Kefir, kefir mayası adı verilen özel bir maya kullanılarak sütün fermente edilmesiyle ortaya çıkan, tadı ekşimsi, ayran benzeri bir içecektir.
Ayran içmek istemediğ1inizde krema kıvamında, hafif ekşimsi tadı olan fermante bir süt içeceği olan kefiri denemelisiniz. Kefir ayrandan farklı olarak daha güçlü bağışıklık sistemine sahip olmanızı sağlar. Kefir diğer süt ürünlerine göre kanser oluşumunu engelleyecek etki yaratır.
MEYVELERLE TATLANDIRABİLİRSİNİZ
Kefir, oluşan fermantasyon nedeni ile ekşi bir tada sahip. Kendine özgü bu ekşi tadı sevmeyen miniklere mevsim meyveleriyle blender yapılarak içirilebilir. Tadından rahatsız olan yetişkinler de elma, muz, kivi gibi meyvelerle aroma katarak tüketebilir.
Kefirinizin olduğunu karıştırırken artan kıvamından da anlayabilirsiniz. Çünkü kefir olduğunda, süt kıvamından çıkar. Bazen kefir daneleriniz mayalanma tamamlandığında yüzeyde görülebilir, görüntü pürüzlü ve değişik gelebilir size. Küçük yoğurt pıhtıları, çökeleğimsi yapı gözlemleyebilirsiniz.
Home Genel Kefir mi Yoğurt mu: Hangisi Daha İyi? Kefir ve yoğurt, içerdikleri faydalı bakteriler nedeniyle oldukça sağlıklıdırlar. Bununla birlikte kefir, daha çeşitli mikroorganizmalara sahip olduğu için daha iyi bir seçim olabilir.
İlgili 32 soru bulundu
Akşam saatlerinde bu şekilde tüketilen kefir de kabızlık problemine iyi gelecektir. Kefir ürününü her gün düzenli bir şekilde tükettiğinizde sindirim sisteminizin daha sağlıklı çalıştığını ve kabızlığınızın geçtiğini göreceksiniz. Kefir bağırsak dostu ve sindirim sistemi düzenleyicisi olarak bilinmektedir.
İngiltere Boston'daki Mass General Çocuk Hastanesi pediatri ve genel sağlık uzmanlarından Dr. Patricia Hibberd, bu yararlı bakterileri doğal olarak içermeyen besinlere probiyotikler eklemenin ürünleri daha sağlıklı, daha nitelikli kılmadığını ve beslenme düzenine herhangi bir katkıda bulunmadığını belirtiyor.
Sık sık tüketilmesi tavsiye edilen kefirin faydaları saymakla bitmiyor; Sindirim sistemini düzenler. Damar sertliğini ve kas kasılmalarını önler. Sinir sistemini güçlendirir.
Kefirin içinde aktif bir şekilde büyümeye devam eden bakteri ve mayalar bulunduğundan enfeksiyonlara da sebep olabilir. Emziren ya da hamile kadınların da kefir içmeleri önerilmez. Sindirim sistemi rahatsızlığı yaşayan ya da hastalığı olan kişilerin ise doktor kontrolünde kefir tüketmeleri gerekir.
Doç. Dr. Oğuz Gürsoy veriyor: 'Uluslararası Sütçülük Federasyonu'nun çalışmalarına göre gramında en az bir milyon yararlı bakteri olan kefirden en az 100 mililitre tüketilmeli. Yani bir gün içerisinde 100 ml de 300 mililitre de kefir tüketilebilir.
Kefir, bağırsakları rahatlatan metabolizmayı hızlandıran bir besindir. Kilo aldırır ifadesini net bir şekilde kullanamayız. Çünkü genellikle kefiri zayıflamak için tüketmek meşhurdur. Özellikle de diyet programlarında kahvaltı öncesinde ya da ara öğünlerde kefir önerilir.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş “Kefir triptofan aminoasidi ve B vitamini içeriğiyle sinirleri yatıştırıcı ve depresyonu azaltıcı etkisi olan mucizevi bir içecek. Gevşeme ve uyku verici özelliğiyle gece rahat uyumaya yardımcı oluyor” diyor.
Ülkemizde tatlı kefir adıyla satılan ve alkol oranı (%0,6) olan kefirler insanı sarhoş etmez.
Sayılı firma tarafından piyasaya sürülen veinek sütünün mayalanmasıyla elde edilen kefir için Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı'nın 18/07/2005 tarih ve B.02.1.DİB.0.10/214-987 sayılı yazısında "içilmesinde sakınca yoktur" fetvası verildi.
Kefir oda sıcaklığında fermente olurken, yoğurt ısıl işleme tabi tutularak yapılır. Kefir daha fazla sayıda farklı sağlıklı bakteri içerir ve bu nedenle gastrointestinal sistem için daha iyidir. Kefirin aktif mayası da yoğurttan daha fazla besin avantajına sahiptir.
Kefir, Kafkasya'da yaygın olarak tüketilir ve halk arasında 'gençlik iksiri' olarak bilinir. Süte doğrudan kefir mayasının eklenmesi sonucu bazı yararlı bakterilerin fermantasyon faaliyeti sayesinde oluşan kefir, fermente süt ürünleri içerisinde yoğurttan sonra en çok bilinen süt ürünlerinden birisi.
Sindirim faaliyetlerinin düzenli bir şekilde devam ettirilmesi için bağırsaktaki yararlı bakterilere ihtiyaç vardır. Önemli bir probiyotik olan kefir, bu bakteri florasını destekleyerek ishal, kabızlık, gaz ve şişkinlik, bağırsak krampları gibi sorunların önüne geçilmesine yardımcı olur.
Kefirin içilme zamanının yetişkin bir insan açısından önemi yoktur. Günün her saati bir bardak kefir içilebilir. Ancak her faydalı içecekte olduğu gibi kefirin tüketimi de abartılmamalıdır. Kefir günde maksimum 2 bardak içilmelidir.
Kefir; Balkanlar, Doğu Avrupa ve Kafkasya orijinli, özel bir mezofilik simbiyotik kültür türü olan kefir tanelerinden yapılan ince yoğurt veya ayran benzeri fermente bir süt içeceği. Kefir, Kuzey Kafkasya'dan dünyaya yayılmıştır.
Günün her saati bir bardak kefir içilebilir. Ancak her faydalı içecekte olduğu gibi kefirin tüketimi de abartılmamalıdır. Kefir günde maksimum 2 bardak içilmelidir. Ancak yetişme çağındaki çocuklarda kefirin yatmadan önce tüketilmesi tavsiye edilir.
Şişelenmiş ve hazır olarak alınmış kefir, oda sıcaklığında 2 saat, buzdolabında 2-3 hafta, buzlukta ise yaklaşık 2-3 ay dayanır. Ayrıca şişenin üzerindeki tarihe bakarak tavsiye edilen tüketim tarihini görebilirsiniz. Ev yapımı kefir ise, oda sıcaklığında 2 saat, buzdolabında 2 hafta ve buzlukta 2 ay dayanabilir.
Kefir ne zaman içilmelidir sorusunun cevabı kişiye özel diyet programı hazırlanırken belirlenir. Genel olarak ara öğünlerde yer verilir. Diyet sürecinde kalsiyum tüketimi yağ yakımını hızlandırıp kilo vermeyi kolaylaştırır. Kefir, kalsiyum minerali bakımından zengindir.
Kefir, su içeriği yüksek olan bir içecek olması nedeniyle kabızlık olarak bilinen konstipasyon şikayetine neden olmaz. Önerilen düzeylerden fazla kefir içmek ise konstipasyona sebep olabilir. Bu nedenle aşırı kefir tüketiminden kaçınılması gerekir.
Meyveli kefirde kalori oranı sade kefire göre yüksektir. Buda kilo vereyim derken almaya neden olabilir. Özellikle meyveli kefirin sahip olduğu tadı beğenen kişiler daha çok bu üründen tüketmektedirler. Bunun için meyveli kefir yerine sade kefiri tercih etmek daha mantıklıdır.
Kefir mayası bakımı iyi yapılmadığında kötü bir koku ve tat oluşur ve bu durumda muhtemelen mayanız bozulmuştur. Maya tanelerinde yüksek miktarda yapışkanlık, anormal görünüm, koyu sarı renk, rahatsızlık veren bir koku ve tanelerin yuvarlak görünümünün düzleşmesi mayanızın bozulduğuna dair bir işarettir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri