Sokakta ya da evde yaşasın hiç fark etmez; hepsinin tek bir amacı vardır: Sevilmek. Sevmek ve sevilmek, her canlının ihtiyacıdır. Kediler sezgileri çok güçlü hayvanlardır. Bir huzursuzluk olduğunda hemen sezerler ve bunu belli eder.
Kediniz evde sizinle karşılaştığında küçük bir temasla sizi selamlamış ve size ilgisini göstermiştir. Zira sürtünme konusunda ısrarlıysa ve uzun süre bu hareketi tekrarlıyorsa yoğun şekilde sevgisini gösteriyor ve sizden de sevgi bekliyordur.
Eğer size sürtünüyorlarsa, bu güven duyduğu anlamına gelir. Kedilerin koku duyuları oldukça yüksektir. İnsanların kokularını alır ve içgüdüleri ile yaklaşırlar. Kokuların onlara verdiği güven duygusu ile insanlara yaklaşırlar.
Kediler insanın ruh halini gerçek anlamda anlamasa da araştırmada insan mimiklerini çok iyi ayırt ettikleri, ayrıca insana ilgi gösterdikleri görüldü. Vonk, araştırmalarının, kedilerin sahiplerine karşı sanıldığı kadar kayıtsız olmadıklarını gösterdiğini söylüyor.
Kedilerin iyi bir şifacı ve gözlemci olduğunu biliyor muydunuz? Kedilerin sevimli dostluklarının dışında en önemli görevi, sizin gün boyunca üzerinizde biriktirdiğiniz negatif enerjiyi ortadan kaldırmaktır.
İlgili 34 soru bulundu
Kedi beslemek eve bereket getirir mi? Evde kedi beslemek sevaptır, çocuğun merhamet duygusunu geliştirdiği ve eve bereket getirdiği için Peygamber Efendimiz (S.A.V) özellikle tavsiye etmiştir.
Sizin onu öpmenizle, onun size göz kırpması aynı aşk. Siz onu öpücüklere boğarken, o size bakıp gözünü kırpabilir. Sakince kırptığı gözleri, size öpücük gönderdiğinin işaretidir. Kedileri dudaklarından öpmeyin!
Teknik olarak, kediler renkli görebilirler, ancak muhtemelen bizi - ve diğer her şeyi - bizden çok farklı bir ışıkta görürler. Kedilerin gözlerinde kırmızı ışığa tepki veren çok az sayıda koni vardır, bu nedenle dünyayı mavi, gri ve sarı görürler.
ABD'deki Oregon Eyalet Üniversitesi'nden araştırmacılar kedilerin gerçekten insanlarını sevdiği sonucuna vardı. En azından insanlarını ebeveyn ya da bakıcı olarak gördükleri kanıtlandı.
Evde yaşayan kişiler dışarıdan geldiğinde sokaktaki diğer hayvanların kokusu üzerlerinde olabilir. Kediler diğer hayvanların kokusunu bastırmak ve kişiyi sahiplenmek için ayaklarına sürtünerek kendi kokusunu bırakır. Kediler bu davranışı özellikle güçlü bir bağ duygusu hissettikleri kişilere daha çok yaparlar.
Kediler genellikle içgüdüsel olarak hareket eder. Kedilerin yaptığı en bariz hareket, bir yerlere sürtünmektir. Kimi kediler evdeki eşyalara sürtünürken kimileri de evdeki insanların bacaklarına sürtünür. Kediniz sürekli bacaklarınıza sürtünüyorsa kedinizin sizinle güçlü bir bağı olduğunu söyleyebiliriz.
Kedilerin istediği tek şey sevgi ve güvendir. Bulundukları ortamda güven ve rahatlık var ise mutlu olurlar. Siz ne kadar tersini düşünseniz de kediler sahiplerini bir arkadaş olarak görürler. Kendilerini yanında rahat ve güvende hissetmiyorsa, evden kaçmaya ve mutlu olabileceği bir yer aramaya başlarlar.
Kediler genel anlamda insanların enerjileri de hissederler. Tıpkı bebekler ve çocuklar gibi kimlerin kendilerini sevip sevmediklerini anlarlar. Kendilerini sevdiklerini hissettikleri insanlara karşı daha sıcak kanlı ve yakın olurlar. Özellikle de şefkatli bakışlar kedilerin son derecede hoşuna giderler.
Kediler İnsanlar İçin Doğal Terapidir
Aynı zamanda Oksitosin hormonu insana güvende hissetme ve sevgi farkındalığı duygularını salgılatır. Yani kedi insana sakinlik katar, sakinlik oksitosin hormonu ve bu hormonda insana sevgi dolu olma hissini verir.
Lincoln Üniversitesi'nde 2015'te yapılan araştırma, kedilerin sahiplerini köpekler gibi özlemediğini, çünkü sahiplerine köpekler gibi bağlanmadıklarını söylüyor. Başka bir araştırmaysa kedilerin onları yalnız bıraktığımızda sinirlendiklerini ve bunu pasif-agresif davranışlarla gösterdiklerini söylüyor.
Toplumumuzda kedi olan eve cin girmediğine dair genel bir görüş vardır. Bu görüşten dolayı pek çok kişi kedi sahiplenmeyi düşünüyor. Bu anlayışın oluşmasında kedilerin hislerinin insanlara göre kuvvetli olması etkilidir. Ancak kedi olan eve cin girmediğine dair herhangi bir ayet ya da hadis bulunmuyor.
Kediler insan dilini yorumlayabilecek bilişsel yetilere sahip değillerdir. Ne söylendiğini tam bir gerçeklikle anlayamazlar ancak kendileri ile konuşulduğunu ayırt edebilirler. Nitekim kedilerin kendi isimlerine reaksiyon gösterdikleri de yine farklı bir bilimsel çalışmada ortaya konmuştur.
Uzmanlar, aşırıya kaçıp kedilere sürekli göz teması kurmanın saldırganlık olarak algılanabileceği konusunda uyarıyorlar. Aynı zamanda, kedinizin size karşı bu davranışı sergilememesi onun sizi sevmediği anlamına gelmez; kediler sevgilerini farklı yollarla gösterebilirler.
Kedilerin konuşmalarını anlayıp taleplerini yerine getirdiğiniz zaman, sevildiklerini ve önemli olduklarını net bir şekilde anlarlar.
Kedinize onu sevdiğini söylemenin harika bir yolu. Mırlamak kedi dilinde birçok farklı anlama gelebilir, ancak çoğu durumda mırlamak, kedinizin size yakın olmaktan mutlu olduğu anlamına gelir. Kediniz üzerinize oturur veya uzanırsa, bu sizi sevdiğini gösteren bir işarettir.
Aişe (r.a.) tarafından yapılan rivayete göre Hz. Muhammed şöyle demiştir: Resûlüllah (a.s.) Efendimiz: "Şüphesiz ki kedi necis (pis) değildir, o da ev halkından bazısı gibidir" buyurdu. İmam Şafii'ye göre, kedi su içtikten sonra arta kalanı temizdir. İmam Mâlik'e göre, kedinin artığı temizdir.
Kediler üzerinde yapılan birçok araştırmada insan duygularına karşı duyarlı oldukları ortaya çıktı. Bu nedenle kediler üzüntüyü hissedebiliyor. Ancak bunu kendi algıları ile yaptıkları ve sahip oldukları karakter özellikleri nedeniyle insanlar tarafından anlaşılmayabiliyor ya da yanlış algılayabiliyorlar.
Müezza (Arapça: معزة), söylenene göre İslam peygamberi Muhammed'in kedisidir. Muhammed, Uhud seferinde önlerine yavrusunu emziren siyah-beyaz bir Habeş kedisi çıkınca askerin güzergâhını değiştirmiş; dönüşte de bu kediyi sahiplenerek Müezza adını vermişti.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri