Kısaca bulutlar içerisindeki suyun yağmura dönmeden kristal üzerinden bütün haline gelmesine kar denir. Diğer bir değişle aslında kar taneleri buz kristal kümeleridir. Havada meydana gelen sıcaklık donma noktasına ulaştığında, su buharı yoğunlaşmak suretiyle buzlaşır veya çok küçük kristal halini alır.
Maddenin sıvı halden katı hale geçmesine donma denir. Bir madde donarken çevresine ısı vermektedir. Kar yağışı olan günlerde havanın daha sıcak olması bununla açıklanabilir. Donma olayı gerçekleşirken mevcut olan sıcaklığa donma noktası ya da donma sıcaklığı denir.
Kar, yeryüzü ve yeraltı su rezervlerinin en önemli kaynağıdır. Kar sayesinde barajlar dolar ve enerji olarak bize döner. Karda bulunan amonyak, karın erimesiyle birlikte toprakta kalır. Bu amonyak, azot bakterileri tarafından kalsiyum nitrat gibi azot tuzlarına çevrilerek bitkilerin azot ihtiyacını karşılar.
Erime ve donma olayları birbirinin tersidir. Kar yağarken havanın ısınmasının nedeni maddeler donarken çevresine ısı vermesidir. Bunun tersi kışın buzlar erirken havanın soğuk olmasının nedeni de maddeler erirken çevresinden ısı almasıdır.
Kar yağışı genellikle hava sıcaklığı -4 °C ilâ -20 °C arasındayken olur. Bu yağış, sıcaklık sıfırın altında birkaç derece olduğunda ağır, nemli, ebatları bir santimetreye ulaşan parçalar halinde gerçekleşir.
İlgili 25 soru bulundu
Doğru; soğuk havada, sıcak havadaki kadar nem bulunmaz. Fakat hava ne kadar soğuk olursa olsun, daima kar oluşumuna yetecek kadar su buharı her zaman vardır.
Su kaynaklarının önemli bir kısmının tekrar dolması için kar yağışının yağmurdan daha etkili olacağının altını çizen, Doç. Dr. Canan Acar, “Esasen doğal olarak her iki yağış türü de olağan koşullarda çevremiz için faydalıyken su kaynaklarının dolmasında kar daha yavaş çözünerek toprağa karıştığı için daha etkili olur.
Kış hastalıklarına neden olan mikroorganizmalar soğuk havada yaşamlarını sürdüremezler. Diğer yandan kar yağdıkça havadaki kirliliği de beraberinde yeryüzüne indirerek daha temiz bir havanın oluşmasını sağlar.
Eğer kar yağmazsa bu mikroplar yok olmadıkça daha da çoğalacak ve yeryüzündeki canlı yaşamı için büyük tehdit oluşturacak canlılar için gerekli olan toprakta azot üretilmeyecek ve topraktaki azot seviyesi düşecektir. Bu da canlıların temel gereksinimi olan besin gereksinimini karşılamakta yetersiz kalacaktır.
Kar buz kristallerinin bir araya gelmesiyle oluşur ve yeni yağmış kar tanelerinin yüzeyinin gözenekli yapısı karın ses dalgalarını soğurmasına imkân verir.
Kar buz kristallerinin bir araya gelmesiyle oluşur ve yeni yağmış kar tanelerinin yüzeyinin gözenekli yapısı karın ses dalgalarını soğurmasına imkân verir.
KAR YAĞARKEN NEDEN SESSİZLİK OLUR
Ses, kara rastladığında ses dalgalarının büyük bir kısmı karın içine girer. Ve birçoğu geri çıkamaz. Yani kar tanecikleri ses dalgalarını soğutur. Bir başka deyişle kar, ses enerjisini yutar.
Çarpışabilir veya birleşebilir. Ancak bulutta oluşan kar veya yağmur taneleri, bulut içerisinde yükselme ve alçalma hareketleri yaparken genellikle elektriksel olarak yükelnirler ve aynı buluttan gelenler aynı yükle yüklenir. Bu yüzden havadayken birbirlerine elektrositatik kuvvet uygulayarak uzak kalabilirler.
Su buharı yeterince neme doyduğunda atmosferin ısısına göre hava olayları oluşur. Kar, havadaki su buharlarının suya dönüşmeden önce donmasıyla oluşur. Bulutlardaki sıcaklığın 2 °C'nin altına düşmesiyle gaz halindeki su buharı, havadaki toz parçacıkları üzerinde yoğunlaşarak donar. Böylece kar parçacıkları oluşur.
Kar ya da sulu kar yağması da tipik bir yoğuşma örneğidir.
Donma: Herhangi bir maddenin sıvı halden katı hale geçmesine donma denir. Sıvı halde olan suyun donarak buz haline gelmesi donmaya en güzel örneklerden biridir. Örneğin bir kap içerisine su koyduğumuz zaman ve bunu buzluğa yerleştirdiğimizde, belirli bir zaman sonra su, buz haline gelir. Yani donma yaşanır.
Mikroplar yaygın olarak bilinenin aksine aslında soğukta değil sıcakta daha çok ürüyorlar. Soğuk hava ve dolayısıyla kar yağışı ise mikropların ölmesine katkı sağlıyor.
Karın oluşması için hava sıcaklığının 0 derecedeki donma noktasına yakın olması gerekir. Ama uzun süre yağmur yağması halinde civardaki hava serinleyerek kar kristallerinin oluşmasını sağlayabilir. Yani hava sıcaklığının yerde 6 derece kadar yüksek olması durumunda bile kar yağabilir.
Aslında kar yağarken havanın ısınması kısmen doğru bilgidir. Kar başlamadan önce yeryüzünden bir miktar suyun buharlaşıp yağışa dönüşmesi gerekir. Bu buharlaşma havanın ısınması ile gerçekleşir.
Kar yağışlarının devamlı oluşu ise örtüye yenilerinin eklenmesine yol açar. Sert ve kuru kuzey sektörlü rüzgârlar, karın yerde kalma süresini ve kalınlığını etkiler. Karın kalınlığı fazla olduğunda erime güçleşir. Yağmur karı eritir.
Buzlu yollara atılan tuz, buzun erime noktasını düşürür. Böylece buz, normalde katı olacağı sıcaklıkta erimeye başlar. Tuz aslında buzu eritmez, ancak buzun erime sıcaklığının düşmesine neden olur.
Kar bekleyip eridikçe ve kirlendikçe albedo değeri 0,2'ye ka- dar düşer. Bol aydınlatmalı şehir ortamında taze karın yüksek albedosunun da etkisiyle kırmızı gökyüzü parla- maları daha belirgin hâle gelir.
Kuzey Yarım Kürede kış mevsiminin başlangıcı 21 Aralık olarak kabul edilmektedir. Kış mevsiminin bitişi ise 20 Mart olarak kabul edilmektedir.
Honşu Adasının en kuzey ucundaki 300 bin nüfuslu Aomori, dünyada en fazla kar yağışı alan büyük şehir. Şehre her yıl ortalama 7.9 metre kar yağıyor.
Karasal İklimin Hakim Olduğu, Karın Yoğun Şekilde Yağdığı Şehirler Hangileri? Erzurum Portalı olarak yaptığımız araştırmalarda Türkiye'nin en çok kar yağışı alan ilinin Bitlis olduğunu görüyoruz. Bitlis ayrıca Türkiye'nin en çok yağan kar rekoruna da sahip.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri