Farsça kaşki kelimesi Türkçeye keşke olarak alınmıştır. Keşke kelimesi dilek bildiren bir kelimedir. Keşke kelimesi genellikler ne olurdu anlamında kullanılan bir kelimedir. Keşke sözü bazı durumlarda temenni sözü olarak da kullanılmaktadır.
Keşke, bir temenni sözüdür.. . Hazreti Âdem (a.s.)'den bize kadar dilden dile, gönülden gönüle dolaşıp duran ve bizden sonra da kıyamete hattâ öteki âleme kadar intikal edecek olan, belki sadece cennetliklerin cennetin kapısında çıkarıp atacakları fıtratımıza yerleşmiş bir sözdür.
Keşke demekte mahzur var mıdır? Keşke demek haram ve küfür değildir. Keşke demenin mahzuru olmaz.
"Lev: Keşke/şayet " kelimesi iki şekilde kullanılır: Birincisi: Geçmişte olana üzülmek ve takdir olunan şeye sabretmemektir. Allah Teâlâ ve elçisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yasakladığı işte budur. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yasakladığı şey, işte budur.
Özetle, keşke hiç doğmasaydım sözünü, kadere ve ilahî yönetime fatura kesmek için söylemişse, derecesine göre küçük veya büyük bir günah sayılabilir. Ancak kişiyi dinden çıkarmaz, kâfir yapmaz.
İlgili 21 soru bulundu
oldukça çekinik, mütevazi ve tedbirli bir bedduadır. "senin için neyin kötü olacağını tespit etmekte zorlanıyorum, hatalı bir istekte bulunup uzun vadede çıkarına olacak bir durum yaratmak istemem, iyisi mi o hususu da allaha bırakayım ben" mealindedir.
Bu yüzden "keşke" yerine "bundan sonra" veya "vardır bir hikmeti" kelimelerini kullanmalıyız. Bu kelimelerle yanlışlıklarımızın olumsuz etkilerini azaltabiliriz.
Hem sosyal medyada hem de gündelik yaşantıda kullanılan keşke kelimesi, uzun yıllardan beri dilimizdedir. Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre farklı anlamları olan keşke kelimesi, Türkçe'de tek başına ya da çeşitli cümleler eşliğinde kullanılabilir.
Küfür değildir. İnsanın kaderi kötü olabilir. İnsan kötü kaderini beğenmeyebilir. (Kaderim kötüymüş) diyebilir, ama suçu kadere yüklemek caiz olmaz. Bu bakımdan, (Kaderime küstüm) gibi mânâsız bir şey söylenmemelidir.
Küfür; inkâr, reddetmek, yok saymak, görmezlikten gelmek, hakaret gibi anlamlara gelir. İstilahi anlamda dinden çıkaran söz, iş veya davranışları tanımlar. İslam'a göre inanç esaslarını reddeden kişiye kâfir, Müslüman iken bu davranışları gösteren kişiye ise mürted denir.
Sözlükte temel anlamı “örtmek, gizlemek; nankörlük etmek” olan küfür kelimesi, dinî bir terim olarak imanın karşıtı anlamında kullanılmakta olup “Hz. Peygamber'i Allah'tan getirdiği hususlarda yalanlayıp, onun getirdiği kesinlikle sabit dinî esaslardan bir veya birkaçını kabul etmemek” manasına gelir.
bir çeşit ah çekmedir.. sarfetmemek için daha ileri görüşlü hareket etmek gereken kelimedir.. bazıları bu kelimeyi hayatlarında hiç kullanmaya gerek duymadıklarını söylerler.. (bkz: keşkek).
Dolayısıyla kişinin, dinin zorunlu olarak bilinen esaslarından birisini veya birkaçını inkâr ettiğini kendi irade ve rızasıyla açıkça beyan etmedikçe kâfir olduğuna hükmedilemez. Zira küfre götüren söz ya da davranışların bir kimsede hata ve cehalet gibi sebeplerle görülmesi, söz konusu kişiyi dinden çıkarmaz.
- Bir de bir yerde kasten "Lâ havle ve Lâ kuvvet " demenin küfür alameti olduğu çünkü bunun Allah'ın kudretini inkar anlamına geldiği, doğrusunun Lâ havle ve Lâ kuvvete illâ billâh" demek olduğu yazıyordu bu doğru mu? Değerli kardeşimiz, “Allah'ın izniyle” demek küfür değil, imanın ve tevhidin ta kendisidir.
Mesela Allah'a, Peygambere ve dinen mukaddes olan değerlere küfreden, namazı ve orucu inkâr eden kişi İslâm dininden çıkmış olur. Hanefî mezhebine göre, eşlerden birinin dinden çıkmasıyla, evlilik kendiliğinden sona erer. Tövbe ederek İslâm'a dönse bile yeni bir nikâh akdi olmaksızın evlilik hayatını devam ettiremez.
Allah'a havale etmek beddua mıdır? İnsanları Allah'a havale etmek, mesuliyet gerektiren bir husus değildir. Ancak uygunsuz ifadelerle, Hakk'a havale edilen şahısların müstahak olmadıkları hususları ifadede mesuliyet olabileceğini söylemek mümkündür.
Aile & Toplum konusunda 350 cevap paylaştı. Gibi birşey , beddua değildir , yaptığın kötü hareket karşılığında seni Allah'a havale etmektir. En uygun cezayı Allah versin demektir.
Cevap: Zalimden başkasına beddua etmek haramdır. Zalime de, zulmü kadar beddua etmek caiz olur. Caiz olan bir şeyin miktarı da, özrün miktarı kadar olur. Zalime de beddua etmemek, sabretmek ve hatta, affetmek daha iyidir.
Cevap: Küfür 3 çeşittir: Cehli, cühudi [inadi] ve hükmi. 1-) Küfür olduğunu herkesin bildiği bir şeyi, işitmediği, düşünmediği için kâfir olanların küfrü küfr-i cehlidir.
Günah, Allahü teâlâya isyan demektir, onun yasak ettiği şeyi çiğnemek demektir. Bu yasakların en büyüğü elbette şirktir, küfürdür. Onun için şirk, küfür, bazen büyük günahlar arasında sayılır. İsyan etmenin en büyüğü demek oluyor.
Elfâz-ı küfür tamlaması, Hz. Peygamber'in Allah'tan getirdiği kesin olarak bilinen vahiyleri ve bunlardan zorunlu olarak çıkan dinî hükümleri (zarûrât-ı dîniyye) inkâr etme özelliği taşıyan bütün sözleri kapsamına alır.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun konuya ilişkin açıklaması şöyle; Küfretmek veya kötü söz söylemek İslam ahlakıyla bağdaşmayan çirkin bir davranıştır. İslam dini gıybeti, arkadan çekiştirmeyi, başkalarına sövmeyi ve çirkin söz söylemeyi, lakap takmayı yasaklamış günah saymıştır.
Eskiden küfür olarak sayılan kimi sözcükler bugün günlük yaşamdaki sıradan sözcükler olarak kullanılmaktadır. Örneğin: Salak sözcüğü 1980'li yıllara kadar en kötü ve büyük küfürlerden sayılırken günümüzde o denli etkili bir küfür değildir. Küfrün derecesi kişiden kişiye değişebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri