Sindirimi kolaylaştırır. Kalbi güçlendirir. Pankreas sağlığını korur. Bağışıklığı güçlendiren kefir, kolesterolü düşürür.
Yüksek kalsiyum oranı sayesinde kemik ve diş sağlığını korur. Kilo vermeye yardımcı olur. İyi bir biotin kaynağı olarak sağlıklı saçlar ve güzel bir cilde sahip olmayı sağlar. Vücutta fazla tuz tutumunu önleyerek böbrek hastalıkları, safra bozuklukları, sarılık, çeşitli enfeksiyonlar ve egzama tedavisinde de etkilidir.
Günlük olarak tüketildiğinde metabolizma üzerinde rahatlatıcı bir etkisi olduğu düşünülen kefirin aynı zamanda karaciğer ve böbrek fonksiyonları üzerinde olumlu etkisi olduğu görülmüştür. İçeriğindeki yoğun mikroorganizmalar ve probiyotik özelliğiyle bağırsak florasının düzenlenmesinde de önemli bir rol oynar.
Bu tip hastalıklar genelde zayıf bağışıklık sistemlerinde ortaya çıkabildiği üzere, kefir, aktif büyüyen bakteri ve maya içerir, bu yüzden de maya ve bakterilerin, bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde farklı enfeksiyonlara yol açabildiği bilinmektedir. Hamile veya emziren kadınların tüketmemesi tavsiye edilmektedir.
Kan şekeri ile ilgili olumlu etkileri vardır. Antioksidan içeriği yüksek olduğu için hücre yenilenmesine destek olur.Bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı bir besindir. Alerji ve astıma olumlu etkileri olduğu görülmüştür.Uyku bozukluğu, stres ve depresyon gibi rahatsızlıklara iyi geldiği bilinir.
İlgili 44 soru bulundu
Kefir bileşimindeki selenyum; E vitamini, katalaz ve süperoksitdismutaz enzimleri ile birlikte hücreler üzerine antioksidatif etki gösteriyor. Bu da kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatabiliyor. Günde 1 bardak kefir tüketmek, kansere karşı korunmada destek sağlıyor.
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Kefir, hastalıkları önlemeye yardımcı olur. Kefirdeki laktik fermentler doğal savunmayı güçlendirir ve bakterilerle savaşmak için vücuda daha fazla güç sağlar. Elbette kefir tüm hastalıklara karşı koruma sağlamaz. Ancak bağırsak enfeksiyonlarına karşı özellikle etkilidir.
Sağlıklı bir içecek olan kefiri emziren ve hamile kadınların tüketmeleri uzmanlar tarafından önerilmez. Bağışıklık sisteminden kaynaklı bir hastalığı olan, sindirim sorunu yaşayan kişilerin de kefir tüketmemeleri gerekir.
Doç. Dr. Oğuz Gürsoy veriyor: 'Uluslararası Sütçülük Federasyonu'nun çalışmalarına göre gramında en az bir milyon yararlı bakteri olan kefirden en az 100 mililitre tüketilmeli. Yani bir gün içerisinde 100 ml de 300 mililitre de kefir tüketilebilir.
Bunun yanı sıra kefir aktif bir şekilde büyüyen maya ve bakteri içermektedir. Bu nedenle kefir bağışıklık sisteminden kaynaklanan hastalıkların tedavi sürecinde enfeksiyonlara neden olabilir. Özellikle hamile ve emziren anneler için kefir tüketimi önerilmez.
Kefirin içilme zamanının yetişkin bir insan açısından önemi yoktur. Günün her saati bir bardak kefir içilebilir. Ancak her faydalı içecekte olduğu gibi kefirin tüketimi de abartılmamalıdır. Kefir günde maksimum 2 bardak içilmelidir.
Kefir; A, B2 ve B12 vitamini içerir.
A ve B2 vitaminlerini çok yüksek miktarda içermiyor olsa da, son derece önemli bir vitamin türü olan B12'yi yüklü miktarda içerir. Her gün bir buçuk bardak kefir, ihtiyacınız olan tüm B12'yi alabilmenizi sağlar.
B12 vitamini: Önerilen besin tüketiminin %14'ü. Riboflavin (B2): Önerilen besin tüketiminin %19'u. Magnezyum: Önerilen besin tüketiminin %5'i. Yeterli miktarda D vitamini.
Kefir ne zaman içilmelidir sorusunun cevabı kişiye özel diyet programı hazırlanırken belirlenir. Genel olarak ara öğünlerde yer verilir. Diyet sürecinde kalsiyum tüketimi yağ yakımını hızlandırıp kilo vermeyi kolaylaştırır. Kefir, kalsiyum minerali bakımından zengindir.
Günün her saati bir bardak kefir içilebilir. Ancak her faydalı içecekte olduğu gibi kefirin tüketimi de abartılmamalıdır. Kefir günde maksimum 2 bardak içilmelidir. Ancak yetişme çağındaki çocuklarda kefirin yatmadan önce tüketilmesi tavsiye edilir.
Sindirim faaliyetlerinin düzenli bir şekilde devam ettirilmesi için bağırsaktaki yararlı bakterilere ihtiyaç vardır. Önemli bir probiyotik olan kefir, bu bakteri florasını destekleyerek ishal, kabızlık, gaz ve şişkinlik, bağırsak krampları gibi sorunların önüne geçilmesine yardımcı olur.
Sütün fermente edilmesi ile oluşan kefir, ayrana yakın bir tada sahiptir. Altınkılıç kefir, doğal ve prebiyotik yapısıyla vücudunuz için yararlıdır.
Kefir içeriğindeki triptofan sayesinde sinir sisteminin iyi çalışmasına yardımcı olur. Rahatlatıcı ve sakinleştirici etki sağlamaktadır.
Ayran içmek istemediğ1inizde krema kıvamında, hafif ekşimsi tadı olan fermante bir süt içeceği olan kefiri denemelisiniz. Kefir ayrandan farklı olarak daha güçlü bağışıklık sistemine sahip olmanızı sağlar. Kefir diğer süt ürünlerine göre kanser oluşumunu engelleyecek etki yaratır.
Uzmanlar, kefir tüketiminin verdiği herhangi bir zarar olmadığını belirterek, ancak kefirin aşırı tüketiminin zararlı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor. Kefir, çok nadiren de olsa bağırsak, mide krampları ve kabızlığa yol açabilir. Bir de AIDS ve benzeri hastalıklara sahip kişiler için zararlı olabilir.
Şişelenmiş ve hazır olarak alınmış kefir, oda sıcaklığında 2 saat, buzdolabında 2-3 hafta, buzlukta ise yaklaşık 2-3 ay dayanır. Ayrıca şişenin üzerindeki tarihe bakarak tavsiye edilen tüketim tarihini görebilirsiniz. Ev yapımı kefir ise, oda sıcaklığında 2 saat, buzdolabında 2 hafta ve buzlukta 2 ay dayanabilir.
“KEFİR DOĞAL BİR ANTİBİYOTİKTİR”
Laktik asit bakterileri ve mayaların mikroflorada bulunmalarından dolayı, kefir dış kaynaklı bağırsak mikroorganizmalarına karşı yüksek derecede antibiyotik etki gösterir.
Rahatsız Bağırsak Sendromuna iyi gelir. 12. Gastrit tedavisinde etkilidir.
Kefir, sindirim sisteminin motor işlevi üzerine uyarıcı etkiye sahiptir ve bağırsakta patojen bakteri kolonizasyonunu engellemektedir. Kefir, Rusya'da araştırmacılar tarafından, insanlarda mide ve on iki parmak bağırsak ülserleri ve diyare tedavisinde kullanılmaktadır.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.Ahmet Aydın, karbonhidratlar bakımından zengin gıdaların, özellikle de şekerin kanseri beslediğine dikkat çekerek, un ve şekerden kaçınarak bol sebze ve meyve tüketilmesi uyarısında bulundu. Prof.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri