Kahve, antioksidan içeriği oldukça yüksek olan bir besindir. Yüksek antioksidan içeriği sayesinde düzenli olarak kahve tüketen bireylerde karaciğer kanseri ve kolorektal kanser türleri başta olmak üzere birçok kanser türüne yakalanma riskinin önemli ölçüde azaldığını gösteren bilimsel araştırmalar söz konusudur.
"Filtrelenmemiş (Türk kahvesi, Espresso, French press vb.) kahveler kolesterolü artıracak kimyasallar içermekte. Kullanacağımız filtre ise erken ölüm ve kalp krizi riskini azaltıyor" şklinde ekleme yapan profesör, filtre kahvenin sağlık için daha faydalı olacağını belirtti.
Sağlığa pek çok faydası olan Türk kahvesi; vücuda enerji sağlar, zihinsel aktiviteleri güçlendirir ve günde 2 fincan tüketildiğinde gün boyu zinde kalmaya yardımcı olur. Türk kahvesi yüksek kafein içermektedir. Bu nedenle günlük aşırı tüketilmesi durumunda sağlık sorunlarına yol açabilir.
İlgili 30 soru bulundu
Araştırmalara göre çay da kahvede zarardan çok yararlı içecekler. Ancak bu iki sihirli içeceğin aşırı tüketimi riskleri de beraberinde getiriyor. Çay ve kahveyi aşırı tüketmek başta damar sertliği, mide problemleri, dolaşım ve sindirim bozukluklarına yol açabilir.
Kahvenin içinde bulunan kafein, uyarıcı bir maddedir ve beyin ve sinir sistemini hızlandırıcı bir etkiye sahiptir. Bu sebeple sabahları içilen kahve, uykuyu açar ve dikkati toplar. Sabahları işe gitmeden içeceğiniz bir bardak kahve daha verimli ve etkili bir şekilde çalışmanızı sağlayacaktır.
Kafein, sinir sistemini harekete geçiren bilinen bir ilaçtır. Vücuda girdiğinde kafein, kalp atım hızını ve kan basıncını yükseltir, enerji seviyelerini yükseltir ve ruh halini iyileştirir. İtalyan araştırmacılar, kahve tüketiminin karaciğer kanseri riskini yaklaşık %40 oranında azalttığını buldu.
Yorgun ve stresli günlerde içeceğiniz dibek kahvesi, stresi yok edip sizi rahatlatacaktır. Çünkü dibek kahvesinde sinirleri yatıştırma etkisi vardır.
Vücudumuzun bizi uyandırması için geliştirdiği mekanizmada günün belli saatlerinde kortizol hormunun seviyesi artar. Kortizol ( stres hormunu ) üretiminin en üst seviyeye çıktığı zamanlarda, kahvaltıdan sonra ve ( 08.00-09.00, (12.00-13.00) ve (17.30-18.30) dışındaki saatlerde kahve tüketilmelidir.
En iyi çekirdek kahve olarak bilinen arabica, %1-2 oranında kafein içerir. Arabica, kahve içmeyi seven ama vücuduna fazla kafein yüklemek istemeyenlerin tercihidir. Farklı tatlardan hoşlananlar ise aromalandırılmış veya kavrulmuş filtre çekirdek kahveleri deneyebilirler.
Kahvenin, cilde fayda sağlayan antioksidan ve güçlü antienflamatuvar özellikleri vardır. Bir araştırmaya göre düzenli olarak kahve içmek yüz sivilcelerine neden olabilecek iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca iltihaplanma ile bağlantılı cilt hiperpigmentasyonunu da azaltabilir.
Şöyle ki; kahvenin tadını, aromasını doğru tadabilmek için kahvenin yanında ikram edilen su, önden içilmelidir. Eğer su sonradan içilirse, kahvenin tadı ağızda bir tat bırakamaz. Üstelik yapan kişinin kahvesinin iyi olmadığı, bu nedenle sonra ağzından temizlemek için su içildiği düşünülür.
Her 4 saatte bir fincan kahve içenlerin, mevsimsel olarak yaşanan keyifsizlik, depresyon, motivasyon kaybı ve sinirlilik gibi ruh hali sorunlarından daha az etkilendiği görüldü. Araştırma, kahvenin beyinde uyarıcı işlevi bulunduğunu, dikkati artırdığını ve hafızayı desteklediğini ortaya koydu.
Günün ilk zamanlarında içilen sabah kahvesi, uykunun etkilerini yok etmek ve daha dinç olmak için tercih edilir. Bu yüzden sabah saatlerinde daha sert kahvelerin seçilmesi, uyanabilmeniz açısından daha etkili olacaktır. Bu yüzden sabahları americano, filtre kahve, espresso veya Türk kahvesi tercih edebilirsiniz.
Kahve tüketmeyi bırakanlar depresyon, anksiyete, baş dönmesi, grip benzeri semptomlar, uykusuzluk, sinirlilik, ruh hali değişimleri ve halsizlik gibi yan etkiler bildirdiler.
Her ne kadar çalışmaya katılanlar sorunsuz şekilde uykuya dalmış olsalar da, araştırmacılar, yatmadan hemen önce, yatmadan üç saat önce ve yatmadan altı saat öncesine kadar tüketilen kafeinin uykuyu bölücü etkileri olduğu bulundu. Ayrıca gece içilen kahve, vücut saatini bozarak vücudunuzda jet-lag etkisi yapabilir.
Çay ve kahve de flavonoid açısından zengindir. Bu nedenle kalp damar sağlığına yararlıdırlar, tabi ki aşırı tüketmemek kaydı ile.
Nabzın ve kan basıncının yükselmesini sağlar. Yükselen nabız ve kan basıncı sayesinde, böbreklerde daha fazla kan süzülmesi gerçekleşir. Metabolizmanın hızlanmasını sağlar. Kişilerin konsantrasyonunun artmasını sağlar ve daha iyi odaklanılmasını gerçekleştirir.
Kömür gibi yanmış olmamalı. koyu kahve veya siyah renkte değil orta – açık kahverenginde olmalı. Bir diğer dikkat edilecek nokta da kahveyi sade içmek. 2011 yılında yapılan bir çalışmada kahvesini hayvansal süt ile içen kişilerin kanında, sade içenlere göre daha az antioksidana rastlanmış.
Kahve direkt olarak yağ yakımı sağlamıyor.
Sadece yağ yakıcı egzersizler yapmadan önce kahve içerseniz, yağ yakımınızı olduğundan daha hızlı bir seviyeye getiriyor. Bu etkilerden yararlanmak için kafein oranı yüksek ve kalorisiz kahveler tüketmek gerekiyor.
Kafeinin etkisi 15 dakika içerisinde hissedilebilir. Kandaki kafein seviyesi yaklaşık olarak 1 saat sonra en üst seviyeye çıkar. Çoğu insanda birkaç saat bu seviyede kalabilir. 6 saat sonra ise alınan miktarın yarısı hala vücutta olur. Kafeinin kan dolaşımından tamamen temizlenmesi 10 saati bulabilir.
Kahve içenlerin kendilerini daha enerjik hissetmeleri işte bu yüzden. Ve işte tam bu sırada da beyin her zaman olduğundan daha verimli çalışıyor. Yani kısacası kahve algılama süresi, bellek ve bilişsel fonksiyonları geliştirerek bireylerin daha zeki olmasına yol açıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri