilir.
Tiroid hormonlarının az salgılanmasında, yani hipotiroidi durumunda ise istirahat sırasındaki enerji tüketimi azalır. Hipotiroidide enerji tüketiminde oluşan yüzde 7-8'lik değişiklik, yağ depolarında da değişikliğe neden olur ve kilo alımı meydana gelir.
Nasıl Anlaşılır? Hormon bozukluğu belirtileri arasında ishal, kabızlık, kilo kaybı, kilo alma, soğuk ve sıcak hassasiyeti, depresyon ve kaslarda zayıflık şeklinde ortaya çıkabilir. Genel hormon bozukluğu belirtileri yanında vücutta 50'den fazla hormon oluştuğundan farklı semptomlar da görülebilir.
Yüksek östrojen nedir? Yüksek östrojen, östrojen seviyesinin progesteron seviyelerine kıyasla yüksek olduğu, kadınlarda regl düzenini bozması ve ağrılı adet süreci yaşanması, kilo alma, yorgunluk ve miyom, erkeklerde ise meme dokusunda büyüme ve kısırlığa neden olabilen bir hormon yükselmesidir.
Östrojen fazlalığı vücudun su ve tuz tutmasına neden olur. Yüz yuvarlaklaşır, el ve ayaklarda şişlik ve ödem gelişir. Östrojen fazlalığı bacak damarlarının tıkanmasına, akciğere pıhtı kaçmasına, safra kesesinde taş oluşmasına ve tansiyonda artışa sebep olabilir.
Bu nedenle tiroid hormonu eksikliğinde metabolizmanın ve enerji kullanımının yavaşlaması beklenir. Hashimoto hastalığı da hipotroidi yaptığından insan metabolizmasını yavaşlatır ve bu nedenle kişi kilo alabilir veya kilo vermekte zorlanabilir.”
Vücut belli bir kiloya indikten sonra kendini güvende hissettiği kiloda korumaya alabilir. Bu durum aslında bedenin yağ yakımı sonucu kilo verilmesine karşı verdiği bir tepkidir. Bu duraksama sonucu sabit kalınan kiloya direnç kilosu denir.
Anoreksiya nervoza hastaları kilo kaybetme amacıyla kendine özel yeme davranışları geliştirir. Hastalığın tespit edilmesi fiziksel belirtiler ortaya çıktığında anlaşılır. Kilo almaktan aşırı korkarlar ve zayıf olmalarına rağmen çok sınırlı bir diyet yapar. Özellikle karbonhidratlı besinleri tamamen diyetinden çıkarır.
Ödem belirtileri şunları içerir:
Dokularda, özellikle kol, bacak ve ayak şişmesi. Ciltte gerginlik ve parlama. Şişlik olan bölgelere birkaç saniye baskı yapılıp bırakıldıktan çukurluk oluşması Artmış karın büyüklüğü
Özellikle diüretik (idrar söktürücü) özelliği bulunan besinler ödem atımına yardımcı olur. Maydanozun ve mısır püskülünün diüretik (idrar söktürücü) etkileri, yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bu besinler dışında enginar, kuşkonmaz, pancar, lahana, kereviz, şeftali, havuç da diüretik besinler arasında yer alır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri