Kanunun aslen bir Türk olan, zamanın büyük filozofu ve müzik bilgini olarak tanınan Farâbî (870-950) tarafından icâd edildiği rivayet edilmektedir.
Kanunun icadı çoğu kaynakta Fârâbî (870-950)'ye dayandırıldığı gibi kimi kaynaklara göre ise Fârâbî'nin kanun üzerinde çeşitli değişiklikler yaptığı rivayet edilmektedir (Aydoğdu, 2004: 24). Eski bir Arap rivayetine göre ise kanunu Horasanlı Bermek ailesinden olan İbn-i Hallegan'ın icad ettiği söylenmektedir.
Kanun, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yaygın olarak kullanılan bir telli çalgıdır. İsmi Arapça 'yasa ve yönetmek' manasındaki 'kanun' kelimesinden gelmektedir. Araplar ise kelimeyi Grekler'in 'κανών' (kanṓn) kelimesinden ödünç almışlardır. Kanun çalgısının bilinen tarihi MÖ. 19.yy'a dayanmaktadır.
Tarihte bilinen ilk Kanun metni ise Milattan Önce 2375 yılında Sümerler zamanında ortaya konulmuştur. Sümer Kralı Lagos Urukagina tarafından ilan edilmiştir. Yani ilk Kanun Sümer uygarlığına aittir.
Kanun müzik aleti, üzerine tellerin geçirildiği dik yamuk bir şekle ve ahşap bir kasaya sahip. Kanun, yamuğun dik kenarına komşu deriyle gerilmiş bir bölümden oluşuyor. Kanun müzik aletinde 25 veya 26 tel takımı bulunuyor.
İlgili 26 soru bulundu
“Kanun” isminin yunanca kökenli, “kanun, kaide, kural” anlamına gelen “kanon” kelimesinden geldiği ileri sürülmektedir. Kurt&Ursula Reinhard 'a (1968) göre İslâmın ilk devirlerinde Kanun, sesler sistemini göstermek için pedagojik bir amaçla kullanılmıştır.
Adını Arapça yasa ve yönetmek manasındaki kanundan almaktadır. Tarihinin milattan önce 19.yülyıllara kadar dayandığı bilinmektedir. Kanun üzerinde mandal adı verilen metal parçalar bulunur ve tellere temas edecek şekilde tellerin altında yer almaktadır.
Ur-Nammu kanunları; Sümerlere ait ve günümüze ulaşmış, kanun maddeleri içeren, bilinen en eski yazılı tablettir. Milattan önce 2100-2050 yıllarına ait olup Sümerce yazılmıştır.
Rivayet'e göre; Ünlü bilgin Farabi'nin telli çalgılardan yola çıkarak Kanun'u ortaya çıkardığı söylenmektedir. Farabi'den sonra yaygın olarak Araplar tarafından kullanılan Kanun, Santur ve Klavsen ile aynı grup içerisinde yer alır diğer bir tabirle akraba olarak bilinir.
"Aralık" ayına 15 Ocak 1945 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan, 4696 sayılı Bazı Ay Adlarının Değiştirilmesi Hakkında Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce; "Kânunievvel", "İlkkânun" ya da "Birincikânun"; "Ocak" ayına ise "Kânunisani" ya da "İkincikânun" denirdi. Zaman ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir.
Buna göre, 23 Nisan 1920'den bugüne kadar kabul edilen kanun sayısı toplam (7481+375+6364=) 14.220'dir.
4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu maddeleri şu şekilde sıralanabilir: Aile kurumu içinde bir kadın-erkek eşitliği getirilmiştir. Evlilikte resmi nikâh zorunluluğu getirilmiştir.
1876 yılında yürürlüğe giren Mecelle, Türk tarihinin ilk medeni kanunu olarak kabul edilmektedir. Bu yüzden Mecelle'nin Türk tarihi için önemi oldukça fazladır. İslami esaslara göre düzenlenen Mecelle, 1926 yılında yürürlükten kaldırılmıştır.
Hammurabi Kanunları, MÖ 1760 yılı civarında Mezopotamya'nın Babil ülkesinde ortaya çıkan, tarihin en eski ve en iyi korunmuş yazılı yasalarından biridir.
En İyi Cevaplar. Kanuni, Kanuncu, Kanun virtüözü de denilir.
Kanunlar kural olarak Resmi Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ama yürürlük maddesinde daha ileri bir tarih gösterilmişse o tarihte yürürlüğe girerler. Kanunun hangi tarihte yürürlüğe gireceği belirtilmemiş ise, Resmi Gazetede yayınlandığı günü takip eden günden itibaren 45 gün sonra yürürlüğe girer.
yasa/kanun: yasa/kanun aynı şeydir . kısa cevap aslında kuraldır . herkes tarafından kabul edilmiş olan bir hipotez vs. kanundur. kanun teori ile karıştırılmamalıdır( bilim kanunu) .
Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini düzenleyen yasa metnidir. Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirtir.
Madde 7 – Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.
Peki kanuni esasi hangi padişah döneminde ilan edildi? Kanun-i Esasi, 2. Abdülhamit döneminde hazırlanıp, ilan edilmiştir. Kanun-i Esasi, 20 Nisan 1924 yılına kadar yürürlükte kalmıştır.
Kânûn-ı Esâsî (Osmanlı Türkçesi: قانون اساسى) veya 1876 Anayasası, Kânûn-ı Esâsî çeviri olarak "temel kanun" ya da "anayasa" anlamına gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk ve son anayasasıdır.
Kanun. Kanun-ı Esasi Osmanlı'nın ilk anayasasıdır. Osmanlı İmparatorluğu varlığı süresince birçok hukuk düzenini sentezlemiş ve Osmanlı hukukunu oluşturmuştur. Hükumdarın koyduğu kurallara kanun denirdi.
Kanunlar TBMM'de yapılır. Hukuk, kanunlar üzerine inşa edilse de, toplumun tüm katmanlarının paylaştığı vicdanlarda oluşur. Kanun normları, TBMM'de çoğunluk eliyle istendiği gibi değişir. Hukuk normları kolay değişmez, değişmesine sadece zamanla değişen şartlar önayak olur.
Kanun kelimesi, kazandığı “dünya ve âhiret işlerinde ölçüt alınması gereken dosdoğru kurallar” (hayat düsturu) anlamına uygun bir hukuk terimi olarak Hıristiyanlık'ta kilise hukukunu ve kilise konsillerinin kararlarını (Canon law), İslâm'da ise şer'î hukuku (el-kānûnü'ş-şer'î) ifade etmekte de kullanılmıştır.
Kanun diğer telli çalgılara göre çalması daha zor olan ve emek isteyen bir müzik aletidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri