Prof. Dr. Yaprak, karaciğere fayda sağlayan gıdaları ise şu şekilde sıraladı: "Omega-3, Selenyum, Glutatyon, C vitamini, E vitamini içeren antioksidan içerikli yiyecekler karaciğere faydalıdır. Glutatyon karaciğerde üretilen ve karaciğerin detoks kabiliyetini sağlayan esas antioksidandır.
Omega-3, Selenyum, Glutation, C vitamini, E vitamini içeren antioksidan içerikli yiyecekler karaciğere faydalıdır ve bunlardan tüketmeye özen gösterin.
- Bol Su Tüketmek: Karaciğerin temizlenmesinin ve yenilenmesinin en önemli yolu, gün içerisinde en az 6 ile 8 bardak su tüketmektir. Bunun dışında böbrek sağlığı açısından oldukça önemli olan su, vücudun her zaman nemli olmasına destek olur. Su içmek; karaciğerin temizlenmesinin en önemli yoludur.
Dr. Onur Yaprak, “Ancak çok fazla A vitamini alımı yorgunluk, kemik erimesi, kas ve eklem ağrıları ile karaciğer hasarına yol açabilir. A vitaminin karaciğerde fazlaca depolanması karaciğerde yağlanma ve sertleşme ile karakterize bir hasara yol açar.
Greyfurtun yanı sıra limon ve diğer turunçgiller de karaciğer enzimlerinizi harekete geçirdikleri ve yüksek C vitamini içerdikleri için bağışıklık sistemini güçlendirip karaciğer hasarlarının en aza indirilmesine yardımcı olur.
İlgili 18 soru bulundu
Yüksek seviyede karbonhidratlı besinler, paketli atıştırmalıklar, yağlı gıdalar karaciğere zarar verir. Hamburger ve patates kızartması gibi fast food yiyecekler de karaciğer için tehlike oluşturur. Doymuş yağ oranı yüksek olan yiyecekleri aşırı tüketmek, karaciğeri zorlayarak siroza neden olabilir.
Karaciğere iyi gelen besinlerin ortak özelliği antioksidan, E vitamini ve glutatyon depolarını artırıyor olmasıdır. Bu besinler kahve, turpgiller, yeşil yapraklılar, fındık ve çiğ badem, balık, zeytinyağı, sarımsak, zerdeçal, enginar, koyu renkli meyveler, yulaf ezmesidir” dedi.
Ancak D vitamininin antifibrotik etkisi, hem D vitamini reseptörünün genotipine hem de reseptör düzeylerine bağlıdır. D vitamini reseptörü eksik stellat hücrelerde vitamin TGF-β' nın neden olduğu fibrojenik süreci inhibe edemez (10). aktive ederek ciddi karaciğer inflamasyonuna ve oksidatif strese yol açar.
Karaciğer, vitamin D metabolizmasına katılan başlıca organlardan biridir. Son yıllarda yapılan çalışmalar kronik karaciğer hastalığına sahip hastalarda vitamin D eksikliğinin ve yetersizlik prevalansının yüksek olduğunu ortaya koymuştur.
Karaciğer sağlığının korunması için yaşam boyu dikkat edilmesi gereken bazı hususlar söz konusudur. Alkol ve sigara kullanımı ile gereksiz ilaç kullanımından kaçınmak, düzenli egzersiz yapmak, stresten uzak durmak, sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptırmak ve sağlıklı beslenmek bunların başında gelir.
Yanlış beslenme, alkol tüketimi ve benzeri zararlı alışkanlıklar karaciğerin yapısını bozmakta, işlevini olumsuz şekilde etkilemektedir. Karaciğer, yapısı gereği kendi kendini yenileyebilmektedir ve bu süreç yaklaşık 6 ay kadar sürmektedir.
Gün içerisinde aç karna bir bardak limonlu su tüketmek karaciğerde yer alan toksinlerin giderilmesine destek olmaktadır.
Portakal, mandalina, limon ve greyfurt başta olmak üzere pek sevdiğimiz lezzetlerden turunçgiller de yüksek miktarda C vitamini içeriyor bildiğiniz gibi. Bu antioksidan özellikleri vücuttaki serbest radikalleri temizleyerek karaciğer sağlığını korumaya yardımcı oluyor.
Emilim ile kan dolaşımına geçen B12 hücrelere geçerek bölünme işleminin normal fonksiyonlarına katkı sağlar. Normal insan vücudunda karaciğer yüksek miktarda B12 vitamini depolayarak eksiklik oluşumunu engellemeye çalışır.
Aşırı tüketilen bazı maddeler karaciğere ağır hasar verebilir. Bu nedenle alkol, katı (doymuş) yağlar, kızarmış yiyecekleri fazla tüketmemek, aşırı şeker ve tuzdan da kaçınmak gerekir. Karaciğerin işlevlerinden biri de şekeri yağa dönüştürmektir. Fazla şeker tüketimi karaciğer yağlanması riskini artırır.
Çinko, yüksek antioksidan içeriğiyle karaciğerdeki iltihabın temizlenmesi ve oksidatif stresin yarattığı hasarın engellenmesi için elinden geleni yapıyor. Kas büyümesi ve onarılmasına destek: Çinkonun hücre bölünmesi ve büyümesi konusunda hayati önem taşıdığını biliyoruz.
Özellikle silimarin, N-asetil l-sistein ve lipoik asit karaciğerinizde glütation adlı maddeyi uyarır. Glutation çok güçlü bir antioksidandır. Karaciğer hücrelerinizi onarır, tazeler ve yeniler. Ayrıca magnezyum, B vitaminleri ve kolin destekleri de karaciğerinize yararı yüksek olabilecek desteklerdir.
A vitamininin fazlası karaciğerde depolanır. A vitamini bağışıklık fonksiyonu, görme, üreme ve hücresel iletişimde rol oynar. Korneaları ve diğer epitel yüzeylerini korumak için vücudun A vitaminine ihtiyacı vardır.
A, D ve K vitaminleri karaciğerde depolanırlarken, E vitamini vücudun yağ dokularına dağıtılır. Bu vitaminler çeşitli oranlarda depo edilebildiklerinden dolayı, kısa dönemde eksikliklerinin ortaya çıkması, suda eriyenlere göre daha az muhtemeldir.
Gereksiz vitamin kullanımı vücuda zarar verir
Gereksiz yere alınan A vitaminin fazlası vücutta birikip karaciğer zehirlenmesine yol açabilmektedir.
Yapılan çalışmalar E vitamini, C vitamini ve kolesterol düşürücü ilaçların birlikte alındığında karaciğer yağlanması üzerinde iyileştirici etkiye sahip olduğunu göstermiştir.
B12 eksikliği kansızlığa neden olabilir. Pernisiyöz anemi olarak tanımlanan kansızlığa bağlı olarak çarpıntı, efor kapasitesinde azalma, çabuk yorulma ve halsizlik, konsantrasyon bozuklukları ve göz kararması gelişebilir.
Maden suyu içerdiği mineraller ile karaciğer ve safra kesesinin çalışmasına yardımcı olur. Ek olarak yeterli sıvı alımı, karaciğerin detoksifikasyon görevi için gereklidir. Yetersiz sıvı alımı, karaciğer üzerindeki yükü artıracağından dolayı maden suyu ile hidrasyonu sağlamak önemlidir.
Uygun ilaç tedavisiyle sirozun tedavisi mümkündür. Tedavi sürecinde alkolün de tamamen bırakılması gerekir. Ancak, sirozun ilerlediği ve ilaç tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda uygulanabilecek tek tedavi yöntemi, karaciğer naklidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri