Normal vaziyet ise ellerin yanlara salıverilmesidir. Çünkü eğer ellerin bağlanması adeti olsaydı, kaynaklarda buna işaret edilirdi. Özetle, kamet esnasında ellerin normal şekli olan yanlarda kalması esastır. Elleri bağlamak mekruh olmasa da kametteki ibadetin bir adabı değildir, öyle yapmaya gerek yoktur.
Kâmet, farz namazlara başlarken söylenen ve Hz. Peygamber'in (s.a.s.) uygulamasına dayanan bir sünnettir. Onun için gereken saygı ve ağırbaşlılık ihmal edilmemelidir. Bu nedenle kâmet yapan kimsenin bu esnada yürümesi, mekrûh kabul edilmiştir (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, 1/396).
"Hayye ale'l-felâh" (Haydi kurtuluşa) (2 kere), "Kad Kâmeti's Salâh" (Namaz başladı) (2 kere), "Allâh-ü Ekber" (Allah en büyüktür) (2 kere), "Lâ ilâhe İllallah" (Allah'tan başka ilâh yoktur) (1 kere).
Cemaate yetişemeyen kimse camide tek başına namaz kılarken kâmet getirmeli midir? Düzenli olarak cemaatle beş vakit namaz kılınan camilere o vaktin farz namazını kılmak üzere giren kimselerin, cemaatle veya yalnız başına namaz kılacak olmaları hâlinde tekrar ezân okuyup kâmet getirmelerine gerek yoktur.
Hiç okunmasa da namaz geçerlidir. Evde veya kırda tek başına kılınacak farz namazlar için, hem ezan, hem de kâmet getirilmesi daha faziletlidir. Fakat ezan terk edilebilir, sadece kamet getirme de yeterlidir. Kâmetin terkiyle sadece ezan okunması ise mekruhtur.
İlgili 33 soru bulundu
Değerli kardeşimiz, Kamet getirmek sünnettir. Bu bakımdan kameti terk etmek namaza mâni değildir.
"Hayye ale'l-felâh" (Haydi kurtuluşa) (2 kere), "Kad Kâmeti's Salâh" (Namaz başladı) (2 kere), "Allâh-ü Ekber" (Allah en büyüktür) (2 kere), "Lâ ilâhe İllallah" (Allah'tan başka ilâh yoktur) (1 kere).
Normal vaziyet ise ellerin yanlara salıverilmesidir. Çünkü eğer ellerin bağlanması adeti olsaydı, kaynaklarda buna işaret edilirdi. Özetle, kamet esnasında ellerin normal şekli olan yanlarda kalması esastır. Elleri bağlamak mekruh olmasa da kametteki ibadetin bir adabı değildir, öyle yapmaya gerek yoktur.
Kâmet ise farz namazlardan önce, namazın başladığını bildiren ve ezân lafızlarına benzeyen sözlerdir. Ezândan farklı olarak, “hayye ale'l-felâh” cümlesinden sonra, “kad kâmeti's-salât” cümlesi eklenir. Rivâyetlere göre kâmet de yukarıda ismi geçen sahabîlere aynı rüyada öğretilmiştir (Ebû Dâvûd, Salât, 28 [499, 507]).
Kâmet, farz namazların sünnetlerindendir (Buhârî, Ezân, 2 [605]; Müslim, Salât, 5 [378]). Dolayısıyla terk edilmesi mekruhtur. Zira kâmet, namaza başlamak için bir hazırlık mesabesindedir. Namaza başlanacağını bildiren bir uygulamadır.
İkāmet hem edâ hem kazâ namazları için uygulanır. Yolculuk durumunda, tek başına veya cemaatle kılınan namazlarda da aynı hüküm söz konusudur. Cemedilen namazlar için ayrı ayrı kāmet getirilir. Bayram, cenaze, vitir, teravih, husûf ve küsûf, istiskā namazlarıyla nâfile namazlarda ezan gibi ikāmet de okunmaz.
Kökeni: "Kamet" kelimesi Arapçadan Türkçeye geçmiş bir kelimedir. Arapça kökenli olan "قامة" (qāmah) kelimesinden türetilmiştir. Anlamı: "Kamet" kelimesi, bir şeyin boyutunu, yüksekliğini veya uzunluğunu ifade eder.
Kâmet getirecek kişinin hadesten temizlenmiş, âkil ve erkek olması gerekir. Buna göre abdestli olmayan veya cünüp olanın, delinin yahut sarhoşun ve kadının kâmeti mekruh görülmüştür.
Kâmet yapılırken ne zaman kalkılacağı konusu, ibadetin özüyle değil âdâbıyla ilgili olduğundan, caminin büyüklüğüne, saf düzenini almaya ve namaza imamla birlikte başlamaya göre düşünülmelidir. Normal büyüklükteki cami veya mescidlerde imamın mihraba doğru yürüdüğü görülünce kalkılması daha uygundur.
İster cemaat ile olsun ister ise tek başına kılınması fark etmeksizin erkeklerin farz olan her namazdan önce kamet getirmeleri sünnet olarak kabul edilir. Kamet Farz Mıdır? Kamet, farz olan namazların sünnetlerini içerir. Yani kamet getirmek sünnettir.
Müezzin; sözlük olarak çağrıda bulunan, ezan okuyan, kâmet getiren kimsedir. Kur'an-ı Kerîm'de iki ayette geçmektedir; araf 7/44, Yusuf 12/70.
Müezzin, camilerde ezan okuyan, sala getiren, namazlarda selam ve tesbih dualarını okuyan kişidir.
Delil olarak sahâbîlerden Abdullah b. Zeyd'in ezân ve kâmete dair gördüğü ve Hz. Peygamber'in (s.a.s.) de tasdik ettiği rüya rivâyetini gösterirler. Bu rüya ile ilgili rivâyetlerde kâmet ve ezânın başındaki tekbir dört defa, diğer cümleler ise çift olarak zikredilmiştir.
Ancak ilk teşehhütte Ettehıyyatü'den sonra salli barikler, üçüncü rekâta kalkıldığında ise önce Sübhaneke okunur. Kadın ise namaz kılarken, elleri erkekler gibi kulaklara getirmez, elleri omuz hizasına kaldırıp, niyet eder, elleri göğsü üzerine bağlar.
İmam-ı A'zam'a göre cemaatle namaz kılmak üzere “Kad kâmeti's-salât” yani “namaz başladı” denildiği anda imamın namaza başlaması, namazın âdâbındandır. İmam, bu hareketi ile müezzinin sözünü doğrulamış olur. Fakat namaza kâmet bittikten sonra başlanılmasında da bir sakınca yoktur.
Kametin getirilme zamanı Diyanet kurulunda sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarının farzlarından önce olarak dile getirilmektedir. Namazların farzları kılınmadan önce erkekler kamet getirmelidir. Sünnet olan ibadetler arasında namazların farzlarını kılmadan önce kamet getirmek yer almaktadır.
Değerli kardeşimiz, Kamet getirmek sünnettir. Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Ezân ve kâmet vaktin değil, namazın sünneti olduğu için kaza namazı kılarken de ezân ve kâmet sünnettir. Ezân ve kâmet terk edilerek kılınan namaz geçerli olmakla birlikte, uygun değildir.
Namaz başladı, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür Allah`tan başka ilah yoktur". Beş vaktin farz namazlarında ve Cuma namazının farzında kamet getirilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri